Sosyal güvenlikte kargaşa

Yeni sosyal güvenlik yasasının özellikle kamu çalışanlarını ilgilendiren birçok maddesinin, Anayasa Mahkemesi tarafından iptali, sosyal güvenlikte bir kaosla karşılaşılması olasılığını gündeme getirdi

Sosyal güvenlikte kargaşa

Hükümet ne yapacağı konusunda değerlendirme yapıyor. Henüz net bir tavrı yok. Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu, Sosyal Güvenlik Kurumu yönetimine, 'kaos çıkmasın, tedbir alın' talimatı verdi. Çok kısa bir zaman kaldığı için iptal edilenlerin yerine yeni yasa çıkarmak mümkün görünmüyor. En büyük ihtimal görüşmeleri süren bütçe kanununa 1 madde ekleyerek yasanın yürürlüğünü ertelemek. Eğer yasanın iptal edilmeyen maddeleri yürürlüğe girerse, tek çatı değil iki çatı, tek yasa değil iki yasa birden yürürlükte olacak. Anayasa Mahkemesi'nin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın "prime esas kazancın belirlenmesi, yaşlılık aylığının hesaplanması, prim ödeme gün sayısı, emeklilik yaşı ve sağlıkta katılım payına" ilişkin kritik maddelerini kamu çalışanları yönünden iptal etmesi, SSK'ya tabi çalışan işçilerle bağımsız çalışanların (Bağ-Kurlular) memurlara göre hem daha geç, hem de daha düşük aylıkla emekli olmaları sonucunu doğuracak. İptalin ardından bütünlüğü bozulan 'reform'a ilişkin merak edilen sorular ve yanıtları şöyle: 1- Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı süreci nasıl başladı? Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile CHP milletvekilleri, yasanın 23 maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle başvurdular. Yüksek mahkeme, ayrı ayrı açılan iki davayı geçen hafta karara bağlayarak bazı maddeleri iptal etti ve yürütmesini durdurdu. 2- Mahkeme zaten iptal ettiği düzenlemeler konusunda neden ayrıca "yürütmenin durdurulması" kararını da aldı? Yüksek Mahkeme kararları gerekçeli karar yayımlanınca yürürlüğe giriyor. Ancak gerekçeli kararı yasanın yürürlüğe gireceği 1 Ocak 2007'ye kadar yazamayacağını düşünen mahkeme, ayrıca yürütmeyi durdurma kararı verdi. Böylece, iptal kararını yürürlüğe sokacak gerekçeli karar yetişmese de iptal edilen hükümlerin 1 Ocak'ta yürürlüğe girmesi engellendi. 3- Yasa maddeleri neden sadece kamu çalışanları yönünden iptal edildi, çalışanlar arasında eşitsizlik yaratıldığı yorumları doğru mu? Anayasa Mahkemesi, "kamu görevlilerinin emeklilik sürecinin ve emeklilikle ilgili işlemlerinin ayrı bir yasayla düzenlenmesi" görüşünden hareket etti. "Ayrı yasa gerektiği" açıklaması, iptal edilen maddelerin içeriğini Anayasa'ya uygun bulunduğu yorumlarını doğurdu. Ancak, daha ileri yaşta emeklilik ve daha düşük aylık düzenlemesinin SSK ve Bağ-Kurlular için yürürlükte kalması bir eşitlik tartışması da yarattı. 4- Yasanın bazı maddelerinin sadece kamu çalışanları için iptal edilmesi ne anlama geliyor? Yasa yürürlüğe girse de; emekli aylıklarının hesap edilmesi, emeklilik yaşı ve emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısı başta olmak üzere sistemin omurgasını oluşturan birçok madde kamu çalışanları yönünden uygulanamayacak. 