Serbest
bölgelerle ilgili yaklaşık 1 yıldır çalışma yapan Türkiye'de,
serbest bölgeler yerine artık ekonomi serbest bölgeleri şeklinde yeni bir konsept geliyor.
Çağlayan, bu kapsamda 2 hafta önce ziyaret ettikleri
Güney Kore'de de dünyanın en büyük serbest bölgelerinden birini incelediklerini söyledi. Bakan Çağlayan, bu çalışmayla cari açığın ciddi manada azaltılmasını, döviz kazandırıcı hizmetlerin geliştirilmesini ve ülkeye
yabancı doğrudan yatırımların çekilmesini amaçladıklarını belirtti. Bunu yaparken dünyadaki bazı bölgeleri örnek aldıklarını ifade eden Bakan Çağlayan, "Türkiye'nin seçilmiş belirli alanlarında özel
ekonomik bölge enflasyonu oluşturmadan, bu işi dejenere etmeden ve amaçladığımız faydaları sağlayacağımız bir yapıya dönüştürerek içinde ticaretin, içinde turizmin, içinde lojistiğin, ulaşımın,
iletişim ve sanayinin olduğu çok geniş perspektif düşünüyoruz." şeklinde konuştu.
Çağlayan'ın verdiği bilgilere göre ekonomi serbest bölgeleri, geniş araziler üzerinde, hepsi bir bölge içinde olacağı gibi, hepsi bir ilin veya yan yana bir-iki ilin birbirini tamamlayacağı şekilde olacak. Yani getirip illaki bir yere hapsedilmeyecek. Birbirine komşu iller, örneğin
Mersin ve
Adana. Bunları, birbirlerinin avantajını kullanacak bir yapıya getirmek, bölgesel avantajlarını birlikte kullanmak ve o
kalkınmayı da tek bir ilden değil, bölgesel bir kalkınmaya getirebilmek noktasında önemli bir temel oluşturacak kalkınma ajansları da bu işin içine katılacak. Çağlayan, bu konuda yaptıkları çalışmaları, bir süre önce Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz'a da sunduklarını ve kalkınma ajanslarıyla daha yakın çalışma konusunda özel bir mutabakat sağladıklarını söyledi.
dubai ve los angeles gibi olacak
Serbest bölge kavramını kaldıracaklarını belirten Çağlayan, bunun yerine gelecek ekonomik özel alanların içinde ise konutların, rezidansların, iş merkezlerinin olabileceğini kaydetti. Çağlayan, bu konuda seçimler sırasında Mersin ile ilgili bir prototip hazırladıklarını belirtti. Dünyanın aktarma merkezleri olacak bir
sistem kurmak istediklerini anlatan Çağlayan, "Yani
Dubai,
Singapur, Rotterdam ve
Los Angeles gibi yerler kurulacak ve bu yerlerde de elleçleme, paketleme, ayrıştırma gibi şeyler yapılacak." dedi. Mersin'e, yaklaşık 2,9 milyon
Euro bütçeli, 12 milyon
konteyner kapasiteli dünyanın en büyük konteyner limanlarından birini yapacaklarını hatırlatan Çağlayan, bütün bu projelerle hem Türkiye'ye yabancı
sermaye çekmeyi ve bunları her alanda yatırıma özendirmeyi hem de bizim
yerli dinamikleri yerli yatırımcılarla birlikte harekete geçirmeyi hedeflediklerini söyledi. Serbest bölgeler; ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerler olarak tanımlanıyor.
AA