Kamuoyunda ''Torba Yasa'' olarak bilinen, 6111 sayılı ''Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun''
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yasaya göre, 31
Aralık 2010 tarihine kadar ödenmemiş
vergiler ile bunlara bağlı
vergi cezaları, gecikme
faizleri, gecikme zamları, idari para cezaları,
gümrük vergileri; belediyelerin
beyannamelere ilişkin vergileri, 2010'da tahakkuk eden vergileri, ödenmemiş
ücret, su kullanım,
büyükşehir belediyelerinin su ve
atık su bedeli alacakları yeniden
yapılandırma kapsamında olacak.
Alacaklar, TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak yeniden hesaplanacak. Borcun ödenmesi halinde, vergi cezalarından ve buna bağlı gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecek.
Belediyelerin su kullanım alacakları ile su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacakları da TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak yeniden hesaplanacak. Borcun ödenmesi durumunda faizleri silinecek.
Uygulamadan yararlanmak isteyenlerin
dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve
kanun yollarına başvurmamaları gerekecek.
Yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, KDV ve ÖTV için başvuruda bulunan mükellefler,
taksit ödeme süresince, çok zor durum olmaksızın, her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödemez ya da eksik öderse
düzenlemeden yararlanamayacak.
-MATRAH ARTIRIMI-
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, yıllık beyannamelerinde vergiye esas alınan matrahlarını,
yasanın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar; 2006 yılı için yüzde 30, 2007 için yüzde 25, 2008 için yüzde 20 ve 2009 için yüzde 15 oranlarından az olmamak üzere artırdıkları takdirde, bu yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesine tabi tutulmayacak, bu yıllara ilişkin olarak daha sonra tarhiyat yapılmayacak.
Gelir vergisi mükelleflerinin, zarar beyan edilmiş olması ya da hiç beyanname verilmemiş olması halinde, vergilendirmeye esas alınacak matrah ile artırdıkları matrahlar;
işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerde 2006 yılı için 6 bin 370 liradan, 2007 için 6 bin 880 liradan, 2008 için 7 bin 480 liradan, 2009 için 8 bin 150 liradan az olamayacak. Bilanço hesabına göre defter tutan mükellefler ile serbest meslek erbabı için ise sırasıyla 9 bin 550 lira, 10 bin 320 lira, 11 bin 220 lira ve 12 bin 230 liradan az olamayacak.
Kurumlar vergisi mükelleflerinde ise vergilendirmeye esas alınacak matrahlar 2006 yılı için 19 bin 110 liradan, 2007 için 20 bin 650 liradan, 2008 için 22 bin 440 liradan, 2009 yılı için 24 bin 460 liradan az olamayacak.
Artırılan matrahlar, yüzde 20 vergilendirilecek ve ayrıca vergi ya da fon alınmayacak.
-KDV YÖNÜNDEN VERGİ İNCELEMESİ VE TARHİYATA TABİ TUTULMAYACAK-
KDV mükellefleri, beyannamelerinde hesaplanan KDV'nin yıllık toplamı üzerinden 2006 için yüzde 3, 2007 için yüzde 2.5, 2008 için yüzde 2 ve 2009 için yüzde 1.5 oranına göre belirlenecek KDV'yi, vergi artırımı olarak tasarının kanunlaşıp yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan etmeleri halinde KDV yönünden
vergi incelemesi ve tarhiyata tabi tutulmayacak.
Hizmet erbabına ödenen ücretlerden vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların, her vergilendirme dönemi için verdikleri muhtasar beyannamelerinde yer alan ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden 2006 yılı için yüzde 5, 2007 için yüzde 4, 2008 için yüzde 3 ve 2009 için yüzde 2 oranında hesaplanacak
gelir vergisini artırmayı kabul etmeleri halinde gelir (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacak.
Gelir ve kurumlar vergisi artırımında bulunmak isteyenlerin, yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları halinde, faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için artırımda bulunulacak.
