Bakan
Çağlayan,
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı
Ekrem Demirtaş ve beraberindeki heyeti kabulünde, İZTO'nun,
Türkiye'nin en büyük odalarından biri olduğunu söyledi.
İZTO'nun, sadece ticaretle, ekonomiyle ilgili değil, İzmir'deki her türlü sosyal faaliyetin de içinde olduğunu dile getiren Çağlayan, bu açıdan kendilerini
tebrik ettiğini vurguladı.
Demirtaş'ın talebi üzerine, bu yıl yapılacak
teşvik sisteminin bugüne kadar yapılanlardan farklı olması gerektiğine değinen Çağlayan, geçmişte hayal dahi edilemeyen her şeyin günümüzde gerçekleştiğini bildirdi.
Türk ekonomisinin son 9 yılda elde ettiği başarının, adeta üniversite tezi gibi tüm dünyada anlatıldığını aktaran Çağlayan, özellikle Baş
bakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünya genelinde anlatılan, beğenilen, takdir edilen ve örnek gösterilen bir başbakan olduğunun altını çizdi. Çağlayan, ''1 milyar dolar için IMF'nin kapısında beklemeyi bırak, onu almak için bizim buradan iki
uçak dolusu ABD'ye gittiğimizi hatırlarız. Bu dediğim milattan önce değil, 9-10 yıl önceden bahsediyorum'' diye konuştu.
Uluslararası
kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's'un (S&P), Türkiye'nin ''BB '' olan yerel para cinsinden kredi notunu ''BBB-''ye yükseltmesine de değinen Çağlayan, şöyle devam etti:
''S&P, aslında Türkiye'ye karşı hep cimri olmuştur. Türkiye açısından bugün verilen derece önemli ama yetmez. Türkiye'nin hakkı bundan daha fazladır. Geç kalınmış bir şeydir. Türkiye bunları daha önceden hak etti. Ümit ediyoruz ki yapacağımız reformlar ve yeni düzenlemeler, Türkiye'nin notunun daha fazla artmasını sağlayacak. ABD'nin, İtalya'nın kredi notunun düşürüldüğü, Yunanistan'ın ciddi sıkıntı içinde olduğu bir ortamda Türkiye'nin kredi notunun artırılması son derece anlamlı.''
-''CARİ AÇIK KADER DEĞİL''-
Bakan Çağlayan, ekonomideki tüm göstergelerin çok iyi olduğunu ancak cari açığın, Türkiye'nin problemlerinden biri olduğunu ifade etti.
Cari açığın ekonomi üzerinde yarattığı kalitesizliği dikkate aldığını belirten Çağlayan, bundan hareketle tek tek tüm illeri
analiz ettiklerini ve hangi illerin hangi ülkelere ihracat yapabileceğini belirlediklerini söyledi.
Bunun ardından bin 273 sektörde 73 ülkeyi analiz ettiklerini belirten Çağlayan, daha sonra bu ülkelerin
ithalatıyla Türkiye'nin ihracatını karşılaştırdıklarını bildirdi.
Analizler sonucu, Türkiye'nin bugünkü ihracatından 10 kat daha fazla ihracat yapılabilineceğini belirlediklerine işaret eden Çağlayan, şöyle konuştu:
''Hindistan'ı inceledik. Gördük ki Hindistan'ın ithalatının yüzde 44'ünü biz çok rahat karşılayabilecek durumdayız.
Cari açık bir kader değil. Cari açık, aldığımız sattığımızdan fazla olduğu için başımıza gelen bir sıkıntı. Bunun çeşitli nedenleri var. Bugün bizim ara malı ithalatımıza bakarsak, 6 sektörü inceledik, 32 milyar dolar ara malı ithalatında açık verdiğimiz sektörler. Birçok kalemi ithal ediyoruz. Türkiye bunları yapamaz mı? Çok da iyisiyle yapar. Neden illeri araştırdık? Bizim elimizde iller bazında bir bilgi olması lazım. Mesela İzmir'i gelişmiş diye teşvik dışında bırakmamalıyız. En azından proje bazında
desteklemeliyiz. Cari açığı azaltacak bir yatırım
teşvik sistemi hazırlığı içerisindeyiz.''