5- Yasa 1 Ocak 2007'de sadece Bağ-Kur ve SSK iştirakçileri için yürürlüğe girebilir mi? Yeni bir düzenleme yapılmazsa yasanın iptal edilmeyen maddeleri 1 Ocak'ta yürürlüğe girecek. Ancak bu durumda sigortalılar için tek bir emeklilik sistemi ve tek çatı olamayacak. 6- Yasa yılbaşında yürürlüğe girerse, kamu çalışanının emekliliği hangi mevzuata göre olacak? İptal edilmeyen maddeler yürürlüğe girerse memurlar şu anda yürürlükte olan Emekli Sandığı Kanunu uyarınca emekli olabilecekler. Ancak yine kamu çalışanlarını ilgilendiren bazı maddeler de yeni yasayla birlikte yürürlüğe girecek. Böylece kamu çalışanlarına ilişkin düzenlemeler iki farklı yasada yer almış olacak. 7- Bağ-Kurlular lehine iptal edilen "sosyal güvenlik destek primi"nin artırılmasına ilişkin madde nasıl uygulanacak? Emekli olan Bağ-Kurlulardan yeniden çalışmaya başlayanların ödeyeceği sosyal güvenlik destek primi de mevcut Bağ-Kur Yasası'nda olduğu şekliyle, yani daha düşük oranda (yüzde 10) uygulanacak. Böylece Bağ-Kur iştirakçisinin de eski yasayla bağı sürecek. 8- "Tek çatı" yasası olarak da bilinen yeni düzenlemeler SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kanunlarını yürürlükten kaldırdığına göre, sigortalıların emekliliklerine ilişkin bazı uygulmaların bu yasalara dayanması nasıl mümkün olacak? Yasa yürürlüğe girerse, iptaline karar verilen maddelerdeki düzenlemeler mevcut kanunlara göre yapılabilecek. Bu görüşün dayanağını, yeni yasanın Emekli Sandığı Yasası'nın hükümlerini yürürlükten kaldıran maddesinin yürürlüğünün de durdurulması oluşturuyor. Ancak uzmanlara göre bu durumda da bazı hukuki boşluklar oluşacak. Mevcut üç kurumun yönetim kurullarının ortadan kalkması belirsizlik yaratacak. 9- Yeni düzenlemenin yılbaşına yetişmesi mümkün mü? 1 Ocak'a kadar kamu çalışanları için ayrı bir düzenleme yapılması mümkün görünmüyor. Uzmanlar geçmiş örnekleri dikkate alarak gerekçeli kararın aylar sonra da açıklanabilme ihtimali olduğunu ifade ediyor. 10- Yasanın tümünün yürürlüğü ertelenebilir mi? Yasanın iptal edilmeyen boyutlarıyla 1 Ocak'ta yürürlüğe girip girmeyeceğine hükümet karar verecek. Bakanlık, yürürlüğün 1 yıl ertelenmesi seçeneği üzerinde çalışıyor. 11- Erteleme için nasıl bir hukuki düzenleme gerekiyor? Sadece yasanın yürürlük maddesini değiştirecek bir düzenlemeyle reformun ertelenmesi mümkün. Bunun, Meclis'te görüşülen bütçe kanununa eklenmesi planlanıyor. 12- Yasanın yürürlüğe giriş tarihinin ertelenmesi durumunda, emeklilik sistemi nasıl işleyecek? Reform ertelenirse sigortalıların emeklilik işlemleri mevcut düzenlemelere göre gerçekleştirilecek. 13- Reform ertelendikten sonra yeniden yürürlüğe girebilmesi için ne yapılacak? Yeni bir yasa hazırlanacak. Ayrı yasalarda da olsa, kamu görevlileri ve SSK ile Bağ-Kurluların aynı hukuksal ölçütlere bağlı bulunacakları düzenlemeler oluşturulabilecek. 