-KAYIT ALTINA ALINACAK-
Vergiler, belirtilen süre ve şekilde ödenmezse oranın bir kat fazlası olarak uygulanacak
gecikme zammıyla birlikte tahsil edilecek. Bu vergilerde
indirim, mahsup ve iade olmayacak.
Daha önce vergi incelemesi yapılan mükellefler vergi incelemesi yapılan yıllar için de artırımda bulunabilecek. Matrah veya vergi artırımda bulunulması, düzenlemenin yasalaştığı tarihten önce başlanılan vergi incelemelerine engel oluşturmayacak.
Adi, kolektif ve adi komandit şirketler dahil, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, işletmelerinde mevcut olduğu halde
kayıtlarında yer almayan emtia,
makine, teçhizat ve demirbaşları; kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedelle, yasanın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bir envanter listesiyle vergi dairelerine bildirerek, defterlerine kaydedebilecek.
-ÖDEMELER-
Sigorta
primi,
emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik
sigortası primi, sosyal güvenlik
destek primi, isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı borç asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bitiminden itibaren TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı alacaklarından vazgeçilecek.
Sosyal güvenlik
destek primi ödemesi gerekenler de bu kapsama alınacak.
Yeniden yapılandırıldığı halde
taksitlerini ödememeleri nedeniyle yeniden yapılandırma haklarını kaybedenlerden; yapılandırmaları 12 taksite kadar olup da ödenmemiş taksit sayısı 4'ten fazla bulunmayanlar ile yapılandırılmaları 24 taksite kadar olup da ödenmemiş taksit sayısı 8'den fazla bulunmayanların başvurması halinde bozulan
yeniden yapılandırması hayata geçirilecek. Ancak, ödeme yükümlülüğü 3 aylık sürede tam olarak yerine getirilemezse yeniden yapılandırma hakkı kaybedilecek, yapılandırma işlemi de iptal edilecek.
-ALACAKLARDAN VAZGEÇİLMESİ-
Yasanın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarih itibarıyla tebliğ edilmemiş 120 TL'nin
altında kalan idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilecek. Tütün mamulü tüketimiyle ilgili idari para cezaları bu hükmün dışında tutulacak.
Tutarı 12 TL ve altında kalan geçiş ücretleri de tebliğ edilmeyecek, tebliğ edilmiş olanlar da tahsil edilmeyecek.
Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen ve süresi 31 Aralık 2004'den önce olduğu halde ödenmemiş olan alacakların türü, dönemi, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle; tutarı 100 TL'yi aşmayan asli alacaklar ve feri alacaklar ile aslı ödenmiş feri alacaklardan tutarı 100 TL'yi aşmayanlar tahsil edilmeyecek.
Düzenleme kapsamında,
Gümrük Müsteşarlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan, vadesi 31 Temmuz 2010 tarihinden önceki alacakların 50 TL'yi aşmayanlarının da tahsilinden vazgeçiliyor.
Yasaya göre, 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında aldıkları aylıkları yüzde 50 fazlasıyla geri alınması gerekenlerden, bu yüzde 50 fazlaya ilişkin tahsil edilmemiş tutarlar alınmayacak.
Bu kapsamda, 31 Aralık 2010'dan önce ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari
para cezası asılları toplamı 50 TL'yi aşmayan alacaklar ile tutarına b
akılmaksızın bu alacaklara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferilerinin ve aslı ödenmiş olan feri alacaklardan tutarı 50 TL'yi aşmayanlar tahsil edilmeyecek.
Kamu idarelerince ödenmesi gereken genel sağlık sigortalılarına ilişkin
Genel Sağlık Sigortası primleri ile
İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanması gerekip de
Türkiye İş Kurumu tarafından SGK'ya ödenmemiş sigorta primlerinin gecikme cezası ve gecikme zamları silinecek.
Yüksek Öğrenim
Kredi ve Yurtlar Kurumuna borçlarını ödeme taahhüdünü yerine getiremeyenler için de yeni bir hak getiriliyor.
-DİĞER ALACAKLAR-
Yasayla yeniden yapılandırılan diğer alacaklar ise şöyle:
-TRT'ye olan elektrik enerjisi
satış bedeli payı ve bandrol ücretleri borçları,
-
KOSGEB alacakları, TEDAŞ veya bu şirketin hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin elektrik tüketiminden kaynaklanan alacakları,
-
Organize Sanayi Bölgelerinde faaliyet gösterenlerin elektrik, doğalgaz, su ve
yönetim aidat borçları, afet
kredileri hariç Geliştirme ve Destekleme Fonu kaynaklı alacaklar,
-
Çevre ve
Orman Bakanlığınca orman köylülerince oluşturulan kooperatiflere kullandırılan krediler, sulama kooperatiflerinin borçları,
-
Kültür ve
Turizm Bakanlığınca kültür varlıklarının korunması,
bakım ve onarımı amacıyla kullandırılan krediler,
-
Tarım ve
Köyişleri Bakanlığınca tarımsal amaçlı kooperatiflere veya ortaklarına verilen kredi alacakları, ilgili kanunca
arazi dağıtılanların ödemedikleri arazi bedelleri, sulama kooperatifleri ve sulama birliklerinin tarımsal sulama faaliyetlerinden kaynaklanan alacakları,
-
Hazinenin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar hakkında yapılan kesin izin, kesin tahsis, kullandırma kararı, irtifak hakkı, kullanma izni ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan ve vadesi 30
Kasım 2010'da geldiği halde ödenmemiş olan kullanım bedelleri ve hasılat, ticari kar payları, orman köylülerini kalkındırma geliri, arazi tahsis,
ağaçlandırma, ağaçlandırma ve
erozyon kontrol, yüzde 3 proje ve
toprak bedelleri,
-SGK'nın taşınmazlarının ödenmemiş kira bedeli, il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile
sermayesinin yüzde 50'den fazlası bunlara ait şirketlerin mülkiyetlerinde bulunan taşınmazların kullanım bedelleri ve hasılat payları alacakları,
-
Vakıflar Genel Müdürlüğü ile mazbut vakıflara ait taşınmazların kira bedelleri; işveren ve üçüncü şahısların, iş
kazası, meslek hastalığı, malullük,
ölüm halleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik ödemekle yükümlü oldukları her türlü borçları,
-Özel
radyo ve televizyon kuruluşlarınca ödenmeyen yıllık brüt reklam gelirlerinden alınan yüzde 5'lik pay ile eğitime katkı payı,
-Her kademedeki askeri okullar ile Emniyet
teşkilatında görevlendirilmek üzere eğitim kurumlarında okutulanlardan öğrencilikle ilişiği kesilenler,
mezun olanlar, bunların dışındaki eğitim kurumlarında devlet hesabına okutulup da zorunlu
hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin ödenmemiş öğrenim giderlerine ilişkin tazminat tutarları,
-TMO tarafından FİSKOBİRLİK'e ödenmeyen alacaklar;
kalkınma ajanslarının il özel idareleri, belediyeler ile sanayi ve ticaret odalarından olan alacakları; SGK tarafından fazla veya yersiz ödendiği tespit edilen ve tahsil edilmesi gereken gelir ya da aylıklara ilişkin borçlar.
-AİDAT BORÇLARINDA KOLAYLIK-
TOBB aidat borçları; esnaf ve sanatkarların üyesi oldukları odalara, odaların birlik üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve federasyonların konfederasyonlara olan aidat ve katılma payı borçları;
avukat ve stajyer avukatların baro kesenekleri ile staj kredisi borçları; üyelerin odalara ve odaların da Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ile Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğine olan aidat ve birlik payı borçları; ihracatçıların üyesi oldukları ihracatçı birliklerine olan üyelik aidat borçlarının tamamını ödemeleri halinde faiz, gecikme faizi, gecikme zammı alınmayacak.
