Şener,
Galataport ihalesiyle ilgili işlemlerin yargı kararları nedeniyle durdurulduğunu vurguladıktan sonra şu bilgileri verdi:"Galataport'la ilgili olarak dört
dava vardı: 1-
Anayasa Mahkemesi'nde Kıyı Kanunu'yla ilgili dava,2-
Danıştay 6. Dairesi'nde imar planıyla ilgili dava,3- Danıştay 13. Dairesi'nde ihalenin iptaline ilişkin iki dava.Danıştay 6. Dairesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Galata bölgesindeki imarın
Kültür ve
Turizm Bakanlığı'nca yapıldığını, bu bakanlığın imar planıyla ilgili yönetmeliğinin daha önce aynı daire tarafından
yetki nedeniyle iptal edildiğini, bu nedenle imar planıyla ilgili olarak yürütmenin durdurulmasına karar verildi.
İmar planı ise, ihalenin asıl dayanaklarından birini oluşturuyor.Danıştay 13. Dairesi'nde davalar henüz devam ediyor.
Anayasa Mahkemesi ise, imar yetkisinin Özelleştirme İdaresi'ne ait olduğuna ilişkin Kıyı Kanunu'nun maddesinin iptal edilmesi istemini reddetti. Yani imar yetkisinin Özelleştirme İdaresi'nde olduğunu tespit etmiş oldu. Anayasa Mahkemesi madde hükmünde sadece (imar mevzuatına tabi olmaksızın) ibaresini iptal etti. Bunun anlamı da Özelleştirme İdaresi'nin imar düzenlemesi yaparken, imar mevzuatına tabi olacağıdır." Şener, bu durumda Galataport'la ilgili işlemlerin durmuş olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:"Henüz,
Başbakan'la bu konuda bir görüşme yapmadım.
Yargı kararları herkesi ve her kurumu bağlar. İdareyi de bağlar. Ben de yargı kararlarına uymak zorundayım. Bu durumda Galataport'la ilgili işlemlerin YPK üyelerinin imzasına açılması mümkün değil. Galataport ihalesinin asli unsurlarından biri imar planıdır. Nerede ne yapılacak, oteller, restoranlar, müzeler nasıl yapılacak, bütün bunlar bu planla belirleniyor ve ihalenin temelini oluşturuyor. Bunlar durdurulduğuna göre ihale işlemleri de durmuş olur ve imzaya açılamaz."
MİLLİYET