Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk, Türk iş adamlarının uluslararası standartların belirlendiği ayna komitelerinde ciddi olarak yer alması gerektiğini belirterek, ''Uluslararası standart hazırlama çalışmaları zannettiğiniz gibi çok etik bir alanda yürümüyor, tam tersi menfaat çatışmalarının olduğu bir alandır. O şartları belirleyenler pazarda bizden daime 3-0 önde oluyor'' dedi. Şentürk, TSE ve Gaziantep Sanayi Odası işbirliğinde düzenlenen ''TSE Günleri'' bilgilendirme ve paylaşım toplantısında, standardizasyonun ülke sanayisinin ve ticaretinin gelişmesi, küresel pazara entegre olabilmek için stratejik araçlardan birisi olduğunu, TSE'nin de bu konuda stratejik bir öneme sahip olduğunu söyledi. Şentürk, ''TSE 57 yıldır bu ülkede standardizasyon konusunda çalışmalar yaparken aslında çok az kişinin bildiği önemli bir gelişme de kaydetmiştir; bugün kendi alanında Avrupa'nın 5. ve dünyanın 10. büyük kuruluşudur. TSE'nin su üstünde gördüğünüz kısmı aslında var olan TSE'nin küçük bir bölümüdür. TSE 1,500 çalışanı ve yıllık 300 milyon lirayı bulan geliriyle, 35 bin civarındaki standarda sahip bir kuruluş'' diye konuştu. Çok geniş bir hizmet yelpazesine sahip olduklarını ifade eden Şentürk, asli görevlerinden birisi olan standart hazırlama çalışmalarından bahsetti. Şentürk, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ancak son yıllarda Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik çerçevesinde biz artık kendimize özgü standartlardan vazgeçerek, AB'nin o konuda yayınlanmış standardı varsa bunu Türk standardı olarak kabulü çalışmalarını yapıyoruz. Standartlarımızın önemli bir bölümü artık AB standardı menşelidir. Bu bazı sıkıntılara yol açıyor. Bu sıkıntılar TSE olarak bizim bir şey yapamayacağımız sıkıntılar. Bu tamamen iş dünyamızın 'yumurta kapıya gelmeden' işe sahip çıkmaması ya da katılımcı bir yapı sergilememesinden kaynaklanıyor. Çünkü Avrupa'da standartlar hazırlanırken ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin katıldığı aynı komiteler vasıtasıyla bu çalışmalar yapılır ve bunların hazırladığı standart olduğu gibi AB standardı olarak kabul edilir. Dolayısıyla iş dünyamız bu ayna komitelere gerekli katılımı sağlamadığı sürece, sizin Avrupa'daki rakiplerinizin istediği standartlar Avrupa standardı olarak yayınlanıyor. AB ile yaptığımız anlaşma gereği bu standardı Türk standardı olarak kabul etmek mecburiyetindeyiz.'' -''MENFAAT ÇATIŞMASI''- Rekabetin öncelikle standartlar konusunda hakim olmakla sağlanabileceğine işaret eden Şentürk, şunları kaydetti: ''Hazırlanan standartların Türk sanayicisinin üstün olduğu yönler dikkate alınarak hazırlanması durumunda, uluslararası pazarda rekabet gücümüz ciddi anlamda artacaktır. O yüzden ayna komitelere yoğun katılım sergilemelisiniz. Adam standarda 'şu aranır' diye bir madde koyar, o sizde yoktur ve siz artık o pazara giremezsiniz. Ve bu yapılıyor. Uluslararası standart hazırlama çalışmaları zannettiğiniz gibi çok etik bir alanda yürümüyor, tam tersi menfaat çatışmalarının olduğu bir alandır. Bu alanda kurallara uygun oynamadığınız sürece başkalarının belirlediği şartlarda bir üretim yapmak zorunda kalıyoruz. O zaman da o şartları belirleyenler pazarda daime bizden 3-0 önde oluyor. O yüzden TSE vasıtasıyla ayna komitelerde işdünyamızın ciddi anlamda yer almalarını, akademik dünyamızın ciddi katkı sağlamalarını istiyoruz. Çünkü bunlar ücretsiz katılımlardır.'' -''300 MİLYON DOLARLIK YATIRIM''- TSE'nin Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Suudi Arabistan ve KKTC'de temsilcilikleri bulunduğunu hatırlatan Şentürk, ''Suriye temsilciliğimizi de açma kararı aldık, hatta atamayı da yapıyorduk fakat Suriye;de iç karışıklık çıkınca can güvenliğinden dolayı atamayı durdurduk. Önümüzdeki günlerde bir sükunete ererse hemen Suriye temsilcimizi atıyoruz'' dedi. Laboratuvar altyapılarının çok güçlü olduğunu ve çok ciddi bir laboratuvar atağına geçtiklerini belirten Şentürk, TSE'nin Türkiye'de 120 milyon dolarlık bir yatırımla ''otomotiv test merkezi'' kuracağını bildirdi. Şentürk, ''TSE'nin yatırım yapacak çok ciddi bir gücü var. Şu ana kadar startını verdiğiniz yatırımlar yaklaşık 300 milyon doları buluyor. Biz bunun kat be kat üstüne çıkmak istiyoruz'' şeklinde konuştu. -''2023 HEDEFLERİNE ULAŞMANIN YOLU...''- GSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cevdet Akınal da küreselleşme sürecinde sınırların aşılması ile birlikte ticarette rekabetin önem kazandığına, dünyada yaşanan krizlerin de rekabete yeni bir boyut kazandırdığına dikkati çekerek, böyle bir süreçte belli standartlarda üretim gerçekleştiren, kaliteyi ürünlerine yansıtanların bir adım öne çıktığını vurguladı. Akınal, ''Bugün TSE'nin verdiği hizmetler ve sanayici ile birlikte hareket etmesi büyük önem taşımaktadır. Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasının yolu; hiç şüphesiz, ülkemiz sanayicisinin dünya standartlarında yapacağı kaliteli üretimdir'' diye konuştu. GSO'nun ''ISO 9000'' belgesini alan ilk odalardan birisi olduğuna işaret eden Akınal, şunları kaydetti: ''Gaziantep sanayisi ile olduğu gibi kaliteli ve dünya stantlarında ürünleri ile de Türkiye'de önde gelen şehirlerden biridir. Gaziantep olarak ihracatımızın yüzde 22'lik kısmını AB ülkelerine yapmaktayız. Geçen dönem TSE başkanlığı ile yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde Gaziantep'te açılması planlanan 'Personel ve Sistem Belgelendirme Müdürlüğünün' bir an önce açılmasını beklemekteyiz. KOBİ'lerin kalite ve standartlar konusundaki çalışmalarına daha fazla destek verilmesi ve bu konudaki farkındalığın arttırılması gerekmektedir.''