Sabancı Sigorta Grubu'nun İstanbul'da düzenlediği toplantıda sektörü değerlendiren
Sabancı Holding Sigorta Hizmetleri Grup Başkanı Hakan Akbaş, bu rakamın ABD'de yüzde 5-10,
Akdeniz ülkelerinde ise yüzde 15'lerde olduğunu ifade ederek, "Sadece geçtiğimiz yıl bu tutanaklar için grup olarak 650 bin lira ödedik." dedi. Bireysel emeklilik dışında kalan sağlık,
trafik ve
kasko gibi elementer
sigorta sektöründe 33
oyuncu bulunduğunu hatırlatan Akbaş, bunların uyguladığı yıkıcı
fiyat odaklı rekabetin sektöre büyük zarar verdiğini dile getirdi.
Grup Başkanı, "Biz 2009 sonu itibarıyla sigorta sektöründe yer alan 55 oyuncunun yarısının 2009'da zarar açıklayacağını öngörüyoruz. Gelişmiş ülkelerde bu alanda faaliyet gösteren firmaların ilk dördü piyasanın yüzde 70-80'ine hakimdir. Ama Türkiye'de ilk 4 piyasanın ancak yüzde 45'ine sahip durumda." değerlendirmesini yaptı. Gelişmiş ülkelerde ciddi küçülme trendine giren sigorta sektörü Türkiye'de geçen yıl yüzde 3 büyüdü.
İspanya gibi sistemden çıkmak istemenin yasal olmadığı ülkelerde dahi küçülme yaşayan sektörün Türkiye'de 2010'da da
büyümeye devam edeceğini açıklayan Hakan Akbaş, bu beklentide Türkiye'de 5-6 yıldır varlık gösteren bireysel emekliliğin payının büyük olduğunu, bu alanda yaşanan büyümenin 2009'da yüzde 40'a ulaştığını açıkladı.
Geçen yıl 250 bin kişinin
bireysel emeklilik için şirketlere başvuruda bulunduğunu söyleyen Akbaş, sisteme kayıtlı kişi sayısının da böylece 2 milyonu aştığını belirtti. Bu şaşırtıcı gelişmenin Türk halkının
kriz yılında parasını harcamayıp biriktirdiğini de ortaya koyduğunu ifade eden Grup Başkanı, bu rakamın Türkiye'nin potansiyelinin çok azını yansıttığını vurguladı. Akbaş, "Türkiye'de sigortacılığın GSMH'ya oranı yüzde 1'in dahi altında. Bu rakam
Avrupa ve Amerika'da yüzde 4-5'lere çıkıyor. Bireysel emeklilik sisteminden çıkanlar da çok oldu. Olmasaydı büyüme yüzde 100'ü bulacaktı. Çünkü borçları olanlar ve işini kaybedenler oldu." şeklinde konuştu. Bu yıl için kendi şirketlerinde yüzde 4 büyüme hedeflediklerini açıklayan Akbaş, rakamın cüzi oluşunda düşük
faiz oranlarının etkili olduğunu söyledi. Hakan Akbaş, sigorta sektörünün Türkiye'deki durumunun, dünyaya göre daha iyi bir konumda olduğunu, geçen yıl AK Sigorta'nın yüzde 3, Avivasa'nın yüzde 40 civarında büyüdüğünü bildirdi.
AK SİGORTA HİSSELERİ OLASI BİRLEŞME İÇİN SATILDI
Geçen yıl, Ak Sigorta'nın bünyesindeki
Akbank ve Avivasa hisselerini satacağını duyurması şirketin satılabileceği şeklinde yorumlanmıştı. Akbaş, Ak Sigorta'yı daha yalın hale getirmek için bu yola başvurduklarını söyledi. Gazetecilerin, 'Buradaki amacınız nedir?' sorusuna, "Uzun vadede Ak Sigorta'yı ve sektörü daha kârlı hale getirmek." diye
cevap verdi. Bu cevabın 'Satın alma,
ortaklık kurarak veya konsolidasyon yoluna giderek (Avivasa-Ak Sigorta ortaklığı) sektörün yıkıcı rekabetini engelleyip, Ak Sigorta ve diğer şirketlerin kârlılığını artırmak' şeklinde algılanıp algılanamayacağı sorusuna da olumlu cevap verdi. Akbaş, "Satın almaya da ortaklığa da menfaatlerimiz dahilinde olduğu sürece sıcak bakıyoruz." dedi.
Sel mağduru şirketlere 730 milyon lira
Sektördeki suistimallerin mali boyutunun 600 milyon lira olduğunu aktaran Ak Sigorta Genel Müdürü Uğur
Gülen ise, bu durumun önlenmesi için cezai yaptırımların daha etkili, veri tabanlarının ise etkin hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Gülen, suistimalleri engellemek için Hasar Takip Merkezi'nin (HATMER) bir an önce devreye girmesi gerektiğini söyledi. Gülen, İstanbul'da geçtiğimiz yıl yaşanan
sel felaketi için sektörün 730 milyon lira ödeme yaptığını açıkladı. Sektörün tamamının yıllık 8 milyar lira civarında ödeme yaptığını, hesapta olmaksızın ortaya çıkan sel felaketinin bu ödemede büyük pay sahibi olduğunu belirtti. Bu paranın 3 ayda ödendiğini hatırlatan Gülen, "Biz de Ak Sigorta olarak 35 milyon lira ödedik. Bunun yüzde 94'ü nakit olarak ödendi." şeklinde konuştu.
ZAMAN