Borçlarını yapılandıran BAĞ-KUR'lulara Genel Sağlık Sigortası'ndan yararlanma imkanı getiriliyor. Bu kişilerin, yapılandırılan borç haricinde, 60 günden fazla prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması veya borcu bulunsa da ödeme yükümlülüklerini yerine getiriyor olmaları gerekecek.
Hazine Müsteşarlığınca düzenlenen yatırım
teşvik belgelerine dayanarak inşa edilip, satın alınan gemi ve yatlara ilişkin harcamalar üzerinden yatırım indirimi istisnasından yararlanan mükelleflerden, tasarının yasalaşmasından önceki dönemler de dahil olmak üzere, bu kapsamda tarhiyat yapılmayacak, yapılanlardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilecek.
Her kabahat için 145 TL'nin altında kalan idari para cezaları tebliğ edilmeyecek. Tebliğ edilmesi halinde faiz, gecikme faizi ve zammı alınmayacak.
-18 TAKSİT İMKANI-
Düzenlemeden yararlanmak isteyen borçlular; yasanın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idarelere başvuracak.
Ödenecek tutarların ilk taksiti, yasanın Resmi Gazete'de yayım tarihini izleyen üçüncü aydan; SGK'ya bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksiti ise dördüncü aydan başlayacak. Ödemeler ikişer aylık dönemler halinde, azami 18 eşit taksitte ödenecek.
Böylece hem vergi hem de
prim borcu olanlar bir ay birini diğer ay ötekini ödeyebilecek.
İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar, borçlarını ikişer aylık dönemler halinde 36 eşit taksitte; Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye
Futbol Federasyonu ve
spor kulüpleri ise ikişer aylık dönemler halinde 42 eşit taksitte ödeyebilecek.
Ödemeler kredi
kartıyla da yapılabilecek. Ancak, bunun için
Maliye Bakanlığı ve SGK'ya bağlı tahsil dairelerine yapılacak ödemelerin ilgili kanuna göre uygun görülmesi gerekecek.
Sosyal güvenlik prim alacakları yapılandırmaları devam edenler hariç; düzenleme kapsamına giren alacakların, ilgili kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için, borçlular talep etmeleri halinde düzenlemeden yararlanabilecek.
-BAZI KANUNLARDAKİ PARA CEZALARI-
Askerlik Kanunu, Millet
vekili Seçimi Kanunu,
Karayolları Trafik Kanunu, Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun,
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, Karayolu Taşıma Kanunu,
Nüfus Hizmetleri Kanunu,
Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda belirtilen idari para cezaları, fiilin işlendiği tarihi takip eden takvim yılının son gününe kadar tebliğ edilmediği takdirde idari
yaptırım kararı verilemeyecek.
Kamuoyunda ''Torba Yasa'' olarak bilinen, 6111 sayılı ''Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'' Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yasaya göre, çıraklar, stajyer öğrenciler, üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler,
yabancı uyruklu öğrenciler, stajyer avukatlar, İŞKUR'un açtığı meslek edinme kurslarına katılanlar Genel Sağlık Sigortası kapsamında olacak, bu kursa katılanların bakmakla yükümlü olduğu kişiler de yine bu kapsamda yer alacak.
Stajyer avukatların sigorta primlerini Türkiye
Barolar Birliği ödeyecek. Yabancı öğrenciler, öğrenim gördükleri sürece, ayda 91 TL katkı payı ödeyerek Genel Sağlık Sigortası'ndan yararlanacak. Vakıfların getirdiği öğrencilerin
sağlık sigortası masrafları ise
Maliye Bakanlığınca üniversitelere aktarılan kaynaktan karşılanacak.
Haftalık çalışma süresi 30 saatin altında olan, esnek çalışma türlerini kapsayan kısmi süreli iş
sözleşmesiyle çalışan sigortalılar, kısmi süreli çalıştıkları aylara ait eksik sürelerini borçlanacak. Borçlanılan bu süreler, hizmet akdine istinaden gerçekleşen çalışma sürelerinde olduğu gibi sigortalılık türü olarak sayılacak.
