On yıl öncesinde 38 milyon ton yaş
sebze-
meyve üretiminde 59 bin ton ilaç kullanılırken aynı rakam geçen yıl yüzde 50'ye varan oranlarda azalış gösterdi. 2010 sonu itibarıyla 44 milyon ton yaş
sebze-meyve üretimi yapılırken, kullanılan zirai ilaç miktarı ise 37 bin tonda kaldı. Fazla ilaç kullanımının
kanser riski ile birlikte sağlık giderlerini de artırdığına dikkat çeken Gıda,
Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri vatandaşın daha az
zehirle muhatap olduğunu kaydetti. 6 bin zirai ilaç bayiinin 2 bin 117'si sadece okur-yazar veya ilkokul mezunu olarak zirai ilaç bayiliği yaparken,
bakanlık bayilik için ziraat fakültesi mezunu olma şartını getirmişti.
İlaç alımını reçeteye bağlayarak gereksiz kullanımın önüne geçtiklerini aktaran bakanlık müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, "Yeterli eğitimi olmayan bayiler bir anlamda zehir satıyordu. Çiftçilerin yüzde 70'i ilaç alırken ilkokul mezunu zirai ilaç bayilerine gidiyordu. Bunlar da bir kilo yerine 2 kilo ilaç verebiliyordu." dedi. Mirmahmutoğulları, ilaç alınırken
çiftçi ile sertifikalı tarım danışmanının mesul olduğunu belirterek cezasının ise ağır olduğunu kaydetti. Mirmahmutoğulları, "Tarladan sofraya
gıda güvenilirliğini esas alıyoruz. Buna aykırı davranış tespit edersek, her ikisinin de ocağı söner." uyarısında bulundu. Herhangi bir
üründe ilaç kalıntısına rastlanması durumunda Gıda Kanunu'na göre en
küçük ceza 5 bin liradan başlarken, ürün imhasının yanı sıra
hapis cezası da verilebiliyor. Çiftçi devlet desteklerinden mahrum edilebiliyor. Bakanlık, 1.600 çeşit insan ve bitki sağlığına zararlı ilacın aktif maddesini de yasakladı.