Türkiye lehine lobi yapacaklar

Avrupalı şirketler Türkiye lehine lobi yaparak siyasileri yumuşatacak

Türkiye lehine lobi yapacaklar

Türkiye'de de yatırımları bulunan Avrupalı dev şirketler Türkiye lehine lobi çalışmalarını hızlandırdı. Avrupa Komisyonu'nun 8 başlıkta müzakerelerin ertelenmesi yönündeki tavsiye kararını sert bulan Unilever, Metro AG, Mercedes-Benz ve Siemens gibi Avrupa'nın dev şirketlerinin CEO'ları ile Avrupa İşverenleri Konfederasyonu kendi ülkelerinde lobi çalışması yapmaya başladı. Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'nin müzakere süreci ile ilgili aldığı tavsiye kararı Avrupalı işadamlarını da harekete geçirdi. Türkiye lehine lobi çalışmalarını hızlandıran işadamları siyasileri Türkiye'nin önemini anlattıyorlar. Avrupalı işadamları, AB Komisyonu'nun müzakerelerde 8 başlıkta görüşmeye açmama yönündeki tavsiye kararı nedeniyle hayal kırıklığına uğradıklarını açıkladılar. Bu karar sonrasında Avrupa'nın dev şirketlerini temsil eden sivil toplum kuruluşları, devlet başkanlarını Türkiye'ye yumuşak davranılması konusunda uyardılar. Avrupa'nın önde gelen şirketleri uluslararası toplantılarda Türkiye lehine lobi yaparak liderler zirvesine kadar kararların yumuşatılmasına çalışıyorlar. Avrupa İşverenleri Federasyonu'nun (UNİCE) Başkanı Ernest Antoine Seilliere, Mercedes-Benz CEO'su Dr. Dieter Zetsche, Siemens AG CEO'su Oliver O. Hauck ve Metro AG CEO'su Hans Joachim Körber AB yolunda Türkiye'yi yalnız bırakmayan isimler arasında. Unilever Dünya Başkanı ve Avrupa Sanayicileri Yuvarlak Masası (ERT) Genişleme ve Avrupa Sahası Çalışma Grubu Başkanı Antony Burgmans güçlü ve dinamik ekonomisiyle Türkiye'nin üyeliğinin son derece önemli olduğunu belirterek, Avrupalı liderlerin de buna psikolojik hazırlıkla karşılık vermesi gerektiğini söyledi. Türkiye'ye yatırım hazırlığındaki orta ve büyük ölçekli birçok Avrupalı şirketin AB konusunda yaşanan siyasi çıkmazda kilit rol üstlenmesi bekleniyor. Başını UNICE'nin çektiği topluluk, Türkiye'ye bir türlü açılmayan AB kapılarını zorlamaya hazırlanıyor. Alman Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile yaptığı görüşme öncesi akşam yemeğinde bir araya gelen UNICE, Merkel’den Türkiye-AB ilişkilerine zarar verecek bir tutum almaması için çağrıda bulundu. UNICE Başkanı Ernest-Antoine Seilliere “Zorluklar ne olursa olsun, Türkiye’ye oldukça yumuşak davranılmasını istedik” şeklinde konuşarak, boykot gibi ticarette olumsuz bir tepkiyi önlemek istediklerini söyledi. Siyasetçiler iş dünyasını dinleyecek Avrupa'dan her ülkenin iş dünyası nezdinde temsil edildiği bir UNICE üyesi olan TÜSİAD VE TİSK'in Türkiye adına atılan adımlarda büyük payı bulunuyor. Bu lobi faaliyetinin sistematik ve kurumsal faaliyetlerinin sonucu olduğunu vurgulayan TÜSİAD Brüksel Temsilcisi Bahadır Kaleağası, bu örgütün 10 yıldır Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyen bir yaklaşım sergilediğini söyledi. Üst düzey toplantıların hemen hepsinde Türkiye'nin lehine mesajlar verildiğini ifade eden Kaleağası, "Ülkemizi anlatmak için birçok sefer UNICE yetkilerine olarak onları bir araya getirdik. Onlar gerek tüketici gerekse mevzuat açısından Türkiye'yi Avrupa'nın parçası olarak görmeye başladılar. Vizyonumuz özel sektör ile beraber çalışmak üzerine kurulu ve bunun sonuçlarını yaşıyor olmamız çok doğal. Özel sektörü temsil eden yapısal ve kurumsal bir örgütü siyasetçilerin dinleme yükümlülüğü var" dedi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Komisyonu Başkanı Cem Duna da, gün geçtikçe Avrupa'da Türkiye'ye olan ilginin yükseldini belirterek, Avrupalı yatırımcı açısından Türkiye'nin makro dengelerinin hala olumlu bir tablo oluşturduğunu ifade etti. "Bu ilgi yatırıma dönüşüyor. Bunların AB'nin karar alma süreçlerine uyarı etkisi yaratacağından tereddütümüz yok" diyen Duna, Türkiye'nin ekonomi performansını sürdürdüğü sürece Avrupa iş dünyasının desteğinin süreceğine inandığını kaydetti. TÜSİAD International Başkanı Aldo Kaslowski, Türkiye'nin, AB'ye yeni üye olan ülkelere göre “daha rekabetçi” bir ekonomiye sahip ülke olarak ilgi çektiğini vurguladı. Kaslowski, şunları söyledi: "Avrupalı iş adamları Türkiye'yi çok yakın takibe aldılar. Makro ekonomik alandaki iyileşmeyle birlikte, yüksek büyüme oranının sürdürülebilir olup olmadığı konusunda Türkiye?deki gelişmeleri yakın bir şekilde inceliyorlar. Avrupalı iş adamları, Türkiye'nin