Motora ve çevreye büyük zarar veren devleti
vergi kaybına uğratan yağdan
yakıtın önünde yasal bir engel yok
Son bir yılda yüzde 20 oranında zamlanan akaryakıt fiyatlarına karşı
eylem çağrıları artarken, Türk halkı her gün yeni bir alternatif yakıt geliştiriyor. Son
keşif,
10 numara yağ. Sektörde baz yağ olarak kabul edilen 10 numara yağ, özellikle
Eskişehir ve Kütahya'da kamyoncular ve
çiftçiler tarafından yakıt olarak kullanılmaya başlandı. Yağ eski araçlarda direkt olarak kullanılıyor, yenilerde ise gazyağı ve
motorin ile karıştırılıyor.
Motorinin litresi 2.6 YTL, 10 numara yağın litresi ise 1.7 YTL. Motorinden yüzde 40 ucuza satılan yağın Eskişehir'deki günlük tüketimi 54 bin litreye ulaştı. Tüketimin yükselmesini fırsat bilen yağcılar 10 numara yağın 18 litrelik teneke fiyatını 31.5 YTL'den 35 YTL'ye kadar çıkardı.
10 numara yağın özellikle sanayi sitelerinde yoğun olarak satıldığı iller arasında
İzmit,
Konya ve
Balıkesir de var. Orta Anadolu'daki il ve ilçelerde de kullanım gittikçe yaygınlaşıyor. Lisanslı akaryakıt bayiler depolara direkt olarak yağ dolumu yapmaktan kaçınırken vatandaşa bidonla yağ satıyor. Yağ
satışı yapan dükkanların direkt olarak depoya dolum hizmeti verdiği hatta cep telefonu numarasından ulaşanların ayağına kadar 10 numara yağ götürdüğü belirtiliyor.
Yasak değil çevreyi kirletiyor
Yağlar büyük oranda
İzmir menşeli. Hem bildik büyük markalara ait olanları var hem de özel olarak kurulan rafinerilerde fuel-oil'den,
yanık yağdan üretilenleri. 10 numara yağ, kükürt oranının yüksek olması nedeniyle araçlara ve çevreye büyük zarar veriyor. Fuel-oil ve yanık yağdan 10 numara yağ üreten özel rafinerilerin denetimsiz olması ve satışlardaki kayıtsızlık da devletin ciddi oranda vergi kaybetmesine neden oluyor. Yağın yakıt olarak kullanılmasının ise yasal olarak hiçbir engeli yok.
Türkiye Akaryakıt Bayileri
Petrol ve Gaz Şirketleri
İşveren Sendikası (TABGİS) Başkanı Atıf Ketenci de son zamanlarda motorinden daha ucuza satılan 10 numara yağın yakıt olarak kullanılmasında artış görüldüğüne dikkat çekiyor. Devletin polisiye tedbirlerle önüne geçmeye çalıştığı kaçak akaryakıta ve vergi kaybına karşı her gün yeni bir formülün üretildiğine dikkat çeken Ketenci, "Orta Anadolu'daki illerde günlük 10 numara yağ tüketimi 60 tona yaklaştı. Türkiye'de hergün motorinle harmanlanıp yılda devleti 1 milyar dolar civarında kayba uğratacak oranda yağ satılıyor. Üstelik bu işin önünde yasal bir engel de yok" dedi.
Motorinde 2000-5000 ppm arasında kükürt olmasına rağmen yakıt olarak kullanılan 10 numara yağın olduğu gibi kükürt içerdiğini belirten Ketenci, "Çevreye verilen zararı siz düşünün! Vergi kaybı var, motorun eskimesi nedeniyle servet kaybı da cabası. Ne yapıyoruz? Seyrediyoruz.
Kaçakçılığı, sahteciliği ancak vergi oranlarını düşürürseniz engelleyebilirsiniz. 'Türkiye'de 2002'ye göre çok sağlıklı bir ekonomi var' diyorsunuz. 2002'de otomobil sahibi litre başına 33 cent vergi veriyordu, şimdi 55 cent veriyor. Bu nasıl sağlık? Kaçakçılığın kırılım noktası ne? Kaçak akaryakıt satanın, yanık yağ kullananın bileğini hangi noktada kırarız? Sektör v
e devlet olarak buna bakalım. Polisiye tedbirlerle bunları engellemeye kalkarsak daha çok seyrederiz" diye konuştu.
