Tarım ve
Köyişleri Bakanı
Mehdi Eker, beklenen damızlık
hayvan ithalatının kısa bir süre sonra başlayacağını açıkladı. Eker
bakanlığın adının "Gıda ve
Tarım Bakanlığı" olarak değiştirileceğini de belirtti.
Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehdi Eker, Süt ve Et Üreticileri Birliği Başkanı
Erdal Bahçıvan'ın ev sahipliğinde önceki
akşam İstanbul'da bir araya geldiği gazetecilere, tarım ve hayvancılıkta gerçekleştirdikleri dönüşümü anlattı.
Türkiye'de tarımda paradigma yanlışı olduğunu ve tarımın sadece
köylüye bırakıldığını söyleyen Eker, "Tarımın entellektüelleri olmadı. Bu nedenle de
sektör doğru dürüst tartışılamadı. Köylü ile
çiftçi birbirine karıştırıldı. Bunu değiştirmek için bakanlığın adını Gıda ve Tarım Bakanlığı olarak değiştireceğiz" dedi. Türkiye'nin tarımsal
üretimde kendi kendine yeten
ülke olduğu iddiasının "koca bir palavra" olduğunu da söyleyen Eker, "Kaliteyi ve standardı yükseltmeden kapalı kapılar ardında bu iddiayı savunmak yanlıştır" diye konuştu. Eker, beklenen damızlık hayvan ithalatının da kısa bir süre sonra başlayacağını açıkladı.
Türkiye 25 yıl kaybetti
Türkiye'nin 2002’de 4 milyar dolar ihracat, 4 milyar dolar da ithalat yaptığını şimdi ise ihracatın 8.5 milyar dolara ithalatın da 6.5 milyar dolara çıktığını dile getiren Eker, "Dış ticarette artık fazla veriyoruz. Dünya standartlarına ulaşmadan 7 ülkeden biriyiz derseniz olmaz. Türkiye 25 yıl kaybetti" diye konuştu.
Türkiye'de tarımın modelini, felsefesini ve stratejisini değiştirecek projeler başlattıklarını anlatan Eker, kamuoyunda tarımın ve bakanlığın nasıl algılandığını görebilmek amacıyla 40 bin kişiyle bir araştırma yaptıklarını ve bunun sonuçlarına göre bir
eylem planı da çıkaracaklarını dile getirerek bakanlığın adının değiştirilme nedenini ise şöyle anlattı: "Bakanlığın adı üç kez değişmiş. Gıda ve Tarım, Tarım ve
Orman, Tarım Orman ve Köyişleri ve sonunda
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı olarak kalmış. Tarım bir hayat tarzıdır. Kültürden gelir. Biz Tarım ve Gıda Bakanlığı yapacağız. Bakanlar Kurulu'na sunma aşamasındayız. Bu arada
bakanlık olarak yeniden yapılanıyoruz. Adımız Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanlığı olsa daha iyi olurdu. AB’deki muhatabımız böyle. Bu isim daha kentli bir yüz veriyor. Ama şimdilik olmadı."
Mehdi Eker'in tarım ve hayvancılıkla ilgili projeleri
10 yıl sonra damızlık ithalatı
Hayvancılığa yapılan
desteklemelerin artırılmasıyla birlikte hayvancılık sektörüne yatırımlar artıyor. Bunun sonunda da damızlık ihtiyacı
doğuyor. Biz bugüne kadar AB ülkelerinden yaptığımız ithalatı sağlık nedeniyle durdurmuştuk. 1996'da tüm
Avrupa'da ve ABD'de deli
dana hastalığı nedeniyle ithalat durmuştu. 10 yıl aradan sonra ithalata karar verdik. Uluslararası
Salgın Hastalıklar Ofisi'nin mayıs ayında açıklayacağı yeni rapora göre, AB ülkelerinden izin verilenler ve ABD'nin 46-47 eyaletinden damızlık hayvan ithalatı yapılacak. Biz gayri resmi bilgiler aldık. Bazı ülkeler
temiz ya da güvenilir bulundu. Avrupa'da
Hollanda risksiz ülke. Türkiye'de büyük ölçekli proje bazlı hayvancılık yatırımına böylelikle katkı sağlanacak. Biz bu ithalatı
Gümrük Birliği nedeniyle et olarak alırız diye
imza atmışız. Hiç olmazsa damızlık hayvan ithalatı yapalım diye konuştuk. En az 1000 baş sınırı olacak.
