TOKİ - Çimentocu gerilimi

TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, inşaattaki sıkıntıların çimentocunun aşırı zam yapmasından kaynaklandığını söyledi

TOKİ - Çimentocu gerilimi

Nuh Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu ise bir yılda sadece yüzde 12 oranında zam yaptıklarını hatırlatarak, Fabrikamın kapısı herkese açık, gelin inceleyin' diye yanıtını verdi. İnşaat sektöründe çimentocu-konutçu kavgası büyüyor. Toplu Konut İdaresi Başkanı (TOKİ) Erdoğan Bayraktar, inşaat sektöründe büyük bir sıkıntı yaşandığını ve bunun sorumlusunun aşırı zam yapan çimento ve hazır beton üreticileri olduğunu belirtti. Bayraktar'ın "Piyasayı mahvettiniz" suçlamasını yanıtlayan Nuh Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu ise çimentocuların günah keçisi ilan edildiğini söyleyerek, "Çimentoya zam sadece yüzde 12 oldu. Kendimi ihbar ediyorum. Gelin inceleyin. 95 YTL'nin üzerinde satan fırsatçıdır. Fırsatçıları ise hükümetin biraz okşaması yeterli" dedi. İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) düzenlenen ve sektörün sorunlarının masaya yatırıldığı “İnşaat Sektöründeki Gelişmeler” konulu panel tartışmalara sahne oldu. TOKİ Başkanı Bayraktar, inşaat sektörünün şu anda içinde bulunduğu olumsuz durumda, çimento sektörünün tutumunun etkili olduğunu söyledi. Bayraktar, “Bir yılda yaptığınız zam yüzde 22. Zam yokluktan gelir. Ben baş edemedim. Türkiye’de çimento üretimi 42 milyon ton, ihtiyaç 35 milyon ton. Zam neden geldi. Çimentonun torbası 4 bin 920 liradan, 6 bin liraya çıktı. Bize yansıyan yüzde 22’lik bir artış var. Piyasayı tetiklediniz. Piyasayı mahvettiniz” dedi. 'Müteahhit batarsa ben de batarım' İnşaat malzemelerindeki zam oranının birçok üründe enflasyonun çok üstünde kaldığını hatta yüzde 100’ü bulduğunu belirten Bayraktar, “TOKİ’nin Türkiye’deki inşaatlardan aldığı pay yüzde 21. 700 bin kişi inşaatlarımızda çalışıyor. 3 milyon kişinin kursağından ekmek geçiyor, yazık değil mi?” diye sordu. Devletin çimento üretmesinden yana olmadığını vurgulayan Bayraktar, TOKİ’ye iş yapan müteahhidi korumak zorunda olduğunu belirterek, “Onlar batarsa ben de onlarla batacağım. Rutin işlerde kâr marjı yüzde 1-15 arasında olmalı. Üstü bilimsel değil. Bunun çözülmesi lazım” dedi. Bayraktar, çimentonun inşaatlar içindeki önemini “Susuz ekmek yaparsınız. Tükürüğünüzle yaparsınız ama çimento bu işin ana maddesidir. Bu krizde herkesin daha duyarlı davranmasını beklerdik. Enflasyon yüzde 7-8’ken çimento zammı yüzde 22 olmamalı” diyerek anlattı. Krizden dolayı projelerin tesliminde biraz sarkma olabileceğini bildiren Bayraktar, şunları söyledi: “Kriz şu anda. Köprüyü geçemeyeceğiz. Düşüp boğulacağız. Müteahhit batsın, biz hapse gidelim, siyasiler yüce divana gitsin. Durum buraya gidiyor. Biz müteahhitleri kurtarmaya çalışıyoruz.” 