Yağlar büyük oranda İzmir menşeli. Hem bildik büyük markalara ait olanları var hem de özel olarak kurulan rafinerilerde fuel-oil'den, yanık yağdan üretilenleri. 10 numara yağ, kükürt oranının yüksek olması nedeniyle araçlara ve çevreye büyük zarar veriyor. Fuel-oil ve yanık yağdan 10 numara yağ üreten özel rafinerilerin denetimsiz olması ve satışlardaki kayıtsızlık da devletin ciddi oranda vergi kaybetmesine neden oluyor. Yağın yakıt olarak kullanılmasının ise yasal olarak hiçbir engeli yok. Türkiye Akaryakıt Bayileri Petrol ve Gaz Şirketleri İşveren Sendikası (TABGİS) Başkanı Atıf Ketenci de son zamanlarda motorinden daha ucuza satılan 10 numara yağın yakıt olarak kullanılmasında artış görüldüğüne dikkat çekiyor. Devletin polisiye tedbirlerle önüne geçmeye çalıştığı kaçak akaryakıta ve vergi kaybına karşı her gün yeni bir formülün üretildiğine dikkat çeken Ketenci, "Orta Anadolu'daki illerde günlük 10 numara yağ tüketimi 60 tona yaklaştı. Türkiye'de her gün motorinle harmanlanıp yılda devleti 1 milyar dolar civarında kayba uğratacak oranda yağ satılıyor. Üstelik bu işin önünde yasal bir engel de yok" dedi.
Motorinde 2000-5000 ppm arasında kükürt olmasına rağmen yakıt olarak kullanılan 10 numara yağın olduğu gibi kükürt içerdiğini belirten Ketenci, "Çevreye verilen zararı siz düşünün! Vergi kaybı var, motorun eskimesi nedeniyle servet kaybı da cabası. Ne yapıyoruz? Seyrediyoruz. Kaçakçılığı, sahteciliği ancak vergi oranlarını düşürürseniz engelleyebilirsiniz. 'Türkiye'de 2002'ye göre çok sağlıklı bir ekonomi var' diyorsunuz. 2002'de otomobil sahibi litre başına 33 cent vergi veriyordu, şimdi 55 cent veriyor. Bu nasıl sağlık? Kaçakçılığın kırılım noktası ne? Kaçak akaryakıt satanın, yanık yağ kullananın bileğini hangi noktada kırarız? Sektör ve devlet olarak buna bakalım. Polisiye tedbirlerle bunları engellemeye kalkarsak daha çok seyrederiz" diye konuştu.
Konyalı kamyoncular: Zamlardan vites attık
İç Anadolu'da yayımlanan Merhaba gazetesine konuşan kamyoncular, "Konya'da birçok kamyoncu mazot fiyatlarının yüksek olması yüzünden dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen bir
uygulama başlattı.
Mazot yerine yanık yağ ve 10 numara motor yağını gazyağı ile karıştırarak mazot gibi kullanıyoruz. Bunun yanı sıra KALYAK (kalorifer yakıtı), fuel-oil gibi yakıt kullanan bile var. Bu, kamyoncunun çaresizliğinin göstergesidir. Motorlara zarar veriyor ama ne yapacaksın. Hem biz hem araçlarımız vites atmaya başladık. Bu omuz bu yükü artık çekemez oldu. Devlet, havayolları ve denizyollarına yüzde 50 indirimle yakıt veriyor. Bize niye yok" diye konuştu.
Malezya'dan palm yağı getirip sahte mazot üretiliyor
10 numara yağ karıştırılarak elde edilen motorinin yanı sıra Türkiye'de palm olein yağlarından yapılan sahte motorin üretiminde de büyük bir
patlama olduğu belirtiliyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir
firma yetkilisi, piyasada çok yüksek tonajlarda sahte mazot satışının yapıldığını belirtiyor. Sahte mazotun Malezya ve Endonezya'dan getirilen palm olein yağlarının içine solvent katılarak üretildiğini belirten yetkili şunları söyledi:
"Türkiye'ye bir şekilde giren palm olein yağlarının büyük bir kısmı sahte mazot üretimine gidiyor. Bu yağ solventle karıştırılınca mazota benziyor. Son dönemde artan akaryakıt zamları ile birlikte sahte mazot yapımında da bir patlama yaşandı. Bu nedenle de devlet çok ciddi bir gelir kaybına uğruyor."
Tüpraş 2005'te 339 bin ton motor yağı sattı
İç piyasada tüketilen
makine yağlarının yüzde 50'sini Tüpraş tarafından üretilen yağlar oluştururken geri kalan kısmı ise
ithal ediliyor. 2005 yılında Türkiye'de toplam 710 bin ton makine yağı tüketildi. Tüpraş'ın yaptığı toplam satış ise 339 bin 142 ton olarak gerçekleşti. Tüpraş 2006 yılının ilk yarısında 155 bin 116 ton makine yağı satışı yaptı.
REFERANS GAZETESİ