14- Söz konusu düzenlemeler için ne kadar süre gerekecek? Önce Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı beklenecek. Ardından, memurlar için yeni bir emeklilik sistemi için sosyal taraflarla masaya oturulacak. Hazırlanan düzenleme TBMM'de görüşülecek. Yasanın Cumhurbaşkanı'nın onayına sunulması ve Anayasa'ya uygunluğunun yeniden tartışılması süreci de dikkate alındığında 1 yıla yakın bir zamana gerekiyor. 15- Reformun rafa kalkması mümkün mü? IMF'nin de kritik önem atfettiği yasanın yürürlüğe giriş tarihinin 2007'de yapılacak genel seçimlerden sonraya ertelenmesi, reformun bütünüyle rafa kalkması riskini de doğurabilecek. Çalışanların yeni sisteme muhalefetini dikkate alan hükümetin, seçim yılı olması nedeniyle daha uzun bir ertelemeye de sıcak bakabileceği belirtiliyor. Üç seçenek var Birinci seçenek, erteleme: Hükümet tek maddelik bir yasa çıkararak, yasanın yürürlüğünü erteleyebilir. Bu tek maddelik yasa görüşmeleri süren ve yasal olarak yıl bitmeden Meclis'ten geçmesi gereken bütçe kanunu içine konulabilir. Bu seçeneğin benimsenmesi olasılığı yüksek. Hükümet erteleme döneminde memurlar yönünden yine tek çatıya uygun düzenlemeleri hazırlayabilir. Bu seçeneğe IMF'nin itiraz edebileceği belirtiliyor. Çünkü yeni sosyal güvenlik yasası, performans kriterleri arasındaydı ve gecikmeler en iyi olasılıkla IMF ile bazı gözden geçirmelerin de ertelenmesine yol açabilir. İkinci seçenek, yasanın iptal edilen maddeler hariç yürürlüğe girmesi: Bu durumda SSK ve Bağ - Kurlular için yeni yasanın uygulaması başlayacak, iptal edilen maddeler için yeni yasa çalışması yapılacak. Ancak tek çatı fiilen çökecek. Memurlar ayrı bir çatıda kalacak, SSK ve Bağ - Kurlular ayrı bir çatıda olacak. Bu durum sigortalının haklarını düzenleyen yasalar yönünden de olacak. Memurlar, bazı yönlerden yeni yasaya, bazı yönlerden eski yasaya tabi olacak. Bu durum, kısmen Bağ - Kurlular için de olacak. Yeni yasanın emeklilikten sonra çalışanlar için öngördüğü destek primi yüzde 33.5. Eski yasa ise yüzde 10 öngörüyordu. Yeni yasanın bu maddesi iptal edildiği için, Bağ - Kurlular, bu maddede eski yasaya tabi olacak. Böylece fiilen iki çatı ve iki yasalı bir durum ortaya çıkacak. Üçüncü seçenek, iptal edilen maddelerin yerine yenilerini çıkarmak: Bu seçeneğin benimsenmesi oldukça zor. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı beklenmeden yeni yasa maddeleri hazırlamak güç. Yılbaşına kadar mahkemenin gerekçeli kararını açıklaması, arkasından yasa çalışması yapılmasının takvime sığması olası görünmüyor. Yasa yürürlüğe girerse... Sistem üç kesim için nasıl işleyecek? MEMUR: Kamu çalışanları yasanın iptal edilen maddeleri yönünden Emekli Sandığı mevzuatına tabi olacak. Halen olduğu gibi 9 bin prim ödeme gün sayısını dolduran emeklilik hakkı kazanacak. Emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak uygulanacak. Emekli Sandığı iştirakçisi çalıştığı her yıl için emekli aylığının yüzde 3'ünü (aylık bağlama oranı) kazanacak. Emekli aylığının hesabında kullanılan "prime esas kazanç"ta memurun aldığı en son aylık dikkate alınacak. Memurlar sistem yürürlüğe girdikten sonra çalışmaya devam etse de yaşlılık aylıkları Emekli Sandığı Kanunu'nda yer alan, mevcut aylık bağlama oranlarına göre hesap edilecek. Makam