Anadolu'nun bağrından çıkmış
Turkcell'in Türk şirketi olarak kalmasının ülkenin menfaatine olacağını belirten Ciliv, "Türk mühendislerinin kurduğu bu şirketi satmanın Turkcell ve ortakları için doğru bir karar olmadığını düşünüyorum." dedi.
Bir süredir Mehmet
Emin Karamehmet'in
yönetimindeki
Çukurova Grubu'yla, diğer büyük hissedarları İskandinav
TeliaSonera ve Rus
Altimo arasında Turkcell yönetimini ele geçirmek için
kavga devam ederken GSM devinin üst yöneticisi (CEO)
Süreyya Ciliv'den ilginç açıklamalar geldi. Ciliv, "Gönlümde Turkcell'in Türk şirketi olarak kalması var. Bence Anadolu'nun bağrından çıkmış, Türklerin kurduğu bu şirketin merkezinin, yönetiminin Türkiye'de kalmasının, bu ülkenin menfaatine olacağına canı gönülden inanıyorum." dedi. TRT Haber'de yayınlanan
Ekonomi Kulübü programında, TeliaSonera ve Altimo'nun Turkcell Yönetim
Kurulu'ndaki bağımsız üye olan Colin Williams'ı değiştirme çabalarını değerlendiren Ciliv, Turkcell'in yüzde 34 civarında hissesinin halka açık olduğunu, o yüzden yönetimde bağımsız üyelerin olmasını sağlıklı bulduğunu söyledi. Turkcell'in 21
Nisan'da yapılacak olağan
genel kurul toplantısını yakından takip edeceklerini dile getiren Ciliv, şunları aktardı: "Turkcell'in üst düzey yöneticisiyim. Ben işime odaklanıyorum. Yatırımlara ve çalışmaya son hızla devam ediyoruz. Ekip olarak, bütün hissedarlara eşit mesafede Turkcell'in, ülkenin ve müşterilerin menfaati için çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Bütün hissedarlara eşit mesafede durarak 'Turkcell'i nasıl bir dünya oyuncusu yaparız' diye düşünerek, en son teknolojileri Türkiye'ye en uygun fiyata getirmeye çalışıyoruz ki, vatandaşımız fırsat eşitliği yakalasın, dünyada da
rekabet avantajını elde etsin. Bizi de en çok motive eden bu."
"Yönetim Kurulu'ndaki gelişmeler Turkcell çalışanlarının performansını olumsuz etkilemiyor mu?" şeklindeki soruya, "Yönetimimizi eleştiren söylemler performansımıza olumsuz yansıyor." sözleriyle
cevap veren Ciliv, şöyle konuştu: "Turkcell, rekabete rağmen hem dünyada hem de Türkiye'de üstün başarı gösteren bir şirket. Bu yıl Türkiye'de 4'üncü kez 'En beğenilen şirket' seçildik.
World Finance Magazine, tüm dünyada yaptığı '10 yılın şirketleri' sıralamasına Türkiye'den sadece Turkcell'i dahil etti. Bugün bazılarının kendi menfaati için yönetimi suçlaması adil değil. Bütün yatırımcıları iç-dış diye ayırt etmedik. Fakat, TeliaSonera, Turkcell'in de hissedar olduğu Fintur bünyesindeki
Azerbaycan,
Kazakistan,
Gürcistan, Moldova'daki şirketleri satın almak istiyor. Bunu da internet sitelerine koydukları bir sunum ile açık açık söylüyorlar. Onlar da kendi menfaatlerini maksimize etmek istiyorlar. Fakat çok büyük emeklerle kazandığımız, Türk mühendislerinin kurduğu bu şirketleri satmanın Turkcell ve ortakları için doğru bir karar olmadığını düşünüyorum." Artık yeni bir Turkcell kurup bunu büyütmenin bu saatten sonra zor olduğunu belirten Ciliv, "O yüzden tüm ülkeler şirketlerine sahip çıkıyor. Hannover CeBİT Fuarı'nda
Başbakan Angela Merkel'e, 'Nisan ayında Almanya'da Turkcell Europe operasyonumuzu başlatacağız' dediğimde, Merkel, 'Şirketlerimizden iş mi alacaksınız?' tepkisini gösterdi. Ciliv, "Deutsche Telecom'la ortak bir çalışma yapacağız' dediğimde bile, 'Yok, yok siz bizim piyasadan iş alacaksınız. Korumacılığa en çok karşı olan benim. Şirketlerimizin küresel pazarlarda rekabet edebilecek ve liderliğe oynayacak güçte, kabiliyette olması lazım. Bizde bunlar var ve yolumuza devam etmeliyiz diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Anadolu'dan Bill Gates'ler çıkacak
53 yaşına yaklaştığını bildiren Turkcell Ceo'su
Süreyya Ciliv, kendisini Türkiye'de teknoloji açısından dezavantajlı hissetmediğini vurguladı. Ciliv, şu değerlendirmeyi yaptı: "Artık teknolojide geride kalmıyoruz; teknoloji ile Türkiye'de olmak, bir dezavantaj olmaktan çıktı.
Dijital otoyollarda en hızlı olması Türkiye'nin geleceği için potansiyelini yakalaması açısından çok büyük bir fırsat. Dünyada teknolojiyi geliştirenlerin 4 bacağı 2 kafası yok. Onlar da bizim gibi insanlar. Bizim insanın eksiği yok fazlası var. Türk insanının hırsı var, doğru altyapıyı verirsek, Türkiye'de başarılmayacak iş yok. Artık geleceğin Bill Gates'lerinin Türkiye'den çıkması için hiçbir sebep yok. Şu anda Türkiye'de
yazılım geliştiren uzmanlar,
mobil internet üzerinden yeni işlere
imza atıyorlar. Bu da fırsat eşitliği demek."