yakalamış olduğu rekabet gücü ve ekonomik istikrardan çok memnunlar. " Türkiye Avrupa köprüsünü geçti Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin de, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi olarak yurt dışında çok iyi tanıtıldığını belirterek, "Avrupa Birliği Komisyonu'ndan olumsuz kararlar çıksa da Türkiye Avrupa'nın pekçok ülkesinde köprüyü geçti. Almanya, İngiltere başta olmak üzere birçok ülke Türkiye'nin AB'nin bir parçası olduğuna inanıyor. İleride büyük kaza yapmazsak büyük yatırımlar Türkiye'ye gelecek" dedi. Şahin, Avrupalı firmaların Türkiye'nin AB'nin bir parçası olduğuna inandığını vurgulayarak, "Türkiye'nin dünya ile rekabeti konusunda iş dünyası hukuksal açıdan problem olmadığını biliyor ve bu yüzden Türkiye'ye güveniyorlar" dedi. Satıcı: "Bu iş siyasetçilere bırakılamayacak kadar elzemdir" Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı da ihracatçılar olarak Türkiye lehine lobi faaliyetlerinin parçası olduklarını ve AB ile bütünleşme çalışmalarına ağırlık verdiklerine dikkat çekti. Satıcı, "Bu sürecin hiçbir noktası siyasilere bırakılmayacak kadar elzemdir. Hem yatırımcılar hem sivil toplum kuruluşları lobi faaliyetlerine devam ediyor. Ticaretimizin yüzde 55-60'ını AB ile yapılyoruz. AB'ye mal satan 40 bin ihracatçımız var. Türkiye'ye mal satan onbinlece Avrupalı ihracatçı da Türkiye'yi her zaman gündeminin birinci maddesinde tutuyor. Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere, Belçika, İspanya ve Hollanda'daki birçok işadamı Türkiye'nin AB üyeliği konusunun siyasetçiler tarafından malzeme yapıldığını görerek masaya oturuyorlar" dedi. Ökütçü: "Türkiyesiz AB'nin maliyeti çok büyük" İktisadi Kalkınca Vakfı (İKV) Başkanı Davut Ökütçü de ekonomiye yön veren sanayicilerin siyasi temaslara büyük katkısı olabileceğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Türkiye'ye son iki yılda 15 milyar civarında doğrudan yabancı sermayenin gelmesi ve ekonomik istikrarın oluşmasıyla birlikte bu tür lobi girişimleri artış gösterdi. Sadece işverenler değil işçi sendikaları ve STK'lar değişik kademelerde temaslar yapmaktadırlar. Türkiyesiz bir AB'nin, AB'nin dışına itilmeye çalışan Türkiye'nin ciddi bir maliyeti var. Bazı işadamları Türkiye'nin Gümrük Birliği ile ek protoküldeki ek tahahhüdünü yerine getirmesi gerektiğini savunurken, bir kısım işadamı Türkiye'yi dışlamayı göze alamıyor." Burgmans: Bazı fasılların askıya alınması hayal kırıklığı yarattı Unilever Dünya Başkanı ve Avrupa Sanayicileri Yuvarlak Masası (ERT) Genişleme ve Avrupa Sahası Çalışma Grubu Başkanı Antony Burgmans, “Türkiye'nin AB üyeliği konusunda iyimserliğini koruduğunu” söyledi. Avrupa Konseyinin müzakerelerde bazı fasılları görüşmeye açmama kararının, Avrupalı sanayiciler olarak kendilerinde “hayal kırıklığı” yarattığını kaydeden Burgmans, “Ancak, daha başlarken bunun zor ve uzun bir müzakereler süreci olacağını biliyorduk. Şimdi iki tarafa da düşen, akılcı ve sabırlı biçimde mevcut müzakereler yolunda devam etmektir” dedi. Süreçte şu an Kıbrıs sorunun ön plana çıktığını hatırlatan Burgmans, ”(Güney) Kıbrıs gibi küçük bir ülkenin süreci tıkaması ve tereddütler yaratması hayal kırıklığına yol açıyor. Tabii Kıbrıs sorunu çözülmeli. Sabır ve iyi niyetle bu sorunu kısa sürede aşarız” diye konuştu. Avrupalı sanayicilerin Avrupa pazarının genişlemesinden kazançlı çıkacaklarını bildiklerini, bu nedenle de güçlü ve dinamik ekonomisiyle Türkiye'nin üyeliğinin son derece önemli olduğunu ifade eden Burgmans, Türkiye'nin üyeliğinin sadece Türkiye ve Türk halkının değil Avrupa'nın ve bütün Avrupa halklarının yararına olacağını vurguladı. Türkiye'nin üyelik için hukuk, mevzuat, ekonomi ve siyaset alanlarında yapısal hazırlıklar yaptığını hatırlatan Burgmans, Avrupalı liderlerin de buna psikolojik hazırlıkla karşılık vermesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin üyeliği konusunda Avrupa'nın bazı kesimlerinde gösterilen direncin rasyonel bir temele değil korkuya dayandığını ifade eden Burgmans, demokratik ve başarılı bir ülke olarak Türkiye'nin daha iyi tanınmasıyla bu direncin ortadan kalkabileceğini kaydetti. Burgmans, Türkiye'nin AB üyeliğinin karşılıklı sabır ve bilgelikle yürütülecek müzakerelerin sonunda gerçekleşeceğine inandığını belirtti. REFERANS
<< Önceki Haber Türkiye lehine lobi yapacaklar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER