Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (
TÜSİAD) Yönetim
Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ,TÜSİAD'ın Olağan Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada, derneğin geçen yılki çalışmalarına değindi ve dünyadaki gelişmeler ışığında özellikle ekonomi üzerine gelecek değerlendirmesi yaptı.
Yalçındağ, 2007 yılında TÜSİAD'ın 9 rapora
imza attığını, çalışma grupları ve forumları aracılığıyla
yurt içinde 72
seminer ve kongre, yurt dışında ise temsilcilikler aracılığıyla 14 seminer düzenlediğini anlattı.
Derneğin süregelen 4 ödülünün yanına, bu yıl
genç hukukçu ödülünü de eklediğini dile getiren Yalçındağ, derneğin küresel bir
sivil toplum örgütü olarak, faaliyetlerinin coğrafyasının Çin Halk Cumhuriyeti'ne kadar uzandığını,
Ankara,
Brüksel,
Washington Berlin ve
Paris temsilciliklerinin yanında artık
Pekin temsilciliğinin de faaliyet göstereceğini aktardı.
Yalçındağ, 2007 yılının,
Türkiye,
bölge ve dünya açısından önemli olaylarla geçirildiğini belirterek, ''Bunlar içinde ABD'de başlayan ve dalga dalga yayılan finansal
kriz, kuşkusuz en dikkat çekeni oldu. Kriz öylesine büyüdü ki bir yandan Federal Reserve, bankacılık ve
kredi sisteminin, uzun süreli bir daralma sürecine girmesi endişesiyle, hızla faizleri düşürmeye başladı. Öte yandan, ani bir durgunluğun önüne geçmek için kapsamlı mali
politika önerileri, siyasi gündeme yerleşti'' dedi.
Dünya mali piyasalarında tüm bu önlemler için geç kalınmış olma ihtimalinin tartışıldığını ifade eden Yalçındağ, şu görüşleri dile getirdi:
''Sonuç itibariyle 2008'de, ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin finansal piyasalarından kaynaklanan sıkıntının, global talebin yavaşlaması ve likiditenin daralması ile dünya ekonomisini olumsuz etkilemesi kaçınılmaz görülüyor.
Doğal olarak bu gelişmeler Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. 2007 yılı sonu itibariyle durum değerlendirmesi yaparsak, ekonomiden gelen sinyaller çok olumlu değil. Büyüme hızımız önemli ölçüde yavaşladı, enflasyon nispeten hız kazandı, genel
işsizlik oranı artmaya başladı, kamu maliyesinde
disiplin zedelendi, cari açık sorunu büyüyerek devam etti. Yaklaşan küresel dalgaya, maalesef bu bilançoyla giriyoruz.''
-''BU YIL DA BİZE KOLAYLIKLAR VAAT ETMİYOR''-
"Bu yıl da bize kolaylıklar
vaat etmiyor" diyen Yalçındağ,
büyümedeki yavaşlama eğilimini 2008 yılında tersine çevirecek bir işaretin ortada gözükmediğini kaydetti.
Yalçındağ, ''Üstelik yaklaşan yerel seçimlerin etkisiyle kamu maliyesinin daha da bozulma riski ortaya çıkıyor.
Küresel çalkantı sonucu beklenen global talepteki yavaşlamanın
dış ticaret açığını hem miktar hem de değer olarak olumsuz etkileyeceği tahmin ediliyor. Dış kaynak girişindeki azalma da buna eklendiğinde, ülkemizde büyümenin ve cari açığın finansmanının daha zor şartlarda gerçekleşmesi ihtimali artıyor'' görüşünü aktardı.
Bütün bunları dile getirirken amaçlarının, karamsar bir tablo çizmek değil, hayati bir konuya dikkat çekmek olduğunu vurgulayan Yalçındağ, 2008 yılında ekonomide yeni bir vizyon ortaya konmasına ve bu vizyona uygun bir reform hamlesinin başlatılmasına ihtiyaç bulunduğu görüşünde olduklarını söyledi.
Yalçındağ, "
2020 yılında verimlilikle ilgili sorunlarını çözmüş, inovasyon ve teknolojiye dayalı küresel
rekabette yerini almış bir ekonomiye kavuşmak istiyorsak, bunun gereklerini bugünden başlayarak yerine getirmek zorundayız" dedi.
-''DÜNYA BİR KRİZE DOĞRU HIZLA İLERLİYOR''-
Uzun vadede sürdürülebilir büyümeyi yakalamak için uluslararası
sermaye,
üretim, ve AR-GE zincirlerinin parçası olmak gerektiğine işaret eden Yalçındağ, Türkiye'nin doğrudan
yabancı yatırımı çeken, dünya piyasalarına katma değeri yüksek
ürün satabilen bir ekonomi olmaktan başka alternatifinin olmadığını dile getirdi. Yalçındağ, şöyle devam etti:
''Kuşkusuz bu uzun dönem perspektifini planlayıp hayata geçirebilmek için, bugünün kriz ve dar boğazlarını asgari hasarla aşabilmemiz gerekir. Bu yüzden 2008 yılında, öncelikle makro
ekonomik istikrarı koruyacak politikalara devam etmeli, mali disiplini yeniden tesis etmeliyiz.
Ayrıca, ekonomide dengeyi sağlarken eş zamanlı olarak küresel rekabet hedefimizin gerektirdiği yapısal reform sürecini de başlatmalıyız.
Burada sihirli sözcük, beklenti
yönetimidir.
2008 yılında siyasal istikrarsızlık yaratmadan, yurt içinde ve dışında Türkiye ekonomisinin sağlam, güçlü bir zeminde kararlılıkla hedefine yürüdüğünü ortaya koyabilmeliyiz. Türkiye'nin uzun dönem vizyon ve stratejilerinin inandırıcılığını tesis etmeliyiz.''
Yalçındağ, dünyanın bir krize doğru hızla ilerlediğini ve 2008'in Türkiye için çok zorlu bir yıl olacak gibi göründüğünü belirterek, dolayısıyla bütün enerjinin, ekonomiye yoğunlaştırılması gerektiğini bildirdi.
AA