Firmalar işlerin yoluna girmesiyle üretimi iki katına çıkardı. Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert, krizde zarar etme pahasına pazarılarını koruyan sektörün meyvelerini toplamaya başladığını söyledi. Kocasert, global markaların 'Made in China' yerine 'Made in Turkey' etiketini görmek istediğini belirtti. Kriz dönemindeki sıkıntılara rağmen Avrupa pazarını korumayı başaran Türk tekstil ve hazır giyim sektöründe ikinci bahar yaşanıyor. Dünyada pamuk fiyatlarının artması ve Uzakdoğu ülkelerinin artan iç pazarlarının ihtiyacını karşılayabilmesi sebebiyle, tekstil ihracatının önü açıldı. Dünyanın bir numaralı tekstil fuarlarından Almanya'daki Heim Tekstil Fuarı öncesi, tekstil ve konfeksiyon ihracatçı birlik başkanları Denizli'de toplandı. Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert'in ev sahipliği yaptığı toplantıya, TİM Başkan Vekili Ahmet Akbalık, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ve Tekstil Sektör Kurulu Başkanı İsmail Gülle, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Burkay, Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Şenol Şankaya, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Sabri Ünlütürk, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler, Akdeniz Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Tarık Bozbey, Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zeki Kıvanç katıldı. Başkanlar, Heim'de 1,2 milyar dolarlık iş bağlantısı yapmayı beklediklerini söyledi. Hindistan'ın pamuk ve iplik ihracatını sınırlaması yüzünden artan pamuk fiyatlarının gelecek yıl şubat ayında 4 doları bulmasını bekleyen ihracatçılar, artan fiyatların Türk üretici ve ihracatçısı için avantaj olduğunu ifade etti. DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, dünya tekstil ve hazırgiyim piyasalarındaki dalgalanmaların Türkiye'ye olan yansımaları ile ekonomi yönetimine yönelik beklenti ve talepleri dile getirdi. Kocasert, tekstil ve hazır giyimin ikinci baharı yaşadığını belirterek, rüzgarın Türkiye'den yana estiğini söyledi. Kocasert, uluslararası piyasalarda sektörün değerinin arttığına da dikkat çekti. "Yakalanan rüzgarın sağladığı konjonktür çok iyi değerlendirilmeliyiz." diyen deneyimli işadamı, "Sektörümüz, kriz yılları boyunca zarar etme pahasına da olsa pazarlarını korudu. Dün gösterdiğimiz özverinin meyvelerini bugün toplamaya başladık. Türkiye'ye ciddi bir dönüş var. Dünya ticaretinin gerilediği bir dönemde Türk tekstil ve hazırgiyim sektörü yüzde 20 talep, yüzde 12 ihracat artışı yaşıyor. Kriz öncesi ihracat rakamlarını yakalayan ilk sektör tekstil oldu. Bir başka ifadeyle krizden en hızlı çıkan sektör unvanını da aldı." diye konuştu. Hazırgiyim sektörü ise yüzde 10 kur, yüzde 9 enflasyon kaybına rağmen yüzde 10'luk artış elde etti. Kocasert, rekabetçiliği sürdürebilmek için rehavete kapılmadan doğru adımların atılması gerektiğini vurguladı. Çin başta olmak üzere Uzakdoğu ülkeleri ucuz iş gücünün sağladığı ihracat avantajında son noktaya geldi. Bu ülkelerinin iç pazarı ciddi tüketici oldu. Artık Avrupa'ya ucuz mal verecek konumda değil. 10 yıl boyunca çift haneli büyüyen Uzakdoğu'da global markaların büyük bir hızla yayıldığını ve zenginleşen bölge tüketicisinin aldığı ürünlerde "Made in China" yerine kalite ve niteliği ifade eden "Made in Turkey" etiketini görmek istediğini belirten DENİB Başkanı, Türkiye'den yana esen bu rüzgarın ekonomik kazanca dönüştürülmesi için "Made in Turkey" algısını güçlendirecek projelerin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini işaret etti. RAKAMLARLA TEKSTİL VE HAZIRGİYİM SEKTÖRÜ İhracatın yüzde 85'i Euro bölgesine yapılıyor. İlk 11 ay ihracat yüzde 12 artış gösterdi İngiltere ve Rusya'ya tekstil ihracatı yüzde 40 arttı İhracatın 2011'de yüzde 20 artarak 24 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye ev tekstilinde dünyadaki 3 büyük üreticiden biri. ZAMAN