ve temsil tazminatlarından prim kesilmeyecek. Emekli aylık artışın hesabında TÜFE ile büyüme ve gelişme oranları da dikkate alınacak. Ayakta tedavi ve muayene için katılım payı ödemeyecek, diş protez giderlerini kurumları karşılayacak. İŞÇİ: SSK mensuplarının emeklilik ve sağlık sistemi Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'na göre işleyecek. SSK'lı içinde de Bağ-Kurlu gibi emekililik yaşı ve prim ödeme gün sayısı kademeli olarak artacak. Emeklilik yaşı 2048'te 65 olacak. İşçi, 2016'ya kadar çalıştığı her yıl emekli aylığının yüzde 2.5'ini, 2016'dan sonra ise yüzde 2'sini kazanacak. Aylıklar eski ve yeni sistemde geçen süreye göre hesap edilecek. SSK'lıların prime esas kazançları son aylıklarına göre değil, çalışma hayatı boyunca aldıkları aylıkların ortalamasına göre belirlenecek. Esnaf gibi işçi emeklisi de büyüme ve gelişmeden pay alamayacak, sağlık hizmetlerinde katılım payı ödeyecek. Bağ-Kurludan farklı olarak, ikinci işte çalışan işçi emeklisi kazancı üzerinden yüzde 33.5 sosyal güvenlik destek primi ödeyecek. ESNAF: Bağ-Kur iştirakçisi olan esnafın da mevcut yasayla bağı kesilmeyecek. Buna göre, bir işte çalışan emekli Bağ-Kurlu yüzde 10 sosyal güvenlik destek primi ödeyecek. Ancak emeklilik koşulları yeni yasaya göre belirlenecek olan Bağ-Kur'da emekli aylığı almaya hak kazanmak için gerekli yaş 2036'dan itibaren kademeli olarak artarak 2048'te 65 olacak. Prim ödeme gün sayısı ise yılbaşından itibaren her yıl 100'er gün artarak 9 bin güne kadar ulaşacak. Bağ-Kurlu 2016'ya kadar çalıştığı her yıl emekli aylığının yüzde 2.5'ini (aylık bağlama oranı), 2016'dan sonra ise yüzde 2'sini kazanacak. Mevcut sigortalıların emekli aylıkları eski ve yeni sistemde geçirdikleri süreye göre hesaplanacak. Bağ-Kur emeklisinin eski sisteme göre aylığı artırılırken, aylık zammında büyüme ve gelişme payı eklenmeyecek. 18-45 yaş arasındaki kişilerin diş protez giderlerinin tamamı, 45 yaş ve üzerindeki kişilerin diş protez giderlerinin de yarısı sigortalı tarafından ödenecek. Prim borcu olan Bağ-Kurlu sağlık hizmeti alamayacağı gibi her bir tedavi ve muayene için katılım payı ödeyecek. İptal edilen maddeleri aynen geçirmek çare değil Anayasa Mahkemesi'nin yeni sosyal güvenlik yasasının bazı maddelerini iptal etmesiyle ilgili tartışmalar devam ediyor. Konuyla ilgili olarak CHP'li Kılıçdaroğlu ve sendika temsilcilerinin görüşleri şöyle: Kemal Kılıçdaroğlu / SSK eski Genel Müdürü ve CHP milletvekili: Bütçe yasasına tek bir madde koyarak uygulamayı erteleyebilirler. Ama IMF'ye verilen taahhütler var. Yoksa yasanın tamamını ertelemek hükümetin de işine gelebilirdi. Görünen o ki, 2007 Bütçe Yasası'na bu maddelerini koymak isteyeceklerdir. Cumhurbaşkanı'nın da veto yetkisi olmadığı için maddeler geçer. Ama Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeleri henüz ortada yok. Eğer bu maddeler eski haliyle geçerse, Anayasa'ya aykırılık hale devam edecektir. Kısa süre içinde yeniden iptal olur. Yapılması gereken ise, yasanın bir yıl ertelenmesidir. Celal Tozan / Türk-İş Sosyal Güvenlik