Özel etcil sığır ırkı çalışmaları
Hayvancılıkta verim Türkiye'de 234 kilo Avrupa’da ise 257 kilo. Dünya ortalamasının üzerindeyiz. Sütte 5 milyon sağmal
inek var. Artma olmadı. Sütteki kaliteyi arttırma konusunda çalışmalar var. Destekliyoruz. Hayvancılıkta destekleri 10 kat arttırdık. Yem bitkileri yüzde 7’ye çıktı. Türkiye’de hâlâ et sığırcılığı işletmeleri çok az. Özel etcil sığır ırkı yeterince yok. Bunu geliştirmeye çalışıyoruz.
Havza bazlı destekleme yolda
Türkiye tarımsal üretim bakımından farklı iklim,
toprak ve coğrafi özelliklere sahip, değişik
ekolojik özelliklerde 24 Ana havza ve 80 tali havza belirledik. Bu havzalarda, ülkemize özgü ve dünya piyasalarında değeri olan, stratejik
ürünlerin yetiştirilmesi mümkün. Ülkemiz kaynaklarının rasyonel kullanımı açısından, havza bazında hangi temel ürünün veya ürünlerin yetiştirileceği önemli. Havza bazlı desteklemeler ile kaynakları en yüksek getiri sağlayacak alanlara yönlendirilecek. 2013 hedefimiz bu.Rekabet gücü olmayan ürün desteklenmeyecek. 20 ürün belirledik. Buğday, mısır, yaş
meyve ve
sebze, baklagiller gibi arz açığı olan ürünlerin üretimi
teşvik edilecek ve üretimde uzmanlaşma sağlanacak. Şu anda 140 tarım ürünü yetiştiriliyor.
Tar-Et Doğu'ya nefes aldıracak
Et ve Balık Kurumu
özelleştirme kapsamından çıkarılarak sektöre kazandırıldı. Böylece, özel sektörün rağbet etmediği Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'da kurum tekrar fonksiyon kazanarak, hayvancılık sektörüne katkı sağlaması yönünde önemli bir adım atıldı. Bundan önce hayvanlar batıya getirilip kesiliyordu. Şimdi katma değer orada kalacak. Çocuklar kapkaçcı olmasın diye istihdam yaratsın diye bu bölgeleri seçtik. Batıdaki sanayici kaynağına mâni olduk diye kızdı. Birinci aşama tamam. 5000 hayvan besiye alındı. Halen mera varlığının yüzde 60’ı bu bölgede.
Narenciyede yeni teşvikler geliyor
Türkiye'de meyve üretim potansiyeli oldukça yüksek. Ancak dış pazarların istediği kalitede ve çeşitte ürün yok. Türkiye'deki üretim çoğunluk yaş meyvede. Narenciyede 3.2 milyon ton üretim var. Talebe uygun sadece 1 milyon ton. Gerisi içeride bile satılamıyor. Biz 1.5 ay da hasat yapıyoruz.
İspanya bunu 6 aya yaymış. 10 dekardan az olmamak üzere üretim
maliyetlerini düşürecek destek veriyoruz. Narenciyeyi 5 yıl içinde yenilemiş olacağız. 8-10 çeşide teşvik verilecek
Kyoto Protokolü gündemimizde yok
Kyoto Protokolü'nün imzalanması şimdilik gündemimizde yok. Fayda maliyet araştırması yapılıyor.
Amerika Birleşik Devletleri de yüzde 30 maliyet getirecek diye imzalamıyor. Kişisel olarak kanaatlerim ise farklı. Bakanlık olarak küresel ısınmayı ilişkin somut çalışmalar yapılıyor. Tarımsal kuraklık eylem planı hazırladık. Bölgesel olarak sektörlere etkileri neler olacak, hangi ürünler etkilenecek araştırıyoruz.
24 senede 19 bakan gördüm
Mehdi Eker bakan olmadan önce 24 yıl Tarım Bakanlığı’nın 5 ayrı biriminde çalıştığını bu nedenle şoförden mühendise kadar tüm personelin psikolojisini iyi bildiğini söylüyor ve bunu bir avantaj olarak yorumluyor. Bu süreçte çalıştığı bakan sayısı ise19. Eker’de etki bırakan iki bakan var. Bahri Dağdaş ve Hüsnü Doğan. Eker bakanlık görevine geldikten sonra bu eski bakanların hepsini bir yemeğe davet ederek "Hepinizle çalıştım. Kiminiz kısa kiminiz uzun süre bakanlık yaptı. Ama eminim ki çoğunuz biraz daha kalsam şu işi yapardım diye düşündü. Tasarladığınız projelere talibim" dediğini anlatıyor.
REFERANS