Yasayla sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları arasına
trafik kazaları da ekleniyor. Erken
doğum yapan kadın
işçi, doğumdan önce kullanamadığı iznini doğum sonrasında kullanabilecek. Sekiz haftalık iznin kullanılmayan süresi yine sekiz hafta olan doğum sonrası izine eklenecek.
Düzenlemeye göre, 18 yaşından
küçük sigortalılar için prime esas aylık
kazanç alt sınırı yaşlarına uygun asgari ücret tutarına çekilecek. Böylece bu sigortalılar yönünden asgari ücretle sigorta primine esas kazanç arasındaki farklılık ortadan kaldırılacak, işveren üzerindeki prim yükü azaltılacak.
Kurum hatasından kaynaklanan yersiz ödemelerin ilgililerden tahsili üç ay yerine iki yılda yapılacak.
Disiplin cezası alan ancak yasadan yararlanarak göreve dönen memurlara, görevde olmadıkları süreler için borçlanma hakkından yararlanmak üzere tanınan 6 aylık başvuru ile 2 yıllık ödeme süresi uzatılıyor. Buna göre, bu kişiler 30 Haziran 2011 tarihine kadar başvurmaları halinde, ödemelerini 31 Aralık 2014 tarihine kadar yapabilecek.
-EV HİZMETLERİNDE ÇALIŞANLAR-
Kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar ile ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalıların, eksik günlerine ait Genel Sağlık Sigortası primlerini 30 güne tamamlama yükümlülüğü 1 Ocak 2012'de başlayacak.
Tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar, taksi,
dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşım
araçlarını işleten kişiler, vergi mükellefi olmaları halinde sigortalı sayılacak.
-12 EYLÜL MAĞDURLARI-
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında uzman ve usta öğretici olanlar, yasanın yürürlük tarihinden önceki çalışmalarından dolayı bir ay içinde 30 günden eksik kalan sürelerini borçlanabilecek. Borçlanılan bu süreler sigortalılık süresine sayılacak.
Hizmet akdiyle bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar, köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların 2011 yılından önce bağlanan aylıkları, Ocak ayında 60 TL, Temmuz ayında ise yüzde 4 artırılacak.
Yasayla 12
Eylül mağdurlarına,
gözaltında veya cezaevinde geçen süreleri için borçlanabilmesine imkan sağlanıyor. Buna göre,
sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklananlardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu
12 Eylül 1980'den sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına ya da beraatlerine karar verilenler, gözaltında ve tutuklulukta geçen süreleri için borçlanabilecek.
Bu kişilerin, durumu belgelemeleri ve yasanın yürürlüğe girişinden sonraki 6 ay içinde talepte bulunmaları gerekiyor. Prime esas günlük kazanç alt sınırının yüzde 32'si üzerinden hesaplanacak primlerini, bu durumlarından dolayı dava açıp tazminat alanların kendileri, tazminat almayanların primlerini ise Hazine ödeyecek.
Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, sigortalılıklarından dolayı gelir veya aylık bağlananlar ile tutukluluk veya gözaltı sürelerini herhangi bir şekilde sigortalı olarak değerlendirenler ise borçlanamayacak.
Aylık bağlanmayan ile toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri
tasfiye edilenlerden, borçlanacakları sürelerle birlikte emekli veya yaşlılık aylığı alacak olanlara geçmişe dönük aylık ve fark ödenmeyecek.
Tutukluluk ve gözaltındaki süreler emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınmayacak.
-ARAÇLARIN TESCİL İŞLEMLERİ-
Araçların
tescili ve
hurdaya ayrılması işlemlerinin trafik tescil kuruluşlarının yanı sıra
Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenen kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerince de yapılmasına imkan tanınıyor.
Buna göre, araç sahipleri; tescili zorunlu ve ilk tescili yapılacak araçların satın alma veya gümrükten çekme tarihinden itibaren 3 ay içinde, araçların hurda durumuna gelmesi halinde ise 1 ay içinde tescilin silinmesi için ilgili trafik tescil kuruluşuna veya Emniyet Genel Müdürlüğünün belirleyeceği kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine başvuracak.
