İhale bedelinin binlerce katı para harcanan 3'üncü
pist, kurallara uygun yapılmadığı için paralel pist olma özelliğini de taşımıyor
Atatürk Havalimanı'na yapılan 3. pist kamu kaynaklarının nasıl heba edildiğine ibretlik bir örnek oldu. 1992 yılında Sadri Şener'in sahibi olduğu Simge İnşaat'a 4 milyar 600 milyon liraya (4 bin YTL)
ihale edilen pist için ihale bedelinin 30 bin katı olan 107 trilyon lira (107 milyon YTL) ödendi. Üstelik standartlara aykırı yapıldığı için tam anlamıyla kullanılamayan pistin yapımı sırasında yükselen gecekondular, pistin tam anlamıyla kullanılmasına engel oluşturdu. İhale 2003 yılında
tasfiye edilirken, 28 trilyon lira daha harcanarak tamamlanan pist sınırlı olarak kullanıma açıldı.
Yaşar Topçu'nun döneminde başlayan ve normal şartlarda 2-3 yılda bitirilmesi gereken pist, 10
bakan eskitti ve ancak 13 yıl sonunda toplam 135 trilyon lira (135 milyon YTL) harcama ile tamamlanabildi.
11 YILDA İŞE YARAMAZ DURUMA GELDİ
Pistin tamamlanmasıyla Atatürk Havalimanı'na aynı anda iki uçağın kalkış ve iniş yabilmesi hedefleniyordu. İki paralel pist arasındaki uzaklığın uluslararası standartları göre bin 100 metre olması gerekiyordu. Ancak iki pist arasındaki uzaklık 300 metre olduğu için proje baştan amacından şaşmış oldu. Daha sonraki dönemlerde yedek pist olur düşüncesi ağırlık kazanınca yapım devam etti.
İŞİN UZAMASI MÜTEAHHİDE YARADI
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım, yeni pistin yapımını "yüz karası bir iş" olarak nitelendirdi. Sol paralel pistin sadece yedek pist olabileceğini belirten Yıldırım, "Sol paralel pist hemen yapılıp 1-2 yılda bitirilmeliydi. Bir yedek pistin yapımı 13 sene sürer mi? 2886 sayılı yasaya bağlı yapılan bir iş olduğu için, işin uzaması müteahhidin işine yarıyor. Ben geldim 'bu nedir?' diye sordum. Müteahhide 2 ay süre verdim. 'yaparsan yap, yapmazsan tasfiye edeceğim' dedim. Tasfiye ettim, adamı çıkardım oradan. Eksiğini de adamın nam-ı hesabına yaptırdım. Şimdi
mahkeme devam ediyor" diye konuştu.
'Devletin parasıyla dost-yaren işi olmaz'
Geçmişte yapılan ihmalleri de eleştiren Yıldırım şöyle konuştu: "Eskilere girmek istemiyorum ama, devletin kaynaklarıyla dost-yaren işi yapamazsınız. Bunda 70 milyonun hakkı var. İnsanlar devletinin daha iyi olması için getiriyor vergisini veriyor. Bunları alıp "eşi, dostu memnun edeceğim' diyerek bir avuç insana veremezsiniz.
Kamu kaynaklarını tam şeffaf bir şekilde kılı kırk yararak, tam
rekabet şartlarını oluşturarak, harcamak zorundasınız. Kendi paranızla hovardalık yapabilirsiniz, müsriflik yapabilirsiniz ama kamu kaynağı ile bunu yapamazsınız. Kaynak kamunun kaynağı olduğu zaman çok iyi
hesap yapmak gerekir. Hesabı iyi yapmaz, işi zamanında bitirmezseniz maliyetler şişer ve bu noktaya gelirsiniz. Atatürk Havalimanı'ndaki yeni paralel pistin yapılması yüz karası bir iştir."
"5 MİLYAR DOLAR HARCANDI ATIL KALDI"
Bakan Yıldırım, "Her ile bir havaalanı" kampanyasının da tam olarak hesaplanmadan yapıldığını belirtti. Yıldırım, "Her ile bir havaalanı kampanyasına 5 milyar dolar harcandı ancak bu yatırımlar atıl kaldı, ekonomiye dönüşü olmadı. Bizim
yurt içi bölgesel uçuşların yaygınlaştırılması projesiyle bu meydanları aktif hale getirdik. Bu proje sadece havaalanlarını aktifleştirmedi, iç turizmi ve ticareti geliştirdi, ekonomiye katkı sağladı.
Petrol fiyatları anormal artmasına rağmen ulaştırma sektöründeki
büyüme Türkiye büyümesinin üzerine çıktı ve 2005 yılında yüzde 8 gerçekleşti. Bu büyüme petrol fiyatlarının 23 dolardan 65 dolara çıkmasına rağmen gerçekleşti. Bu rakamlar bizim uyguladığımız politikaların doğruluğunu ortaya koyuyor" ifadesini kullandı.
YENİ ŞAFAK