Örneğin süper güçlü, hızlı
spor modeller üretmek ya da son yıllarda küresel
ısınma ile öne çıkan çevrecilik akımına uygun teknolojiler geliştirilmesi bunlar arasında. Her ne kadar birbirine zıt gibi görünse de dünya üzerinde taleplerin farklı yönlerden gelmesi üreticileri her kesime uygun
cevap vermeye itiyor.
Ancak önümüzdeki dönemlerin en büyük
rekabeti daha farklı bir alanda gerçekleşecek. Bütün dünyayı otomobillendirme projeleri bazı
markaların kurtuluş reçetesi olacak. Düşük maliyetli modeller yollarda daha fazla marka altında yer alacak.
Yaklaşık bir asırlık geçmişi olan otomobil üreticilerinin,
ucuz maliyetli otomobil projelerine yönlenmesinde Çin,
Hindistan gibi
ülkelerin son birkaç yılda otomotivde hızla
büyüme hedefleri önemli bir rol oynuyor. İster bu tür bir rekabet unsuru olarak isterse hızla büyüyen dünya nüfusunun otomobile olan 'açlığı'nı karşılama ihtiyacı olsun sonuçta otomobil kavram olarak daha da ucuzluyor, dolayısıyla daha fazla insan tarafından alınabilecek
fiyat aralığına iniyor.
Bugün bazıları başta
Ford,
Volkswagen,
Toyota, General
Motors gibi dev üreticiler olmak üzere birçok üreticinin ucuz maliyetli otomobil geliştirme planları bir bir gün yüzüne çıkıyor. Bu alandaki son açıklamayı Volkswagen yaptı. Geçtiğimiz günlerde Frankfurt
Otomobil Fuarı'nda sergilenen Up konsept otomobilini 2010 ya da 2011 yılında ucuz maliyetli Volkswagen olarak yollarda görebileceğiz. Halk otomobili anlamına gelen Volkswagen ismi de böylece yeniden kendi anlamına kavuşmuş olacak. VW yöneticileri Up konseptiyle tekrar '
halka inmeyi' hedefliyor. Çünkü bu otomobilin Doğu Avrupa'da 6 bin
Euro (yaklaşık 10 bin YTL) fiyatla yola çıkması bekleniyor. VW'nin Fox modelinden 35 cm kısa, Smart'tan 1 metre daha uzun ebatlara sahip olacak Up modeli dört kişilik bir otomobil olacak ve 55 beygir gücünde benzinli, 70 beygir gücünde
dizel ekonomik motorlarla yola çıkacak.
Özellikle Amerika'da son yıllarda
pazar kaybeden
Ford Motor Company, geçen yıl açıkladığı ucuz maliyetli otomobil projesi üzerinde çalışmaya devam ediyor; soya bitkisinden yararlanarak fiberkarbon otomobil üretip diğer modellerine göre daha az maliyetli olarak yollara çırakacak Ford, bu hafif araçla, ABD'nin yanı sıra gelişmekte olan ülke pazarlarını hedefliyor. Bu otomobil hafifliği nedeniyle çevreci yönüyle de öne çıkacak. Tabii Ford bir yandan da çevreyi düşünen diğer otomobil projeleri konusunda tam gaz ilerliyor; 2010'dan itibaren yılda 250 bin hibrid aracı yola çıkarma hedefi korunuyor. Son 2 yıl içinde GM'i geride bırakarak dünyanın en fazla otomobil üreten markası haline gelen Toyota, ucuz maliyetli otomobil projesi üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyor. Kalite konusunda tavizi olmayan Japonların ucuz maliyetli otomobil konusunda da 'malzemeden çalmadan' Hindistan, Çin gibi ülkelerde yapılacak üretimle bu açığı kapatması mümkün gibi görünüyor.
İtalyan
Fiat'ın
Fransız Renault'nun Dacia Logan'la başlattığı ucuz otomobil yarışına Avrupa'da bir süredir cevap verme çabası sürüyor.
Türkiye'de üretilen Albea'nın düşük maliyetli hale getirilmesi
küçük çapta bir çalışma. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde 5-6 bin dolara satın alınabilecek bir model için Fiat kolları çoktan sıvamış durumda. Kimbilir belki Çinli üretici
Chery ile yapılan
anlaşma gelecekte ucuz otomobil olarak gerçek bulur. Örneğin Renault da kısa bir süre önce Hintli Mahindra ile ucuz otomobil konusunda ortaklığa
imza attı. Bünyelerinde birçok marka barındıran
General Motors ve
Chrysler gibi üreticiler ise ucuz maliyetli otomobiller üretme yarışında Çinli ortaklarla büyüme stratejisi güdüyor.
Henüz gerçekten ucuz maliyetli olarak üretilmiş modeller olmasa da Türkiye pazarında Rus
Lada, İranlı Samand, Hintli
Tata ve Mahindra, Çinli Chery,
Güney Koreli Ssangyong gibi markaların otomobil fiyat rekabetini etkilemesi kaçınılmaz görünüyor.
MEMDUH TAŞLICALI - ZAMAN