Bazen basit bir kaza sebebiyle dahi bir anda durma noktasına gelen trafiğin aksamaması için çözüm olarak 'tutanak tutma' sistemi uygulamaya konuldu. 2008 Nisan'da yürürlüğe geçen sistem bir miktar başarıya ulaşsa da sigortacıları memnun etmedi. Çünkü bazı uyanıklar kaza sırasında oluşan darbeyi sigorta kapsamında olmamasına rağmen aralarında anlaşarak sigorta şirketine ödettiriyor. Tutanak sahteciliği bununla da sınırlı değil. Birçok araç sahibi gerçeğe aykırı kaza tutanağı düzenliyor. Örneğin, 180 kilometre hızla giden bir BMW sahibi kazaya karışınca, kaskosu da yoksa aracını karşı tarafın trafik sigortasından yaptırmak için suçu karşı tarafa atıyor. Bunun için de kamyoncuya belli bir bedel üzerinden ödeme yapabiliyor. Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, yeni sistemle birlikte suistimallerin arttığını doğruladı. "Tutanaktan sonra bu alanda toplanan primden fazla zarar ödeniyor. Çünkü hasar frekansı arttı. Eskiden yüzde 6-7 civarı olan kaza raporları şimdi yüzde 10-11'e yükseldi." diyen Gülen, kaskoda da bu sebepten zarar edildiğini kaydetti. Sigortacılık sektörünün tamamında kasko-trafik ve sağlık sigortaları toplam prim üretiminin yüzde 65'ini oluşturuyor. Trafikte zarar edilmesi sektörün toplam kârlılığına olumsuz etkide bulunuyor. Bu yüzden daha kârlı ürünlere yönelmeye çalıştıklarını belirten Genel Müdür, "Henüz sigorta müşterisi olmayanları da müşteri yapmaya çalışıyoruz. Kâr marjı yüksek olan ürünleri satmaya çalışıyoruz. Bu sektör mali gelirden para kazanan sektördü. Eskiden faiz gelirleri yüksekti. Faizler yokuş aşağı inince pamuktan kozamız çelikten kozaya dönüştü." dedi. Uğur Gülen, Türk sigorta sektörünün alması gereken çok yol olduğunu, Türkiye'nin dünyadaki yerinin 35-40 aralığında bulunduğunu söyledi. Gülen, gelişmiş ülkelerde sigortanın milli hasıladan aldığı payın yüzde 7 olduğunu, bu oranın Türkiye'de yüzde 1 düzeylerinde kaldığını dile getirdi. Aksigorta'nın paket ürünler yaparak satışı kolaylaştırdığına dikkat çeken Gülen, "Sağlık sigortasında paket ürünler yapıyoruz, bu da işleri kolaylaştırıyor. Kanseri paketledik mesela. Avantajlı diş paketi hazırladık. Tabii ayak ve ses gibi magazinvari özel durumların sigortalanmasına pek yakın durmuyoruz. Çünkü çok sayıda aynı durumu sigortalayıp istatistiğin çalışması lazım. Bu hallerde istatistik çalışmıyor." şeklinde konuştu. BOZULAN YEMEĞİ DAHİ SİGORTALIYORUZ Buzdolabında bozulan yemekten gelir kaybına kadar sigortalama yaptıklarını Genel Müdür, insanların uçuk zannettikleri ev sigortasında da sektörde ilk defa standart rakamlar vererek kampanya düzenlediklerini kaydetti. 500 milyon liranın üzerinde nakit varlığı bulunan Aksigorta, 3. çeyrekte zarar açıkladı. Şirket, mevzuat değişikliği çerçevesinde ayırdığı karşılık sebebiyle 4,3 milyon lira zarar etti. Gülen, ilave yük olmasaydı 3. çeyrekte 15,9 milyon lira kâr edeceklerini belirtti. 'Sigorta zararımız trilyonlarla ölçülüyor' Son iki yılda trafik sigortası sebebi ile oluşan zararın trilyonlarla ölçüldüğünü belirten Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak, bunda trafik primlerinin düşük olmasının etkisinin büyük olduğunu kaydetti. Koçak, kaza tespit tutanaklarının serbest bırakılması ile birlikte birtakım sahtekârlıkların da ortaya çıktığını belirterek, bunun yanında Hazine müsteşarlığının fiyatları serbest bırakmasının şirketlerin 9. ay bilançolarını olumsuz etkileyeceğini söyledi. Koçak, "Hazine yeni sistemle ilave ek karşılıklar getirdi. Bunun çözümü geçmişteki olumsuzlukları görerek daha iyi bir teknik fiyatlandırma ile poliçe satılması olarak görünüyor. Gider kalemini daha iyi kontrol etmek gerekiyor. Sahtekarlıklar için alınan önlemler yeterli olmuyor." dedi.