İlk tescili yapılan araçlar için düzenlenen geçici belgelerin geçerlilik süresi içinde trafik belgesi alma zorunluluğu aranmayacak. Böylece, araç tescil ve sürücü belgesi işlemlerinin
elektronik ortamda yapılması amacıyla yürütülen proje kapsamında, ilk tescili yapılacak araçlar için trafik belgesi yerine düzenlenecek ''tescile ilişkin geçici belgenin'' geçerlilik süresi içinde bu araçlara ceza uygulanamayacak.
Yeni araçların tescilleri; belge düzenlenmesi, kişiselleştirilmesi, belgelerin basımı, ilgililerine elden veya
posta aracılığıyla teslimi işlemleri, Emniyet Genel Müdürlüğü veya bağlı trafik tescil kuruluşlarınca yapılacak. Emniyet Genel Müdürlüğü, ilk tescil işlemlerini elektronik ortamda yapmak, elektronik ortamda oluşturulan bir ay süre ile geçerli tescile ilişkin geçici belgeyi basmak ve araç sahibine vermek üzere, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerini
yetkilendirebilecek. Araca ait kişiselleştirilen belgelerin basımı ve araç sahiplerine elden veya posta yoluyla teslimi, kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişilerine de yaptırılabilecek.
Böylece,
ikinci el araçların trafik tescil bürolarına ve vergi dairelerine gidilmeden sadece notere gidilerek satış ve devir işlemlerinin yapılması, ruhsatın ve diğer belgelerin posta yoluyla araç sahibine gönderilmesi
uygulamasında olduğu gibi, yeni araçların satışında da ruhsat, posta yoluyla araç sahibine gönderilecek ve
bürokrasi azaltılmış olacak.
Tescil belgesinin bir ay içinde teslim edilememesi halinde, araç sahibine sorumluluk yüklenemeyecek.
Bu işlemler sırasında, kanun ve yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara aykırı hareket edenlere 10 bin TL idari para cezası verilecek.
Yabancı plakalı araçların Türkiye'de geçerli sigortaları yoksa zorunlu mali sorumluluk sigortasını ülkeye gir
erken yaptıracak.
-KAZAZEDENİN TEDAVİSİNİ DEVLET YAPACAK-
Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler, diğer resmi ve özel sağlık kurum ya da kuruluşlarının sunduğu sağlık hizmeti bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın SGK tarafından karşılanacak.
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve güvence hesabınca tahsil edilen katkı paylarının yüzde 15'ini aşmamak üzere, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve güvence hesabı tarafından SGK'ya aktarılacak. Bu tutar, ilgili sigorta şirketleri için ayrı ayrı belirlenecek. Aktarımla sigorta şirketlerinin ve güvence hesabının teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erecek. Bakanlar
Kurulu, bu tutarı yüzde 50'sine kadar artırmaya ve azaltmaya yetkili olacak.
Sigorta şirketleri ve güvence hesabınca ödenecek tutarın süresinde ödenmemesi halinde gecikme cezası uygulanacak.
Belediyelerin kendi
bütçelerini kullanarak, düzenli ve güvenli trafik akışını temin etmek için kuracağı elektronik
sistemlerinin Emniyet Genel Müdürlüğünce trafik ihlallerinin tespiti amacıyla kullanılması durumunda, kesilen trafik idari para cezalarının yüzde 30'u ''sistem kullanımı hizmet bedeli'' olarak belediyelere ödenecek.
-YEŞİLKARTLI İŞE BAŞLARSA-
Mesleki eğitim gören öğrencilerin staj yapabileceği işyeri sayısı artırılıyor. 10'dan fazla işçi çalıştıran işyerleri stajyer uygulama kapsamına alınacak.
