Eisenhower Fellowships Vakfı'nın İstanbul'daki konferansının son gününde
gündem, enerji güvenliği ve
refah-barış ilişkisi oldu. Dünyanın en büyük şirketlerinden BP'nin Başkan Yardımcısı Richard Paniguian, 21. yüzyılda küresel enerji resminin giderek değiştiğini,
Türkiye'nin bu resmin ortasında yer aldığını söyledi. Konferansta şunlar konuşuldu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Hilmi Güler: Türkiye'nin AB'ye üye olması, Avrupa'nın zenginleşmesini sağlayacak ve aynı zamanda olgunlaştığını da gösterecektir. Türkiyeli bir AB daha başarılı olacaktır. Bu, istikrar ve refahın yayılması açısından da önem taşımaktadır. Türkiye, sadece bir
köprü,
medeniyet ve kültürlerin birleştiği bir
ülke değil, aynı zamanda
doğal bir enerji koridorudur.
Bakü-Tiflis-
Ceyhan, Bakü-Tiflis-
Erzurum boru hatları yanı sıra
Nabucco projesiyle Doğu Avrupa'ya ve
Yunanistan üzerinden İtalya'ya doğalgaz taşınması mümkün olacaktır. Boğazlarımız doğal
boru hattı olarak görülmemelidir. Bunu kabul etmeyiz.
BP Grup Başkan Yardımcısı Richard Paniguian: Beş yıl önce kimse, Bakü'deki petrolün Gürcistan'dan Ceyhan kıyılarına akıtılıp oradan da dünya pazarlarına taşınacağına inanmıyordu. Ama bu 4 milyar dolarlık proje gerçekleşti. BTC, 21. yüzyılın ilk en büyük mühendislik başarısıdır. Sadece geçen sene enerji tüketimi, yüzde 4.5 arttı. 1995'e oranla petrol tüketimi yüzde 15, doğalgaz kullanımıysa yüzde 5 arttı. Bu arada dünyadaki insan sayısı da 10 yılda 1 milyar arttı ve 6.5 milyara çıktı. Refahın yayılması sayesinde enerji tüketimi katlanmaya devam etti. Gelecek 10 yılda
yenilenebilir enerjiye 10 milyar dolarlık yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu alan çok kârlı bir alan olacak gelecekte. Ancak şimdi yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji tüketimindeki payı sadece yüzde 2.5. Bu nedenle, petrol ve doğalgaz 'olmazsa olmaz' niteliklerini koruyacaktır. Enerji konusunda küresel görüntü çok değişecek. Türkiye de bu resmin tam ortasında yer alacak. Burada, İstanbul'da olmak, bana değişik duygular da yaşatıyor. Babam 1895'te Kadıköy'de doğmuş ve 1921'e kadar yaşamış. Kendisi 1974'te öldü. Benim 1990'ların sonunda Türkiye'ye gelerek çalıştığımı duysa çok duygulanırdı ve ayrıca dünyada benimle
evlenme cesaretini gösteren tek kadının da Türk olduğunu duysa, daha da mutlu olurdu.
'
Bush'a sıcak bakmıyoruz'
Suudi
Arabistan Konsey Üyesi Halid El Avvad: Durum kötüye gidiyor. Barış ortadan kalkıyor, refah düzeyi de düşüyor. Irak'ta her gün 100 kişi ölüyor. Böyle giderse 10 yıl sonra Irak'ta Iraklı kalmayacak. Orta
doğulular, Bush yönetimini vizyonsuz olarak görüyor. Sürekli planlar üretiyorlar: Yeni Dünya Düzeni, Büyük
Ortadoğu Projesi gibi. Bunlar hep ABD'den çıkıyor. Ve bu durum çok tehlikeli. Bush'a sıcak bakmıyoruz. ABD
Lübnan saldırısını durdurabilirdi ama 33 gün sivillerin ölmesini seyretti. Ortadoğu'da çok tehlikeli ve karmaşık bir durum var. İnsanlar umutlarını kayb ediyor. Özellikle umutlarını yitiren gençler herşeyi yapabilir, Uluslararası
toplum bu konuda
işbirliği yapmalı.
Belçika Başbakanı'nın AB danışmanı Marc Van Heukelen:
Hamas ve
Hizbullah'ı El Kaide'yle aynı kefeye koyamayız. Hamas Filistin'de, Hizbullah da
Güney Lübnan'da halklarla çok iyi bütünleşti, onlara önemli
yardımlarda bulunuyorlar. Bu insanlara biz de yardım etmek istiyorsak, Hamas ve Hizbullah gibi bütünleşmeliyiz.