Borsalar gerilerken
Euro,
altın ve petrolden kaçış yaşandı.
Güvenli
liman olarak görülen dolar tüm para birimleri karşısında değer kazandı. Büyüme trendinin değişmediğine işaret eden uzmanlar, yaşanan düşüşün geçici olduğu görüşünde.
AB ülkelerinden
Yunanistan,
Portekiz ve
İspanya'nın yüksek miktardaki borçları, uluslararası
piyasaları altüst etti. Milli gelirlerinin neredeyse 2,5 katına çıkan borçların ödenemeyeceği endişesi, yatırımcıları riskten kaçınmaya sevk edince borsalar hızla geriledi. Üç
Avrupa ülkesine yönelik kaygılar Euro/dolar paritesinin 1,3649 ile
Mayıs 2009'dan bu yana en düşük seviyeyi görmesine sebep oldu. Dünya piyasalarındaki olumsuz havaya IMF belirsizliğinin eklendiği Türkiye'de ise dolar 1,52 TL'nin üzerine çıktı. Borsa yüzde 3,76 kayıpla 51 bin 454,89 puana geriledi.
Yunanistan, Portekiz ve İspanya'nın borç ödeyebilme yeteneklerine ilişkin kaygılar yatırımcıların hisse senetlerinden güvenli liman olarak gördükleri dolara kaçmalarına yol açarken bu durum, değeri dolarla ifade edilen emtia fiyatlarına olumsuz olarak yansıdı. Endişeler borsalarda da sert düşüşler görülmesine sebep oldu. Dow Jones
endeksi 10 bin puan seviyesinin altına indikten sonra toparlanarak günü artıda kapattı. Asya'da ise borsalar, Avrupa'da bazı ülkelerin
borç sorunu ve ABD'de işsizlik maaşı başvurularının artmasının küresel toparlanmanın resesyona dönüşebileceği endişeleri sebebiyle geriledi. Japonya'da Tokyo Borsası, haftanın son işlem gününü düşüşle kapadı. Borsanın temel göstergesi Nikkei 225 endeksi yüzde 2,89 değer kaybederek, 10 bin 57 puana indi. Çin'de
Şanghay Borsası yüzde 1,8,
Hong Kong Borsası yüzde 2,9 düştü.
Petrol, önceki gün temmuz ayından bu yana yaşadığı en büyük günlük düşüşün ardından, doların Euro karşısında son 8 ayın en yüksek değerine ulaşmasıyla yatay seyir izledi. Brent
tipi petrolün varili, 71 dolar seviyesinde işlem görüyor. Altın fiyatları da üç ayın en düşük seviyesinin biraz üzerinde seyrediyor. Önceki gün 2008'den bu yana görülen en büyük günlük düşüşü gören altının onsu 1,060 dolar civarında işlem gördü.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (
İMKB) ise haftanın son işlem gününü yüzde 3,76 kayıpla 51 bin 454,89 puandan kapadı.
Ulusal 100 endeksi 2.008 puan birden düşerken, en düşük seviye 51 bin 089 olarak kayıtlara geçti.
Bankalararası piyasada dolar 1,52 TL'nin üzerine kadar tırmanırken,
faizin yüzde 8,98'e gerilemesi dikkat çekti.
Kurdaki hareketi değerlendiren ABank
Hazine Pazarlama Müdürü
Ebru Balkan Koçak şunları söyledi: "Euro bölgesine ilişkin kötümserlikle risk algılaması değişti. Riskten kaçınma şeklinde tavır aldılar. Parite etkisiyle bizdeki hareket hızlı oldu. En belirleyici faktör parite olacak.
Dolarda 1,5250 tepe noktası olabilir. Aşağıda da ilk etapta 1,5050 seviyesine kadar gevşeme olabilir. Euro/dolar paritesi 1,36-1,37 arasında dinlenmeye geçecektir." ING Bank döviz masası işlemcisi
Tolga Aktan ise dolar/TL'de 1,5270 seviyesinin yakından izleneceğine de dikkat çekti.
İMKB'deki dalgalanmayı yorumlayan Eczacıbaşı
Yatırım Teknik Analiz Müdürü Sevim
Şahin ise, "Endeks 53.000'i kırdıktan sonra 51.500-51.800 seviyesine geriledi. 51.500'ün altında geldiğinde bir sonraki seviye 51.000 olur." dedi. BGC Partners baş ekonomisti Özgür Altuğ da, düşüşün tamamen yurtdışı kaynaklı olduğunu belirtti. İş Yatırım Yurtiçi Piyasalar Müdür Yardımcısı Yasin Demir de bu düşüşün çok büyük bir düzeltme olarak görülebileceğini söyledi. Paritenin Türk Lirası'nın özellikle dolar karşısındaki seyrini belirleyeceğini belirten Demir, TL'nin daha fazla değer kaybedeceğini düşünmediklerini dile getirdi.
Anadolu Yatırım Stratejisti Halil Reçber: 55 bini geçemeyen İMKB, dünyadaki düşüşe ayak uydurdu
İspanya, Portekiz ve Yunanistan'daki
bütçe açıkları sıkıntı oluşturdu. Mesela Portekiz dün borçlanmaya çıktı ancak başarılı olamadı. Böylece Avrupa'da
satışlar geldi. Ocağın 3. haftasında başlayan bu dalga Türkiye'ye yeni ulaştı. İMKB, yılbaşından beri dünyanın en güçlü borsasıydı. Dünya borsaları ortalama yüzde 5 düşerken, İMKB yüzde 5 arttı. Ancak 55 bini geçmeyi başaramadı. Bu yüzden dünyaya ayak uydurmak zorunda kaldı. 'IMF ile
anlaşmanın mayısa kalacağı' haberinin düşüşe sebep olduğunu söylemek güç. Türkiye'nin, fondan gelecek paraya ihtiyacı yok. Ancak dünyadaki düşüş daha da sertleşirse o zaman anlaşma gerekebilir. O da
yabancı yatırımcıya güven vermek amaçlı bir
sigorta gibi düşünülebilir. Faizde yükselmenin aksine düşüş oldu. Geçmiş dönemlerde olsaydı faizler ciddi oranda yükselirdi.
TEB Portföy Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Özkaya: Döviz ve Borsa dalgalı faizde durum sakin
Hareketlere bakarsak faiz tarafında kımıldanma yok.
Sabah bir miktar tepki vardı. Ancak
banka faizleri yeniden yüzde 9'un altına indi. Daha çok kur ve hisse tarafında hareketlilik olduğunu görüyoruz. Euro, dolar karşısında değer kaybetti. Esas satış Borsa'da geldi. Ocak ortasından itibaren yurtdışında satışlar var. Avrupa'da finansal kesimlerde, başka deyişle faize hassas hisselerde satışlar gerçekleşti. İMKB, bu duruma geç de olsa
cevap verdi. Tüm dünyada olandan geç de olsa nasibimizi aldık.
SERKAN ŞAHİN- ZAMAN