Sibirya soğuklarının yaşandığı dönemde dahi doğalgaza zam yapmayan şirketin
fiyat ayarlamalarını yaz aylarında gerçekleştirdiği gözleniyor. Son iki yılda
ocak ve şubat aylarında artış görülmezken, zam için favori aylar olarak haziran, temmuz ve ağustos öne çıktı. Önceki yıl temmuz ve ağustosta yüzde 6, geçen yıl da yine temmuz ve eylül aylarında yüzde 5'in üzerinde artış yapıldı. Aynı yıllarda ocak ve şubat aylarında ise hiçbir değişiklik olmadı.
Enerji çevreleri, fiyat artışlarına yaz dönemlerinde gidilmesini ‘kamuoyu tepkisinden çekinilmesine' bağlıyor. Bir sonraki kış zammının yaz aylarında yapılarak tüketicinin tepkisinin en aza indirildiği vurgulanıyor.
Tüketim azlığı sebebiyle faturaların kabarık gelmediği dolayısıyla yumuşak bir geçişin sağlandığı belirtiliyor. Botaş'tan üst düzey bir yetkili de uygulanan stratejiyi doğruluyor: “Vatandaş doğalgazı yazın az kullandığı için zam yapılsa da ses çıkarmıyor. Biz de fiyat artışını kışa bırakmıyoruz.”
İstanbul,
Ankara ve
İzmit gibi büyük şehirlerde tüketiciler doğalgaza taşradaki illere göre daha fazla ödeme yapmak zorunda. Bu şehirlerde metreküpü 54-55 yeni kuruşa tüketilen gaz,
rekabet şartlarında ihalesi yapılan
Kayseri,
Bursa,
Sivas gibi şehirlerde ortalama 48-49 yeni kuruşa tüketiliyor. İhalesi yapılan 500 bin kişinin gaz tükettiği şehirlerde birim
hizmet amortisman bedeli 1 metreküpte 1 sent civarında iken, 4 milyon abonesi olan diğer şehirlerde 4,5 sent.
EPDK Başkanı Yusuf
Günay, dağıtımda kamu kuruluşları ile özel şirketler arasında 3-3,5 sentlik fark bulunduğunu, bunun da dağıtımını kamunun yaptığı yerlerdeki vatandaşa olumsuz yansıdığını kaydediyor.