-''TÜRKİYE, DOĞALGAZ LOBİSİNİN ESİRİ OLMUŞ''-
Türkiye'de bazı ürünlerin üretiminde
yurt dışına bağımlı olunması nedeniyle bu alanlarda
rekabet etme imkanına sahip olunamadığını belirten Çağlayan, özellikle enerji fiyatlarının çok önemli olduğunu vurguladı.
Enerji fiyatlarının artmasını önlemek için çalıştıklarını dile getiren Çağlayan, şunları söyledi:
''Çünkü petrole,
doğalgaza dayalı bir enerji yapımız var.
Elektrik üretiminin yüzde 52'si doğalgazdan, çeşitlendirmemişiz. Türkiye, doğal gazlobisinin esiri olmuş.
Doğalgaz üreten, doğalgaz kaynaklarına sahip olan ülkelerin tümü, elektrik üretiminde doğalgazı Türkiye'den daha az kullanıyor. Onun için elimizdeki enerji kaynaklarını sonuna kadar kullanmalıyız. Sonra
nükleer enerji, sonra doğalgaz...
Nükleere karşı çıkanlar, neye karşı çıktıklarını bile bilmiyor. Soruyorum, 'Başka alternatifiniz var mı?' Varsa söyleyin. Şimdi bakın iki
nükleer santral, 85 milyar kilowatt saat elektrik enerjisi üretecek. Bu enerjiyi doğalgazdan üretmenin maliyeti 4 milyar dolarken, nükleerden üretmenin maliyeti ise sadece 320 milyon dolar. Şimdi böyle bir ortamda ben doğalgazı getirebilirim ama kimse bize 'enerji fiyatlarını düşürün, cari açığı kapatın' diyemez. Enerji maliyetlerimiz
ucuz olmadıkça biz
hammadde üretimini Türkiye'de yapamıyoruz ve sıfır katma değerle cevherlerimizi
ihraç ediyoruz.''
-''ABD'DE CEO TOPLANTISI YAPACAĞIZ''-
Çağlayan, Avrupa'daki şirketlerin, nüfusun yaşlılığı nedeniyle kapandığını ve Türk girişimcilerin bunu değerlendirdiğini ifade ederek, birçok Türk iş adamının Avrupa'da şirket satın aldığını söyledi.
Türkiye'ye gelen
yabancı yatırım miktarının da artığına değinen Çağlayan, Türkiye'nin hedeflerine mutlaka ulaşacağını ifade etti.
İzmir'in
tanıtımı konusunda da bugüne kadar birçok şeyin yapıldığını ve bundan sonra da ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını aktaran Çağlayan,
EXPO 2020 için çok sayıda ülkeden söz aldıklarını bildirdi.
Bakan Çağlayan,
Başbakanlık
Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı ile çok yakın çalıştıklarını belirterek, ''Biz onları yatırım avcısı yaptık. Birçok çalışmayı da birlikte yapıyoruz. ABD'de de yarın
akşam Sayın Başbakanımızın başkanlığında Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansımızla birlikte CEO toplantısı yapacağız. Bugün dünyada en güvenilir
liman Türkiye. Bunu herkes görecek. Öyle günler gelecek ki yılda 50 milyar dolar yabancı
sermaye alacağız. Bunlar hayal gibi görünebilir ama inşallah bunu da yapacağız. O zaman geldiğinde cari açık değil, cari fazlayı konuşacağız'' dedi.
İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş da Bakan Çağlayan'a yeni görevinde başarı dileyerek, özellikle İzmir'in tanıtımı için kendisinden destek istedi.
AA