İşyerinde staj yapan öğrencilerden 18 yaşını bitirenlere, asgari ücretin üçte biri oranında ücret verilecek. 20'nin üzerinde işçi çalıştıran işyerlerindeki stajyerlere ise asgari ücretin üçte ikisi oranında ücret ödenecek. Mevcut düzenlemede yalnızca 20'nin üzerinde işçi çalıştırılan işyerleri stajyer uygulama kapsamında bulunuyor ve stajyerlere de asgari ücretin üçte ikisi oranında ücret veriliyordu.
Yeşil kart sahibinin, sigortalı olarak işe başlaması ve Genel Sağlık Sigortası'ndan yararlanması halinde kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
yeşil kartları askıya alınacak. Bu kişinin genel sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı sona erdiğinde, kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yeşil kartlılığı devam edecek.
Yasaya göre, 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'a göre aylık alanların düzenledikleri belgelerin gerçeğe uymadığının tespit edilmesi durumunda, ödenen aylıklar
TÜFE oranları esas alınarak hesaplanacak tutarla geri alınacak. Mevcut düzenlemede, ödenen aylıklar yüzde 50 fazlasıyla geri alınıyordu.
-SİLİKOZİS HASTALARI-
Silikozis hastalarına malulen emekli olma hakkı tanınıyor. Buna göre, sigortalı olmayan ve silikozis hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücünü en az yüzde 15 kaybedenlere SGK tarafından aylık bağlanacak.
Bu kişilerin, yasanın Resmi Gazete'de yayım tarihinden itibaren 3 ay içinde başvurmaları gerekiyor. Kişinin meslekte kazanma gücünü kaybettiğine, meslek hastalıkları tespit hükümleri çerçevesinde, SGK Sağlık Kurulunca karar verilecek.
Aylık almakta iken ölen silikozis hastasının eşine ve çocuklarına da aylık bağlanabilecek. Eş ve çocuklara bağlanacak aylıkların toplamı, hastanın kendisine bağlanan aylık tutarı geçemeyecek. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse eş ve çocukların aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılabilecek. Bu şekilde aylık alanların çalışmaya başlamaları halinde aylıkları kesilecek.
-İŞSİZLİK SİGORTASI FONU'NUN YÜZDE 30'U-
İşsizlik Sigortası Fonu'nun bir önceki yıl prim gelirlerinin yüzde 30'u, istihdamı artırmaya yönelik
politika ve tedbirleri uygulamak, istihdamı koruyucu tedbirler almak, işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek amacıyla kullanılabilecek.
Bakanlar Kurulu bunu yarı oranında artırabilecek.
Kısmi süreli çalışanların işsizlik ödeneğinden yararlanabilmelerine engel teşkil eden düzenleme, İşsizlik Sigortası Kanunu'ndan çıkarılıyor. Buna göre, ''hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son 3 yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi
ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyer
ek sürekli çalışmış olma'' koşulu kaldırılıyor.
Kamuoyunda ''Torba Yasa'' olarak bilinen, 6111 sayılı ''Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'' Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yasa kapsamında, kısa çalışma ödeneğinin uygulama alanı genişletilerek
ödenek miktarı yeniden düzenleniyor. Buna göre, genel
ekonomik,
sektörel veya
bölgesel
kriz nedeniyle haftalık çalışma süresinin geçici olarak azaltılması, işyerinin faaliyetinin kısmen veya geçici olarak durdurulması hallerinde işyerinde 3 ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilecek.
Kısa çalışma ödeneği İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak. Ödenek, günlük brüt ücretin yüzde 60'ı oranında olacak. Miktar, asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150'sini geçemeyecek. Bakanlar Kurulu, kısa çalışma ödeneğinin süresini 6 aya kadar uzatabilecek.
Yasayla 2015 sonuna kadar ilk defa işe alınacak her sigortalı için özel sektör işverenine sigorta primi desteği getiriliyor. Buna göre, 31 Aralık 2015 tarihine kadar işe alınan sigortalının sigorta primlerinin işverene ait tutarı, işe alındıktan sonra belirli sürelerle İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak. Sigortalı bu destekten bir kez yararlanabilecek. Bu uygulamadan yararlanacak işverenin SGK'ya prim, para ve gecikme cezası borcu bulunmaması gerekiyor.
