Enerji Bakanı
Hilmi Güler, dün sabah Roma'ya uçtu ve türünün ilk örneği olan bir
anlaşma imzaladı.
Türkiye-
Yunanistan-
İtalya doğalgaz
boru hattı projesini daha öncekilerden ayıran özelliği şu: Türkiye, kendisine gelecek doğalgazın yüzde 15'ini, daha düşük fiyattan Türk iç piyasasına sürebilecek. İtalya ve Yunanistan'ın çektiği gaz miktarı arttıkça, Türkiye'nin kendisine tuttuğu gaz miktarı da artacak. Enerjiciler buna 'netpack' yöntemi diyor. Bir yandan da geçiş hakkı alınacak.
Güler, sorumuz üzerine bu yöntemi doğruladı ve böylelikle Türkiye'nin ilke kez salt geçiş ülkesi olmanın ötesine geçmiş sayılacağını, enejinin ticaretini yapan ülkeler arasında yer alacağını söyledi. Güler bu gelişmeyi geçen hafta
İran'la imzalanan doğalgaz
işbirliği için mutabakat muhtırasına bağlıyor. Projede,
Hazar Deniz'inden Azeri (ve olursa
Türkmen ve
Kazak) gazı taşıyacak Şahdeniz projesi esas kaynak alınıyor. Ama anlaşma sağlanırsa İran ya da Rus gazı da Yunanistan ve İtalya'ya bu yöntemle pazarlanıp iletilebilecek.
İlginç gelişme, imzadan kısa süre sonra ABD Büyükelçisi Wilson'ın, büyükelçiliğinin internet sitesine bir açıklama yapmış olması. Açıklama, Türkiye'nin İran'la gaz işbirliği çalışmasını
hedef alıyor. Wilson,
iki nedenden dolayı bu işbirliğine karşı çıktıklarını söylüyor: 1- Bu 'ön mutabakat' Türkiye ve ABD'nin 10 yıldan beri üzerinde çalışmakta olduğu Hazar Havzası doğalgaz kaynaklarının geliştirilmesi ve boru hatlarıyla Türkiye ve uluslararası pazarlara taşınması çalışmalarını ciddi şekilde sekteye uğratabilir. 2- Böyle bir anlaşma İran konusunda (nükleer enerjiyle ilgili) BM
Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerle, Türkiye dahil pek çok ülkenin çabalarını baltalayabilir. Sözlerini 'Kuşkusuz kararı Türk yetkililer verecektir' diye bitiriyor.
Daha da ilginci, Wilson'ın 24 Temmuz akşamüzeri makamında ziyaret ettiği
Enerji Bakanı Güler'e hemen hemen aynı sözleri sarf etmiş olması. Bu sözleri kamuoyu ile Türkiye'nin Yunanistan ve İtalya ile (ileride muhtemelen İran gazını da içerebilecek) anlaşma imzalamasından sonra paylaşması, belki de tesadüftür.
Güler, ABD'nin tutumu üzerine, "Henüz ortada bir şey yok. Bu, bizim enerji arz güvenliğimiz için gerekli. Biz bütün projeler konusunda gelişme bekliyoruz" diyor, ama enerji konusunda Türkiye-ABD arasındaki sorunun giderek su yüzüne çıktığı da bir gerçek.
Wilson'dan bir saat önce Güler ile makamında görüşen
Rusya Büyükelçisi Vladimir İvanosky'nin sebebi ziyaretinin ise İran gazı ve
Samsun-
Ceyhan ile değil,
Tuz Gölü altında gaz depları kurulması ve Çoruh Nehri üzerinde yılan hikâyesine dönen hidroelektrik santral yapımı ile ilgili olduğunu söylüyor
enerji kaynakları. İran gazı konusuna henüz resmen girmese de Rusya, Türkiye-ABD arasındaki enerji sıkıntısının kesinlikle bir parçası. İlginç gelişmeler beklenmeli
MURAT YETKİN- RADİKAL