'El birliği ile günah keçisi seçildik' Bayraktar'ın arkasından söz alan Nuh Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu ise çimento fiyatlarının Avrupa’da 65-85 dolar arasında olduğunu, sadece Mısır, Çin gibi ülkelerde Türkiye’den daha ucuza bulunabileceğini ifade ederek, şöyle devam etti: “El birliği ile çimento sektörü günah keçisi seçildi. Fiyatların yükselmesinin tek nedeni biz değiliz. Üstelik Türkiye’de fiyatlar yüksek değil. Hazır betonda haklılar. Marmara’da çok sayıda hazır betoncu var. Bunlar birbirlerini yediler. Beton kalitesi çok önemli. Buradan ihbar ediyorum çimento fabrikaları dünya standartlarında. Betonda böyle değil. Elektrik fiyatları makul ama yakıt fiyatları buraya taşıdı. Çimentoda geçen yıldan bu yana yaptığım zam yüzde 12. Çimentoya en çok Marmara Bölgesi’nde ihtiyaç var. Bu bölgedeki tüm fabrikalar bizim fiyatımız gibi satıyor. Bir nevi fiyat belirliyoruz. Yüzde 30’larda zam oranı yanlış. Yüzde 12 zam yapıldı. Aynı müşteriye kestiğim faturaları göstereyim. Gelsinler fabrikamın kapısı yarından itibaren herkese açık. Kontrol etsinler. Kendimi ihbar ediyorum.” Çimento fiyatları konuşulurken diğer malzeme fiyatlarının göz ardı edildiğine de dikkat çeken Şahinoğlu, Ataşehir’de bir firmaya 60 YTL’den çimento verdiklerini, firmanın ödeme yerine daire vermeyi önerdiğini anlattı. Şahinoğlu, bu öneriyi kabul ettiklerini, metrekare fiyatının bin 100 YTL olduğunu ancak firmanın bu fiyatın sonradan 2 bin 500 YTL’ye çıkması nedeniyle daireleri vermekten vazgeçtiğini belirtti. Garanti Bankası Ticari Bankacılık Pazarlama Koordinatörü Recep Baştuğ da panele yaptığı konuşmada, ekonomideki son dalgalanmalardan finans sektörünün daha fazla etkilendiğini belirterek "Son dalgalanmalar inşaatçıları 1 vurduysa finans sektörünü 10 vurdu. Ama dalgalanmanın kısa süreli olacağına inanıyorum" dedi. İnşaat sektöründe yaşananların asıl sebebinin finans sektörünün sağladığı kredi oranları olduğu öz eleştirisini yapan Baştuğ, ancak finans sektörü böyle davranmasaydı inşaat sektörünün kendi dinamikleri ile bu kadar büyüyemeyeceğini belirtti. İstanbul Ticaret Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Kerem Alkin ise bu süreçte herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini kaydetti. GÖRÜŞLER Sektörde durağanlığa izin veremeyiz İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, inşaat sektörünün başlıca sıkıntılarını kanunsuz yapılaşma, nitelik ve estetik sorunlar olarak sıraladı. Bu sorunları çözümü için atılan adımları olumlu karşıladıklarını belirten Yalçıntaş, hızlı büyüme sürecine giren sektörde yeni sorunlar ortaya çıktığını söyledi. Hızlı büyümenin ve artan üretimin, inşaat malzemeleri fiyatlarında enflasyonun çok üzerinde bir artışa neden olduğunu kaydeden Yalçıntaş, bunun çeşitli taahhütlere girmiş müteahhitleri zor duruma düşürdüğünü dile getirdi. Birçok müteahhitin piyasanın çok üzerinde fiyata bile malzeme bulamadığını ifade eden Yalçıntaş, inşaat sektörünün 200’den fazla sektörü tetiklediğini anlatarak, “Bu yüzden inşaat sektöründe ne olursa olsun duranlığa izin veremeyiz” dedi. Yalçıntaş, yabancıların gayrimenkul alımındaki güven sorununu çözülmesi gerektiği, müteahhitlik mesleğinde düzenleme yapılarak standartların belirmesi gerektiğini ve ara eleman eğitiminde toplumun her kesiminin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi. Fiyatlar