Büyük Birlik Partisi(BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Bank Asya hakkında söyledikleriyle ilgili olarak: "Bu ne demektir, bu direk siyasi müdahaledir değerli arkadaşlar. Yani bu bankacılık kanununa göre de suçtur ve suç işlenmektedir." dedi. Mustafa Destici partisinin genel merkezinde yaptığı basın toplantında gündemdeki konuları değerlendirdi.
“FAİZİ YOK EDECEĞİM DİYE GELENLER, FAİZSİZ BANKACILIĞI YOK ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) yönelik yapılan Bank Asya eleştirilerini de değerlendiren Destici,” BDDK ya diyor ki:’ Eğer Bankasya ile ilgili sessiz kalırsan bunun bedelini sen ödersin’ diyor. Bu ne demektir bu direk siyasi müdahaledir değerli arkadaşlar. Yani bu bankacılık kanununa göre de suçtur ve suç işlenmektedir. Hukuk ayaklar altına alınıp rekabet gücü yok edilmektedir ve Türkiye’nin en milli, yerli sermayesi en yüksek olan bir faizsiz bankacılık sistemi yok edilmeye çalışmaktır. Hâlbuki ki Türkiye’nin ihtiyacı olan bu sistemdir, milli değerlerine de uygun olan sistem budur. Faizi yok edeceğim diye gelenler, faizsiz bankacılığı yok etmeye çalışıyorlar. Hâlbuki bu tip bankaların artması geriyor.” şeklinde değerlendirdi.
Gündemdeki IŞİD sorununu da değerlendiren Destici, iktidara cevaplaması yönünde IŞİD ile ilgili sorular sordu.
Destici konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:"Neden Türkiye şuanda IŞİD gibi bir terör örgütüne, İslam’ın adını lekeleyen, Müslümanları katleden, çocuk yaşlı kadın katleden böyle bir terör örgütüne ‘terör örgütüdür’ dahi diyemeyen bir pozisyona nasıl geldi. Çok ciddi iddialar var. Bunların da artık Türkiye’yi yönetenler tarafından artık Sayın Cumhurbaşkanı mı cevaplayacak. Çünkü o sürekli giriyor topa ve Sayın Başbakan da onun açıklamalarını doğrular, destekler açıklamalar yapıyor. O zaman biz artık Cumhurbaşkanı mı cevap verir, Başbakan mı cevap verir. Tabi bizim muhatabımız Sayın Başbakan’dır, siyasi iktidardır. Cumhurbaşkanı bütün seçimle birlikte 75 milyonun cumhurbaşkanıdır, dolayısıyla taraf değildir. Bizim hükümete sorularımız var. Zaten kamuoyunda da dinlendiriliyor ama millet bunların cevabını net olarak öğrenmek istiyor. Bizzat Sayın Başbakan’ın ağzındın bunları duymak istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, IŞİD ortaya çıktıktan beri kurulmasında bir rolü var mıdır, bilgisi var mıdır? Türkiye, IŞİD’e silah, istihbarat, lojistik yardım yapmış mıdır? Bu konuyla ilgili çok ciddi iddialar var. IŞİD’in elinde olduğu bölgelerden çıkarılan petrol gerçekten Türkiye üzerinden mi satılmıştır veya Türkiye, IŞİD’den petrol almış mıdır? Alınmışsa hangi iş adamları bunu taşımış ve ticaretini yapmıştır? IŞİD’e pek çok ülkeden gönüllü militan gidiyor bunların önemli bir kısmı Türkiye üzerinden, Türkiye’nin bilgisi dahilinde Türk sınırlarından geçirilip onlara katıldığı bilgisi doğru mudur? IŞİD militanlarının belli bir kısmı Türkiye’de eğitilmiş midir? Şuan Türkiye’de IŞİD’in büroları var mıdır, ne kadar militanı var Türkiye’de? IŞİD’in mevcut gücü içerisinde kaç tane Türk vatandaşı vardır ve bunlardan ölenler tekrar Türkiye’ye getirilip definlerine müsaade edilmiş midir?”