Sigorta prim desteği süresi, Bakanlar Kurulu'nca 5 yıla kadar uzatılabilecek.
Kayıtdışı çalıştırma ve kaçak yabancı çalıştırma konusundaki denetimler sıkılaştırılacak. Yabancıların çalışmalarında işverenin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği müfettişlerce denetlenecek.
Erken doğum yapan kadın işçi doğumdan önce kullanamadığı izni doğum sonrasında kullanabilecek. Sekiz haftalık iznin kullanılmayan süresi yine 8 hafta olan doğum sonrası izine eklenecek.
İş sözleşmesi fiilen sona eren işçinin bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüklerince incelenecek.
Yasayla işyerlerine vergi levhası asma zorunluluğu kaldırılıyor.
Yaza kapsamında, elektrik motorlu
taşıt araçlarına diğerlerinden farklı şekilde ÖTV uygulanmasının önü açılıyor.
-HAZİNENİN ÖZEL MÜLKİYETİNDEKİ TAŞINMAZLAR-
Düzenlemeyle Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların KİT'lere devrine imkan sağlanıyor.
Maliye Bakanlığınca belirlenecek rayiç bedeli üzerinden Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların; KİT'ler, müesseseler ve bağlı ortaklıklara sermaye olarak konulmasına, ödenmemiş sermayelerine mahsup edilmesine veya sermaye artırımına ilişkin taahhütlerin karşılanmasında kullanılmak üzere mülkiyetlerinin bunlara devrine, ilgili KİT'in talebi ve Hazine Müsteşarlığının görüşü üzerine
Maliye Bakanı yetkili olacak.
Maliye Bakanlığınca bu taşınmazların mülkiyetinin devrinin ardından yapılması gereken diğer işlemler Hazine Müsteşarlığınca yerine getirilecek.
-DOĞUM SONRASI BİR YIL GECE ÇALIŞMA YOK-
Yasaya göre, kurumlarında atama imkanı olmayan memurlar, Devlet Personel Başkanlığınca belirlenen başka bir kurumdaki boş kadroya atanabilecek. Bu memurlardan unvanı müdür olanlar ile danışma işlevlerine ilişkin kadroda çalışanlar araştırmacı kadrosuna atanacak. Bu durumdakiler, atama yapılıncaya kadar kurumlarında niteliklerine uygun işlerde çalıştırılacak ve eski kadrolarına ait haklardan yararlanmaya devam edebilecek.
Kadın memurlara, doktor raporunda belirtilmesi halinde, hamileliğin 24. haftasından önce ve her durumda hamileliğin 24. haftasından itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecek. Özürlü memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve vardiyası yaptırılmayacak
Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine
kanser,
verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı halinde 18 aya kadar, diğer hastalık hallerinde 12 aya kadar izin verilecek.
Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya ya da saldırıya uğrayan, bir meslek hastalığına tutulan memur iyileşinceye kadar izinli sayılacak.
Doğum yapan memura analık izni süresinin bitiminden, eşi doğum yapan memura ise doğum tarihinden itibaren, istekleri halinde, 24 aya kadar aylıksız izin verilebilecek. Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu evlat edinen memurlar 24 aya kadar aylıksız izne ayrılabilecek.
Burslu ya da kurumunca, yetiştirilmek üzere
yurt dışına gönderilen veya sürekli görevle yurt dışına atanan memurlar veya yurt dışına kamu kurumlarınca gönderilen öğrencilerin memur eşlerine görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilecek. Beş yıllık memura, en fazla iki kez olmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin kullandırılabilecek.
Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması halinde 10 gün içinde göreve dönülmesi zorunlu olacak. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen 10 gün içinde görevine dönmeyenler memuriyetten çekilmiş sayılacak.
Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılacak.
Memurlar, kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak
personel bilgi sistemine kaydolacak. Her memur için bir özlük dosyası tutulacak.
-ÖDÜLLER YENİDEN DÜZENLENİYOR-
Yasayla