Kamuoyunda 'Varlık Barışı' olarak da adlandırılan, 5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkındaki Kanun'un yürürlüğü 31 Aralık 2009 tarihinde sona eriyor. 1 Haziran 2009 tarihi itibariyle gerçek veya tüzel kişilerce sahip olunan yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı, kanaat verici belge ile ispat edilen taşınmazlar değeri üzerinden yüzde 2 vergi ödenerek, banka ve aracı kuruluşlar aracılığı ile vergi dairelerine beyan edilmesi gerekiyor. Konya Vergi Dairesi Başkanı Sıtkı Aksöz, Türkiye'nin en büyük 6. şehri olan Konya'da, Varlık Barışı kapsamında 14 Aralık tarihi itibariyle 349 mükellefin yaklaşık 101 milyon lira varlık beyan ettiğini kaydetti. Aksöz, ilin ekonomik yapısı, mükellef sayısı dikkate alındığında, beyanda bulunan mükellef sayısının az olduğunu kaydetti. Aksöz, "Vergi incelemeleri açısından önemli risk grubunda yer alan mükelleflerimizin geçmişe yönelik vergi, ceza ve gecikme faizi yükünden korunmaları için zaman kaybetmeksizin Varlık Barışı uygulamasına müracaat etmeleri ve bu kanundan yararlanmaları kendi menfaatlerine olacaktır." diye konuştu. "2 BİN LİRA 300 BİN LİRA OLABİLİR" Konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Konya Vergi Dairesi Başkanı Sıtkı Aksöz, Varlık Barışı'nın mükellefler için önemli bir fırsat olduğunu dile getirdi. Aksöz, mükelleflerin bu fırsattan yararlanmalarının menfaatlerine olacağını kaydetti. Uygulamanın, 31 Aralık 2009 akşamında sona ereceğine dikkat çeken Aksöz, "Mesela, 100 bin lirası olan bir mükellefimiz varlığı yurtdışında ise bize 2 bin lira, varlığı yurtiçinde ise 5 bin lira ödeyecek. Belirtilen tarihten sonra Vergi Dairesi'nin incelemelerinde beyan edilmemiş varlığı çıkan mükelleflerin ödeyecekleri miktar 200-300 bin liraya kadar çıkabilecek." diye konuştu. AVUKATLAR, DOKTORLAR VE ECZACILAR İNCELENECEK Özellikle avukatlar, doktorlar ve eczacılar için genel inceleme çalışması düşünüldüğüne dikkatleri çeken Aksöz, bu mükelleflerin şimdiden Varlık Barışı uygulamasına müracaat etmelerinde fayda olduğuna vurgu yaptı. Ayrıca, gayrimenkul kiraya verilmesi veya satışında gelir elde eden ve bu gelirlerini beyan etmeyen mükelleflerin bilgilerinin Gelir İdaresi Başkanlığı'nın veri ambarında yer aldığını söyleyen Aksöz, bu bilgiler çerçevesinde gerekli vergilendirme işleminin yapılacağını kaydetti. Aksöz, bu mükelleflerin de belirtilen tarihe kadar Vergi Dairesine başvurmalarını tavsiye etti. KRİZE RAĞMEN VERGİ GELİRLERİ ARTTI 2009 yılında krize rağmen vergi tahsilâtında yüzde 11, kümülâtifte yüzde 8'lik artış olduğunu kaydeden Sıtkı Aksöz, "2010 yılı bütçe görüşmeleri Meclis'te devam ediyor. Çok iddialı bir bütçe hazırlandı. Gelecek yıl vergide yüzde 18,2'lik bir artış hedefleniyor. Bu konuda bizlere de çok ciddi sorumluluklar düşüyor." dedi. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın havuzunda pek çok kuruma ait veriler olduğunu, vergisini düzenli ödemeyen mükelleflerin banka hesaplarına el konulabildiğini hatırlatan Aksöz, şöyle devam etti: "Biz mükelleflerimizin vergiye gönüllü olarak katılmalarını istiyoruz. Onun için de vergi borçları olan mükelleflerimiz zamanı gelmeden bize müracaat ederlerse borçları düzenleme yetkimiz bulunuyor. Aksi halde, bir sabah kalktıkları zaman işçisinin maaşını çekemeyebilirler ya da kredi kartlarını kullanamayabilirler." (CİHAN)