OKULLARDAKİ TADİLATLAR
Eğitim öğretim yılı açılmasına rağmen okullarda tadilatların devam ettiğini belirten Destici, ”Üç aydan fazla bir yaz tatili geçti ama bakıyorsunuz okullarda boya badana işleri devam ediyor. Sınıflar hazır hale gelmemiştir. Ya siz 3 ay yatıyorsunuz, okullar açıldıktan sonra okullardaki tadilatlar başlıyor. Gerçekten bunları anlamamız mümkün değil. Zaten bu yerleştirmelerle ilgili inanılmaz sıkıntı var. Özellikle TEOG sınavları sonucu liselere yerleşenlerle ilgili. Orada bir adaletsizlik yaptılar ve devam ediyor bu adaletsizlik. Yerleştirmelerden dolayı öğrenciler mağdur. On birlerce öğrenci belki ilk hafta başka okula gidecek ikinci hafta başka bir okula gidecek. Böyle bir yanlış yerleştirme, plansızlık olabilir mi ya.” açıklamasını yaptı.
“FİİLİ OLARAK DEMOKRATİK ÖZERKLİĞİMİ İLAN ETTİM DİYOR”
Kürtçe eğitim vermek amacıyla kurulduklarını belirten ancak izinsiz oldukları gerekçesiyle kapatılan okulların son durumunu değerlendirin Destici, şöyle devam etti: ”Eğer bu iktidar devam ederse, bu çözüm süreci dedikleri süreç devam ederse milletin öfkesini ve tepkisini dindirmek adına birkaç tanesini mühürledik gösterisi yapıyorlar. Bunu da basına, kamuoyuna duyuruyorlar ama diğerleri milletin gözünden kaçırılıyor. Orada fiili olarak eğitim vermeye başladırlar ve devam ediyorlar. Gelecek sene ve sonraki sene artık bu mühürlemelerde olmayacak. Bu iktidar, çözüm süreci devam ederse bunlar resmi hale gelir değerli arkadaşlar. Milli Eğitim Bakanı ne diyor:’ Bir sakıncası yok, sadece gelip bizden izin almadıkları için mühürlüyoruz. Gelip izin alsa vereceğiz zaten izni’ diyor. Öbürü ne diyor,’ Ben seni tanıyorum arkadaş, ben Türkiye Cumhuriyeti’ni tanıyorum, burası benim bölgem. Ben fiili olarak demokratik özerkliği ilan ettim’ diyor. Türkiye’yi yönetenler hale bunu anlamıyorlar mı? Onlar biliyor, anlıyor. Onlar zaten el sıkışıp anlaşmışlar ama Türk milletinden bunu gizliyorlar.”
“HAZIMSIZLIKLA KARŞI KARŞIYA KALDIK”
Söğüt’te meydana gelen tartışmaları da değerlendiren Destici, partisinin her yıl düzenli olarak Söğüt’te bulunduğunu belirtti. Destici,” Tabi BBP her yıl Söğüt’tedir. Biz birileri gibi Milletvekili, bakan, iktidar olunca Söğüt’e gidenlerden değiliz. Geçmiş fotoğrafları çıkarın bakın bugün ki iktidar sahipleri, iktidar olmadan önce Söğüt’te var mıdır yok mudur? Ama BBP Söğüt’te ister mecliste olsun, isterse olmasın her zaman en üstü düzeyde, genel başkan düzeyinde istisnasız Söğüt’te temsil edilmiştir. Bazı yıllar rahmetli Muhsin başkanımıza da söz verilmiştir, işte bunlar bir takım hazımsızlıklar sonucu. Benden önceki genel başkan da konuşturulmamıştır ve o da bir tepki vererek alanı terk etmiştir. Yine biz de bu sene böyle siyasi hazımsızlıkla karşı karşıya kaldık.” dedi.
CİHAN