Faiz
indiriminden sonra borç alma oranı %13, borç verme oranı ise %15.5 oldu.
TCMB faiz indirimine ek olarak faiz indirimlerine devam edilebileceğinin işaretini verdi. Bizce piyasa beklentileri ve
Merkez Bankası’nın
faiz kararı arasındaki büyük fark ekonomi konusundaki gelişmelere bakış açısından kaynaklanıyor. TCMB’nın iç piyasadaki ortam hakkında piyasaya göre daha fazla bilgi ve fikir sahibi olduğunu düşünüyoruz (bizim elimizdeki en son
sanayi üretimi verisi
Kasım ayına ait; son işsizlik verisi
Ekim ayına ait; dördüncü çeyrek GSMH henüz açıklanmadı; son cari açık rakamı yine Kasım ayına ait). Dolayısıyla bu kadar keskin bir
faiz indirimi aslına ekonominin beklenenin de ötesinde yavaşladığını ortaya koyuyor diye düşünüyoruz. Bu durumda faiz kararının ve bunun altında yatan sebeplerin borsaya etkisini ölçebilmek için bir karşılaştırma yapmak gerekiyor. TCMB’nın hızlı ve cesur faiz indirim kararları olumlu (aktif
kriz yönetimi görüntüsü sağladığı için yatırımcı güvenini artırıyor); faiz indirimi ekonomiyi canlandırmaya yönelik (olumlu); faiz kararı sonrası yapılan yazılı açıklamaya göre faiz indirimlerine devam edilmesi yüksek olasılık (olumlu); 2009 enflasyonu muhtemelen resmi hedefin altında gerçekleşecek (olumlu); ekonomideki yavaşlama beklenenin oldukça üzerinde (negatif); TCMB döviz kurunda olabilecek bir hareketin enflasyona etkisini önemsemiyor (nötr). Dolayısıyla faiz indirimlerine rağmen 2009 yılı hisse senetleri açısından pek iyi bir yıl olmaya
aday değil. Elbette bunu ifade ederken aynı zamanda bu negatif resmin fiyatlara büyük ölçüde yansıdığını da söylemeliyiz. Ancak piyasa olumlu gelişmeleri fiyatlamakta zorlanıyor; bunun sebebi ise hala bu olumsuz koşulların tam olarak ne zaman sona ereceğinin öngörülememesi. Bir süre daha gelen haberlere bağlı hareket eden, donuk bir piyasa görünümünün devam edeceğini tahmin ediyoruz.
ERSAGUN ŞİMŞEK- TERA MENKUL KIYMETLER STRATEJİSTİ