Eurostat'ın verilerine göre, geçen yıl AB ortalaması 100 olarak alındığında
Türkiye'de alım gücüne göre kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla 46 olurken, AB'nin en fakir üyeleri
Bulgaristan'da 41 ve Romanya'da 45'te kaldı.
Türkiye, kişi başına düşen
milli gelirde AB'ye
aday ve potansiyel aday
ülkelerden sadece Hırvatistan'a geçildi. Geçen yıl Hırvatistan'da kişi başına gelir, AB ortalamasının yüzde 64'üne ulaşırken bu oran Karadağ'da yüzde 43, Sırbistan'da yüzde 37, Makedonya'da yüzde 35,
Bosna Hersek'te yüzde 30 ve Arnavutluk'ta yüzde 27 oldu.
Kişi başına milli gelir ortalaması 100 olarak alındığında geçen yıl AB'nin en zengin üyesi 268'le
Lüksemburg olurken bu ülkeyi 131'le
İrlanda, 130'la
Hollanda, 124'le
Avusturya, 120'yle
İsveç, 117'yle
Danimarka ve
İngiltere, 116'yla
Almanya, 115'le
Belçika, 110'la
Finlandiya, 107'yle
Fransa, 103'le
İspanya ve 102'yle
İtalya izledi.
Bulgaristan ve Romanya'nın yanı sıra kişi başına gelirde AB ortalamasının altında kalan üye ülkeler, 98'le
Kıbrıs Rum kesimi, 95'le
Yunanistan, 86'yla
Slovenya, 80'le
Çek Cumhuriyeti, 78'le
Malta ve
Portekiz, 72'yle
Slovakya, 63'le
Macaristan, 62'yle
Estonya, 61'le
Polonya, 53'le
Litvanya ve 49'la
Letonya şeklinde sıralandı.
Türkiye, AB ortalamasından hızlı büyüyen ekonomisi sayesinde kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılada AB üyeleri arasındaki farkı her yıl istikrarlı şekilde azaltıyor. 2005 yılında kişi başına düşen milli gelirde AB ortalamasının yüzde 40'ına ulaşan Türkiye, bu oranı 2006'da yüzde 43, 2007 ve 2008'de yüzde 44'e yükseltmeyi başardı.
-"FAKİR ÜLKE" TEORİSİ ÇÖKTÜ-
Türkiye, bugünkü ekonomisiyle dahi AB üyesi kabul edilse, daha önceki genişlemeler dikkate alındığında "fakir ülke" teorisi anlamını yitiriyor. Türkiye'de kişi başına düşen milli gelirin AB ortalamasının yüzde 44'üne ulaştığı 2007 yılında, AB'ye üye olan Bulgaristan ve Romanya'nın kişi başına gelirleri o dönemde sırasıyla ortalamanın yüzde 37 ve yüzde 38'iyle Türkiye'den çok daha düşüktü. Kişi başına düşen milli gelirin AB ortalamasına oranı, AB'ye 2004 yılında üye kabul edilen 10 ülkeden Letonya için yüzde 41'le yine Türkiye'den daha gerideyken Polonya ve Litvanya için yüzde 47'yle Türkiye'nin verilerine oldukça yakındı.
AB üyelerinin, kişi başına düşen gelirde ortalamanın ne ölçüde altında ya da üstünde kaldığı, AB ortak bütçesinden ne ölçüde faydalanacağını yakından ilgilendiriyor.
Fakir ülkelerin üyeliği, otomatik olarak AB'nin kişi başına düşen milli gelirini de düşüreceğinden daha önce AB bütçesindeki yapısal fonlardan
destek alan bazı ülkelerin, ortalamanın üzerine çıkarak bundan mahrum kalmasını da beraberinde getiriyor.