Ayçin, yaptığı açıklamada, son dönemde THY seferlerinde yaşanan gecikme ve iptallerin
sürpriz olmadığını ifade etti.
THY
yönetiminin son 3-3.5 yılda
uçak filosunu artırmanın ötesinde plansız ve projesiz bir yönetim anlayışı sergilediğini ileri süren Ayçin, yönetime bu yönde yaptıkları uyarıların da dikkate alınmadığını belirtti. Ayçin, şöyle konuştu:
''Uluslararası standartlara göre 1 uçak için çeşitli birimlerde 230-240 görevlinin istihdam edilmesi gerekiyor. THY'de bu sayı 115'e kadar düşmüş durumda. Her geçen gün de bu sayı emeklilikler nedeniyle azalıyor. Şu anda kurallara uygun uçuş yapılması, seferlerde aksama olmaması için kokpitte 450, kabinde 1400
personele ihtiyaç var.''
THY'nin çalışmalarında karı esas alan bir yönetim anlayışının
egemen olduğunu dile getiren Ayçin, ''Kar marjı sektörlere göre değişir. Bizim sektörümüzde bu oran yüzde 10 civarında. Bunu artırmak için personel sayısında azaltmaya,
bakım periyotlarında uzatmaya, yolcu politikasında değişikliğe gidilemez'' dedi.
Ayçin, uçuş sayısını artırmanın önemli olmadığını, önemli olanın seferleri zamanında ve kazasız belasız tamamlamak olduğunu vurgulayarak, ''Özelleştirme öncesi vitrinde allama pullama yapılıyor ama bu anlayışla yarın vitrine konulacak bir şey bulunamayabilir'' diye konuştu.
Haziran ayının ikinci yarısıyla birlikte bugüne kadar yaşanan sorunların daha da artacağını savunan Ayçin, şunları kaydetti:
''Uçuştan gelen personele 'limit dışı uçun' deniliyor. Yani 'istirahat yapmayın gelin uçun, biz trafiğin azaldığı aylarda size
izin vereceğiz' deniyor. Kurallara, talimatlara ve yönetmeliklere göre verilmesi gereken bir
hizmet, birilerinin kafasına göre verilemez. Bu anlayışla bir yerlere gidilemezdi, gidilemiyor da.''
AA