İlişkileri tekrar rayına oturtma adına 'yeni bir sayfa açıyoruz' diyen Davutoğlu, “Hiçbir zaman komşularımızın iç işlerine karışmadık. Ancak o kadar iç içe yaşıyoruz ki, her gelişme bizi de etkiliyor. Irak Meclis Başkanı geldiğinde Başbakanımızla yaptığı görüşmede birçok konu ele alındı. Her ay bir program var. Kasımda Meclis Başkanı gidecek, aralıkta da komite toplantıları var. Önümüzdeki bir iki ay içinde Maliki Türkiye'ye gelebilir” diye konuştu.
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, Türkiye ile Irak arasında son birkaç yıldır neredeyse askıya alınma aşamasına gelen ilişkiler Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun sürpriz Irak ziyareti ile yeni bir döneme girdi
Ziyaretinin diğer bir boyutunun mezhep çatışmasından medet uman çevrelerin planlarının bozmak olduğunu dile getiren Davutoğlu, “Suriye bağlamında bir Şii-Sünni çatışması ihtimali doğarken bu atmosferi kıracak, barışı sağlayacak en önemli şey Türkiye-Irak ve Türkiye-İran ilişkileridir. Irak küçük bir Orta Doğu. Irak'ta mezhep barışı olursa bölgede de olur. Suriye'deki çatışma Irak'a yansırsa önü alınmaz bir süreç başlar” dedi. Türkiye-Irak ilişkilerinde yaşanan olumlu havada üçüncü bir tarafın etkisinin olmadığını da kaydeden Davutoğlu, “Amerika ilişkilerin düzelmesinden memnun olur ama herhangi bir telkin ya da tavsiyesi olmadı. Ne Irak ne Türkiye geri adım atıyor dememek lazım. 'Türkiye politikasını revize ediyor' filan diyenler var. Hayır, biz zaten ilişkilerde durağanlığa yol açacak bir şey yapmadık. Irak içinde siyasette bir yumuşama var. Buna destek vermek lazım. Beyaz sayfa açıyoruz denebilir” ifadelerini kullandı. Bağdat'ta ilk önce Başbakan Nuri el-Maliki ile bir araya gelen Davutoğlu, daha sonra, Başbakan Yardımcısı Salih Mutlak ve mevkidaşı Hoşyar Zebari ile görüştü. Davutoğlu, “Bölgemiz yeteri kadar kan kaybetti. Hep beraber barış ve istikrar için çalışmalıyız” dedi. Zebari de iki ülke arasında son dönemde bir soğukluk yaşandığını ama şimdi yeni bir sayfa açtıklarını belirtti. Zebari, siyasi diyaloğun kurulması ve Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin aktif hale getirilmesi konularında anlaştıklarını vurguladı.
Rumlara yeni teklif
Kıbrıs meselesinde tarihi viraja yaklaşılıyor. Ankara, Kıbrıs'ta ilgili tüm taraflara, “Bu son fırsat. Kıbrıs'ta bu defa da çözüm sağlanmazsa, biz de 'çözümsüzlükten çözüm' çıkarırız. BM artık benim artık burada yapacağım bir şey yok derse, ben de BM bitmiştir onun dışına çıkarım” mesajı ile rest çekecek. Önümüzdeki aylarda başlayacak müzakerelerde Rumlara 2 yol formülü önerilecek. Müzakere için hiçbir ön şart konulmayacak. Kıbrıs'ta hem tek, hem de iki devletli çözüm masada olacak. Masada “Doğalgazı KKTC olmadan çıkaramazsınız. Ya çözümü kabul edin doğalgazı birlikte çıkarın, ya da iki devletli çözümü kabul edin, doğalgazı kendiniz çıkarın. Ama çözümsüzlüğü kabul etmeyiz” mesajı verilecek. Öte yandan doğalgazın Avrupa'ya nakli için en uygun güzergâhın Türkiye üzerinden olduğu, Girit üzerinden naklin ise tahmin edilemeyecek kadar pahalı olacağı ifade ediliyor.
Türkiye'nin KKTC'ye götüreceği su boru hattının dengeleri değiştirdiği belirtilirken, “KKTC'ye götürülen su, oradaki tarım arazilerinin kapsamını değiştirecek, bazı yerler tarıma daha elverişli hale gelecek” yorumu yapılıyor.