Türk vatandaşları için Avrupa Birliği’ne (AB) vizesiz seyahat etme imkanı tanıyan süreç resmen başladı. Bu kapsamda Türkiye ile AB arasında ‘Geri Kabul Anlaşması (GKA) ve ‘Vize Muafiyeti’ne İlişkin protokoller Ankara’da imzalandı.
Türkiye ile AB arasındaki ihtilaflı konuların başında gelen Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulamasında yeni bir sürece girildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da hazır bulunduğu Ankara Palas’taki törende ‘Vize Serbestisi Diyalog Süreci’ atılan imzaların ardından resmen başlamış oldu.
Vize muafiyeti konusunda AB’nin şart koştuğu Geri Kabul Anlaşması (GKA), AB İçişleri Komiseri Cecilia Malmström ile İçişleri Bakanı Muammer Güler tarafından imzalandı. GKA’nın yürürlüge girmesi için TBMM Genel Kurulu’ndan geçmesi gerekiyor. Ankara Palas’taki imza törenin ayrıca AB İçişleri Komiseri Malmström ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından ‘Vize Muafiyeti’ne ilişkin protokole de imza atıldı.
Erdoğan: "3-3,5 yıllık sürecin sonunda vizesiz Avrupa seyahati başlamış olacak"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "AB ile vizeler kalktığında kimsenin endişesi olmasın, en küçük bir sorun yaşanmayacaktır. Yük olmaya değil, yük almaya geliyoruz" dedi. Erdoğan, "3-3,5 yıllık sürecin sonunda vizesiz Avrupa seyahati başlamış olacak. Bu yeni sürecin Türkiye ve AB için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Davutoğlu: "Tarihi bir noktaya geldik"
İmza töreninin ardından konuşan Davutoğlu, Türkiye'nin tarihi ve coğrafi olarak Avrupa'nın parçası olduğunu belirterek, "Tarihi bir noktaya geldik. Anlaşmanın Türkiye ve AB'ye hayırlı olmasını, halklarımızın kaynaşmasına vesile olmasını diliyorum" dedi.
Törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve sürece destek olan tüm bakan ve bürokratlara teşekkür eden Davutoğlu, şunları söyledi:
"Önümüzde üç aşama var. Birincisi bugünden başlayacak olan psikolojik devrim aşaması. Algılar değişecek, vize serbestisi ile Türkiye ve AB halkları arasında iletişimde yeni dönem başlayacak. İkinci aşamada, önümüzdeki 3-3.5 yıl boyunca kurumlar arasındaki çalışmalar hızlanacak ve artacak. En önemlisi ise uzun vadede Türkiye ve Avrupa halkları, yoğun bir etkileşim içine girecekler."