normal seviyeye çekilsin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Sabri Özkan Erbakan da dövizin ve faizlerin ani yükselişiyle çimento ve hazırbeton fiyatlarında büyük artış yaşandığını belirterek, “Sabit fiyatla taahhüt yapan müteahhidin iş yapması olanaksız hale geldi. Fiyatların neden bu kadar yükseltildiğini tam olarak anlamadık. Lütfen anlatılsın. Tek çözüm fiyatların normal seviyeye çekilmesidir” dedi. İnşaatlar kendiliğinden duracaktır İTO Meclis Üyesi Ahmet Kibritçi ise sektörü sıkıntıya iten ihale yasasının da bir an önce değişmesi gerektiğine dikkat çekti. Ülke kriterlerinde ihaleler yapılması gerektiğini belirten Kibritçi, sektörün yüzde 25 büyümesinde TOKİ ve Kiptaş’ın büyük payı olduğunu söyledi. Kibritçi, "Hükümet elini taşın altına koymazsa sektör batma noktasına gelecek. İnşaatlar kendiliğinden durma noktasına gelecek. İnşaatların durdurulmasının kamuya iş yapan müteahhitleri zor durumda bırakacaktır" açıklamasını yaptı. Kibritçi, çözüm önerisi olarak da bir kararname çıkıralmasını ve sözleşmelerde artışın enflasyon ya da TEFE- TÜFE’ye göre değil, inşaat malzemelerindeki artışın baz alınarak hesaplanmasını istedi. İhalelerde düşük fiyat önlensin TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe de 1995-2004 yılları arasında inşat sektörünün genel büyümenin gerisinde kaldığın belirterek, son iki yıl hariç 10 yıl içinde ortalama her yıl yüzde 1.7 oranında küçüldüğünü ifade etti. Sektördeki haksız rekabetinin mutlaka çözülmesi gerektiğini anlatan Gökçe, yeni ihale yasasının ruhunun pratiğe yansıtılmadığını belirtti. Gökçe, “İhalelerde düşük fiyatlar önlenmeli. Yüzde 60 indirimli iş yapılmayacağı ortada” dedi. Türkiye İnşaat, Müteahhit işveren Sendikası (TİMSE) Başkanı Nazım Aygün, lüks konutlarda sıkıntı yaşanmadığını, sıkıntının metrekare fiyatlarının 700 dolara mal edip 3 bin 500 dolara satılan konutlarda olduğunu belirtti. Atalay Bey'e haksızlık ettiler Piyasadaki kıran kırana rekabet yaşanırken ve iç piyasadaki fiyatlar bu kadar yükselmişken inşaat malzemelerinde ihracat yapılmasına bir anlam veremediğini belirten Demir Çelik Üreticileri Derneği (DÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan ise şu açıklamayı yaptı: "Tüm dünyada demir, çelik ve bakır başta olmak üzere metal fiyatlarının arttı. Fiyatları enflasyonun üzerinde arttı diye eleştirmek doğru değil. Bütün dünyadaki dalgalanmalardan bağımsız sadece Türkiye’deki fiyat artışına göre maden fiyatlarının şekillenmesi beklenemez. İnşaat malzemelerinin kendi endeksi olmalı. TOKİ'nin yaptığı inşaatlar sektörün sadece yüzde 17’si. Bu kadar inşaatın demir, çelik, çimento tedariğini size kim garanti etti. Bu kadar ısınınca sektör ihtiyacı nasıl karşılasın? Çok ısınmanın sancıları var. Atalay Bey’e biraz haksızlık ettiler. Daha fazla nasıl üretsin adamlar? Ben de eski bürokratım. Bürokratlık döneminde, bazı çalışanlar gelip ‘Efendim firmayı şimdi batırabiliriz’ diyorlardı. Madalya mı takacaklar şirketi batırsanız.”
<< Önceki Haber TOKİ - Çimentocu gerilimi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER