Türkiye'den mal getiren ve
Rusya'da faaliyette bulunan
firmalar da bir haftadan bu yana
yasak getirilen domates, limon, patates,
patlıcan ve
üzüm ithalatını durdurdu.
Türkiye'nin en büyük narenciye üreticilerinden Özler
Tarım'ın Rusya temsilcisi Enver
Işık Cihan Haber Ajansı'na yaşanan süreci değerlendirdi. Türkiye'den mal getiren diğer firmalar gibi mal alımını durdurduklarına ifade eden Işık, "Şu an mal getirmeniz mümkün değil. Meyve ve
sebzenin en fazla bir ay dayanma süresi var. Gümrükte ve yolda geçen zamanı düşündüğünüzde malın dayanması mümkün değil. Malı çöpe atmak gerekir. Hiç bir üretici bu riske girmez." dedi.
Sürecin ne zaman biteceği ile ilgili bilgi edinemediklerine değinen Işık, "Rus yetkili makamları bu konuda bir açıklama yapmıyor. Türk yetkililer girişimde bulunuyor. Ancak Rusya tarafı ağırdan alıyor. Henüz somut adımlar atılmadı." değerlendirmesinde bulundu. Özler Tarım olarak Rusya'nın önemli yaş
meyve ve sebze tedarikçilerinden biri olduklarını kaydeden firma yetkilisi, Türkiye'den gelemeyen maldan kaynaklanan açığı başka
ülkelerden getirmeye başladıklarını söyledi.
Sorunun tam anlaşılamadığına değinen Işık, "Resmiyete dayalı bir kısım sebepler gösteriliyor. Ancak bunun ne kadar gerçekçi olduğu tartışılır. Türkiye'de hiç bir mal benzer
karantina testlerine tabi tutulmadan
ihraç edilemez. Rusya Karantina Merkezi ise uyguladığı testlerde
ürünlerin yeterli olmadığını söylüyor. Sanırım format sorunu var. Bunun gerçeği ne kadar yansıttığı konusunda da emin değiliz." dedi.
Yasağın Rusya'da aşırı artan
gıda fiyatlarına olumsuz etkisinin olabileceğine değinen Işık, "Ancak en büyük zararı Türk üreticisi görecek. Alternatif
satış kanalları olmayan, sadece Rusya'ya yönelik satış programı olanlar çok zor durumda kalacak." uyarısında bulundu.
Rusya'nın zenginleşen ekonomisi ile birlikte önemli bir
pazar olduğunu, Rus tüketicilerin farklı ve organik ürünlere daha fazla para harcayabildiklerine değinen Işık, "Resmi rakamlara göre Türkiye'den Rusya'ya geçen yıl 450 milyon dolarlık yaş meyve ve sebze ihracatı gerçekleşti. Bu aratarak devam ediyor. Birçok ürün iklim şartları nedeni ile Rusya'da yetişmiyor. Daha kaliteli ürün, daha yüksek fiyata satış imkânı bulabiliyor." dedi.
Türkiye'nin önde gelen bütün firmalarının Rusya pazarında aktif olduğuna değinen Işık, "Türk malları Novorosiysk limanından Rusya'ya giriyor. Burada Türk firmalarının bir kısmı yoğunlaşmış durumda.
Moskova en büyük pazar olduğu için burada da büyük firmalar bulunuyor." açıklamasında bulundu.
RUSYA: "YASAĞIN KALKMASI TÜRK TARAFINA BAĞLI"
Rusya Federasyonu Bitki Karantina Komisyonu Denetim Başkanı Vladimir Popoviç Türkiye'den ithal edilen beş
kalem (domates, patates, limon, patlıcan, üzüm) tarım ürününe getirilen yasağın yarından itibaren
uygulamaya konulacağını söyledi. Rusya denetim başkanı Türkiye'den gelen tarım ürünlerinde yaptıkları incelemelerde 5 bin tondan fazla 116 ayrı parça malda insan sağlığı açısından zararlı madde tespit ettiklerini belirtti. Hindistan'a da benzer bir kısıtlama yapıldığına işaret eden Rus yetkili,
İsrail,
Arjantin ve Polonya'dan gelen tarım ürünlerine de benzer bir yasak kararının gündemlerinde olduğunu söyledi. Popoviç sorunun siyasi olduğu yönündeki iddiaları da yalanlayarak, bunun tamamen
teknik bir konu olduğunun altını çizdi.
Cihan Haber Ajansına özel açıklamalarda bulunan Popoviç yasağın kalkmasının Türk tarafının Rusya'nın belirlediği standartlara uygun
üretim yapmasına bağlı olduğunu kaydetti. Popoviç, "Bu tür kısıtlamaları ilk defa yapmıyoruz. 2005 yılından bu yana Türkiye'den gelen ürünlerde sistematik hatalar ve Rusya hijyenik kurallarının ihlalini görüyoruz. 2005 yılında yapılan ikili görüşmelerle sorun çözülmüştü. Ancak sonrasında benzer ihlallerin artması nedeni ile böyle bir karar almak zorunda kaldık." dedi.
Türkiye'den gelen ürünlerde yapılan denetimlerde
Akdeniz sineği ve
batı Kaliforniya sineğine rastlandığına değinen Rus yetkili, "Türkiye bizim belirlediğimiz standartların üzerinde tarım ilacı kullanıyor. Nitrat ve pistitsit gübrelerinin fazla kullanımı insan sağlığı açısından zararlı. Bu denetimleri sürekli yapmıyoruz. Ancak rasgele yapılan denetimlerde bunlara rastlanıyor. 116 ayrı parti ve toplam 5 bin tondan fazla malda bu ihlalleri tespit ettik." açıklamasında bulundu.
"SORUN KISA SÜREDE AŞILABİLİR"
Rusya Federasyonu'nun 2005 yılından bu yana sorunun çözümü için dikkat çekmeye çalıştığına değinen Popoviç, "Rusya ithal ettiği tarım ürünlerinin kendi belirlediği standartlarda olmasını istiyor. Türkiye Tarım Bakanlığı'na 64
mektup gönderdik. Görüşmeler yapıldı. Son olarak da 28 Nisan'da böyle bir uyarı mektubu gönderdik. Türkiye tarafına sorunun çözümü için memorandum önerdik. Bu ortak çözüm belgesine önem veriyoruz." dedi. 2005 yılında yaşanan olaylarla birlikte yeterli tecrübe olduğuna değinen Rus yetkili bu sefer sorunun daha kısa sürede aşılmasını
ümit ettiklerini söyledi.
Avrupa Birliği ile benzer bir sorun yaşadıklarını ve çözüm için 2,5 yıl çalışıldığına değinen Rus yetkili, "AB üyesi ülkeler Rusya'ya ihracat yapabilmeleri için AB standartlarına değil, bizim standartlarımıza uymaları gerekiyor.
Ekim 2007'de bu konunun iyi anlaşılabilmesi için Belçika'ya giderek
seminer bile verdik." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN GÖSTERDİĞİ BELGELER RUS KANUNLARINA ATIFTA BULUNMUYOR"
Sorunun çözümünün Türkiye tarafından atılacak adımlara bağlı olduğuna işaret eden Popoviç, "Türkiye ihraç ettiği tarım ürünlerinin insan sağlığı açısından sorun olmadığını ispat etmeye ve bizi ikna etmeye çalışıyor. Ancak pratikte ve denetimlerde bunun tam tersinin çıktığını görüyoruz. Rusya'ya gelen malların 'Kalite Sertifikaları' Türkiye kanunlarına atıfta bulunuyor, bizim kanunlarımıza değil. Belgelerde detaylı bilgiler yer almıyor. Bunun için insan sağlığı açısından zararlı madde içermediğini ispat eden daha detaylı belgelerin sunulması gerekiyor." dedi.
"RUSYA PİYASASI YASAKTAN ETKİLENMEZ"
Rusya'da piyasanın Türkiye'den gelen tarım ürünlerine yasak getirilmesi nedeni ile etkilenmeyeceğini savunan Popoviç, "
Patates başta olmak üzere bir kısım mallarda kendi üretimimiz başladı. Diğer ürünler için de istenilen standartlarda Rusya'ya mal göndermek isteyen bir çok ülke var. Oluşan boşluğu çok hızlı doldurabilirler." değerlendirmesi yaptı.
Türkiye'nin Rusya'nın endişelerini anlayışla karşılayacağını umduklarını ifade eden Rus yetkili şöyle devam etti: "Sorunun ne zaman çözüleceğini Türkiye'nin yaklaşımı belirler. 28 Nisan'da gönderdiğimiz mektuba
cevap almadık. Gönderilen cevaplar daha önceki mektuplarla ilgili. Bize verdikleri metinlerde 11 ayrı laboratuarda gerekli testlerin yapıldığı görülüyor. Ancak uygulama tamamen farklı."
CİHAN