İşte Neftçi'nin piyasa
siyaset ilişkisini yorumladığı analizi
Seçimler yaklaşıyor... Bizler için de iyi oluyor
Siyaset yorumcularının derdi bu aralar
Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Bizce bu sanıldığı kadar önemli bir olay değil
Piyasalar konusundaki tahminlerimiz yüzde 51 oranında doğru çıkarsa aslında bizce başarılı demektir. Finansal piyasalarda tahmin yapmak zordur. İyi öngörüleri olduğunu iddia eden adama da zaten hemen sorarlar:
‘O zaman sen bunları kendin niçin kullanmıyorsun?.’
Esasta yanlış bir sorudur ama ne demek istediğimizi de güzel özetliyor.
Ancak... siyasi tahminler başka... finansal tahminler başka.
Bizi öteden beri izleyenler, seçimler konusundaki rakamsal tahminlerimizin zaman zaman finansal piyasalarla ilgili rakamsal tahminlerden daha isabetli olduğunu hatırlayacaklardır. Mesele şu ki son seçimlerden bu yana yıllar geçti. İşin bu yanı da unutuldu.
Oysa bu yıl seçimler var.
Bize yine iyi malzeme çıkıyor.
Hangisi?
Siyaset yorumcularının derdi bu aralar Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Bizce bu sanıldığı kadar önemli bir olay değil. Biliyoruz bazı kaygılar var. Ama bizce bunlar esas olarak bilinmeyenden korkmak.
Cumhurbaşkanlığı’nın neden fazla önemli olmadığını vurgulayalım.
Bir nedeni şu: Hemen arkasından
genel seçimler gelecek. Aşağıda ele alacağız. Eğer genel seçimlerden
koalisyon çıkarsa o zaman kimin Cumhurbaşkanı olduğu ancak marjinal anlamda önemli.
Yok, eğer genel seçimlerde
AK Parti yine tek başına iktidara gelirse, Cumhurbaşkanlığı’nda AK Parti dışından birisi olsa bile yine marjinal etkisi olur.
Esas olan genel seçimlerdir.
Bu da bizim ilgi alanımıza giriyor. İyi malzeme oluşturuyor.
Öngörü kolay değil...
Aslına bakarsanız Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bizim açımızdan esas önemi genel seçimleri etkileyecek olması. İlginç bir etki söz konusu.
Diyelim ki Erdoğan, Cumhurbaşkanı oldu.
AK Parti genel seçimlere başka bir liderin önderliğinde girecek. Basında da konuşulduğu gibi bu AK Parti’nin seçimlerde alacağı oyu azaltacak bir faktör olacaktır. Bizim yorumumuz şu: AK Parti’nin oyu esas olarak Erdoğan’ın oyudur. Desteklediği lider zaten Cumhurbaşkanı olmuşsa... bu şimdiki bazı AK Parti seçmenlerinin genel seçimlerde başka partilere oy vermesi ile sonuçlanabilir. Etkisi fazla değildir... Yüzde 1-2 gibi bir şeydir.
Ama önümüzdeki genel seçimlerde yüzde 1-2 gibi
oy oranları çok önemli bir rol oynayacaktır.
Çünkü
Meclis’e dört partinin girmesi olasılığı vardır.
Kaç parti?
Partilerin alacağı oy oranlarını bir kenara bırakın.
Mesele Meclis’e kaç partinin gireceğinde.
AK Parti ve
CHP dışında Meclis’e iki parti daha girdi diyelim. Böyle bir oy dağılımında AK Parti’nin Meclis’te salt çoğunluğu elde etmesi epeyi zordur.
Diğer partileri CHP, MHP ve DYP diye sıralayalım.
Bu partilerin hepsi, değişen zorluk oranlarında, AK Parti ile koalisyona gidebilir. Ama...
Aynı zamanda kendi aralarında da koalisyona gidebilir.
Sonuç
Siyaset yorumcuları anlamı sınırlı olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile uğraşıyor. Oysa
Türkiye siyasetinin esas sorunu, gelecek seçimlerde Türkiye’de yönetimin birden...
Güçlü bir tek parti yönetiminden...
Çok partili bir koalisyona kaymasıdır.
Tek parti hükümetine alışıldı. Bu büyük değişimin yaratacağı sarsıntı göz ardı ediliyor.
(Elbette başka olasılıklar da var. Ama bunlara sonra değineceğiz.)
STAR GAZETESİ