Danışmanı: "İptal edilen maddeler arasında yalnız Emekli Sandığı'na ilişkin iki maddesinin iptalinin yürürlülüğü durduruldu. İptal edilen diğer maddeler için mutlaka yeni yasa çıkarılmalı. Onun içinde Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı beklenmeli. Buna da vakit yok. Yasa bu haliyle yürürlüğe giremez. Ounun için en iyisi bütçe kanununa bir madde koyarak, yasanın tamamı için yüyürlük bir yıl ertelenmeli." İsmail Hakkı Tombul / KESK Genel Başkanı ve Emek Platformu Dönem Sözcüsü: "Anayasa Mahkemesi'nin Sosyal Güvenlik Reformu'na ilişkin gerekçeli kararını açıklamasının ardından toplanarak bir strateji belirleyeceğiz. Yasanın kısmi iptali emek platformunun haklılığını bir kez daha gösterdi. Bir kesim için geçerli olan koşulların herkese uygulanması gerekir. Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçeleri yayımlanır yayımlanmaz Emek Platformu toplanarak yasadaki mevcut duruma dair stratejisi belirleyecektir." Mahmut Arslan / Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı: "İptal, çalışanlar arasında eşitsizlik, adaletsizlik ve ayrımcılığa yol açtı. Kararla, ulaşılmak istenen, sosyal güvenlikte tek çatı ile norm ve standart birliğinin sağlanması amacından uzaklaşıldı. Kanunun yürürlüğe girmesine kısa bir süre kalması nedeniyle sosyal güvenlik sisteminde kaosun eşiğine gelindi. Sistemi yap-boz tahtası olmaktan, deneme-yanılma metoduyla bir arayış laboratuvarı olmaktan çıkarmalı, kalıcı, sağlıklı, etkin kaliteli hizmetler sunan, vatandaşlarımızı memnun ve mutlu eden bir sistem haline getirmeliyiz. Tek çatı altında, norm ve standart birliği gerçek anlamda kurulmak durumundadır." 43 kişiye 1 memur Türkiye'de 43 kişiye, 1 memur düşüyor. Devlet Bakanı Ali Babacan, DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın soru önergesine verdiği yazılı yanıtta Türkiye'deki memur sayısının, mezkur kurumlar bazında, mahalli idareler hariç, Temmuz 2006 itibariyle 1 milyon 687 bin 759 olduğunu bildirdi. Babacan, yaklaşık 43 kişiye 1 memur düştüğünü ifade etti. Ali Babacan'ın verdiği bilgiye göre, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde 1 milyon 865 bin 118, özel bütçeli idarelerde 109 bin 673, özel bütçeli diğer idarelerde 30 bin 423, düzenleyici ve denetleyici kurumlarda 3 bin 737 ve sosyal güvenlik kurumlarında 39 bin 202 olmak üzere toplam 2 milyon 48 bin 153 memur kadrosu bulunuyor. Genel ve özel bütçe kapsamında yer alan kurumlardaki memurların, aile yardımı ödeneği dahil, kişisel ve fiili çalışmaya bağlı ödemeleri hariç ortalama net maaşı Kasım 2006 itibariyle 995 YTL. En büyük batak Emekli Sandığı'nda 2005 yılında hükümet bütçesinden sosyal güvenlik kuruluşlarına 23.3 milyar YTL transfer yapıldı. Kurumlar içinde en çok payı 8.9 milyar YTL'yle Emekli Sandığı aldı, onu 7.5 milyar YTL transfer edilen SSK izledi. 2006 yılının ilk 11 ayında ise sosyal güvenlik kuruluşlarına yapılan transferler 8.4 milyar YTL'si SSK'ya olmak üzere toplam 18 milyar YTL oldu.
<< Önceki Haber Sosyal güvenlikte kargaşa Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER