TMSF'den Demirel ailesine suç duyurusu

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), 2005 Haziran ayında el koyduğu Demirel ailesine ait şirketlerle ilgili incelemesini tamamladı.

TMSF'den Demirel ailesine suç duyurusu

Fon, Şevket Demirel ve eşi Sezen Demirel, çocukları Nihan Atasagun, U. Binhan Kesici, Neslihan Demirel, Yahya Murat Demirel ve damadı Hakkı Atasagun hakkında 'zimmet ve zimmete iştirak' suçlarından suç duyurusunda bulundu. Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen 78 sayfalık dilekçede, ailenin kamu bankalarından ödememek üzere kredi aldığı belirtilerek, "Aile en başından itibaren planlı ve organize bir şekilde hareket etmiştir." görüşüne yer verildi. Dilekçede "Şüpheliler bir araya gelerek, uluslararası düzeyde dolandırıcılık, zimmet gibi ağır suçlar işleyerek, kazanç ve güç sağlamak amacıyla faaliyet göstermiştir." denildi. TMSF varlıklı aile bireylerinin mal varlıklarını korumak adına şirketlerden geri çekildiğine, kredi borçlarının ise varlıksız ve ödeme gücü olmayan Yahya Murat Demirel ile tabela görünümünde ve borca batırılmış tüzel kişiler üzerinde bırakıldığına dikkat çekti. Suç duyurusunda, şüphelilerin, "devletin mevduata sağladığı tam garantiden yararlanarak, banka kaynaklarını zimmete geçirmek amacıyla hukuka aykırı eylem ve işlemlerle Egebank AŞ'yi ele geçirmiş ve haksız menfaat temin etmek amacı ile şikayet konusu suçları uğraşısının ayrılmaz bir parçası haline getirmiş olduğu" belirtildi. Şikayet konusu suç teşkil eden eylemler ise şu şekilde sayıldı: "Hukuka aykırı eylem ve işlemlerle kamu bankalarından kredi alma", "Egebank'ı ele geçirme" ve "Egebank'ın kaynaklarını daha önce kamu bankalarından alınan kredilerin kapatılmasında kullanarak zimmete geçirme". Şüphelilerin zimmete geçirme eylemlerinin 1994 yılında başlayıp bankanın Fon'a devredildiği 21 Aralık 1999 tarihine kadar devam ettiği bildirildi. Krediler alınırken tam bir aile şirketi görünümü sergilendiği, ancak zaman ilerledikçe başta Şevket Demirel olmak üzere Murat Demirel dışındakilerin şirketlerden ayrılmaya başladığı, bunların yerine yönetim kurulu üyeliklerine tabela şirketler ve kaynakları zimmete geçirmede sürekli adı geçen Aydoğan Semizer, Gökalp Baştürk gibi bir kısım profesyonellerin getirildiğine dikkat çekildi. "Tüm bu süreçlerin kredi borçlarından kurtulmayı amaçlayan organize bir aile içi değerleme ve işleyiş olduğu açıkça ortadadır." denilen dilekçede Dempa, Dempanal, Şevket Demirel Holding ile Göltaş Çimento'nun denetim raporlarında "grup firmaları, kardeş firmalar" olarak nitelendirildiğinin altı çizildi. Egebank'ı, kamu bankalarına borç ödemek için aldılar Fon'un 78 sayfalık suç duyurusunda göze çarpan bir diğer husus da Egebank'ın kamu bankalarıyla olan ilişkilerinin anlatıldığı bölüm. Şevket Demirel'in kamu bankalarından kredi kullanılırken şirketlerin yöneticiliğini bizzat kendisinin yaptığına işaret edilen dilekçede tüm Demirel ailesinin doğrudan ya da dolaylı olarak Egebank'ın ortağı olduğu, bankanın kamu bankalarından alınan kredilerin kapatılması için satın alındığı ileri sürüldü. "Egebank'ın kaynakları sadece kamu bankalarından alınan kredilerin kapatılması için zimmete geçirilmemiştir. Türk bankacılık sisteminde ve banka kaynaklarının zimmete geçirilmesi literatüründe yer alan ve almayan her türlü hukuka aykırı yollara başvurularak Demirel Grubu tarafından Egebank'ın kaynakları istismar edilmiştir." denilen bölümde Egebank'ın kaynaklarının, back to back işlemleri ve fiziki olarak nakit kaçırma işlemleriyle zimmete geçirilerek Demirel Grubu'na ait şirketlere aktarıldığı ifade edildi. Mevduat toplarken Egebank'ın Demirel ailesinin bankası olduğu imajı verilip, bu şekilde kaynak temin edildiği belirtilirken, Göltaş'ın, Egebank'ın alım sürecinde aktif rol oynadığı vurgulandı. Göltaş'ın bankanın kaynaklarını kullanan şirketler arasında 4. sırada yer aldığı da hatırlatıldı. "Şevket Demirel ve çocukları, tüm grup şirketlerini ve bu arada bankayı belirli bir amaca yönelik olarak menfaat birliği içerisinde ticaret hukuku ile finansal kurguların tüm ileri tekniklerinden yararlanarak birlikte ve müştereken yönetmişlerdir." denilen dilekçede, Demirel Grubu'nun kendisini yurtdışında "Şirketler grubu" olarak tanıttığına dikkat çekildi. Şevket Demirel'in bankanın alımında aktif rol oynadığı hatırlatılan dilekçede Egebank'a el konulması sırasında Demirel Grubu şirketlerinin ayrı bir grup olarak değerlendirilmesinin son derece yanlış bir uygulama olduğu ifade edildi. ZAMAN
<< Önceki Haber TMSF'den Demirel ailesine suç duyurusu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER