Kararın temyiz aşamasının da onanması halinde milyonlarca mevduat sahibi, bankaların kestiği hesap ücretini geri alabilecek.
Bankaların farklı isimler altında aldığı
komisyon ücretlerine yönelik eleştiriler sürerken,
mahkemelere intikal eden
dosyalarda kararlar müşteri lehine çıkıyor.
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alaeddin Bobat'ın dosyasını ele alan Kocaeli 3.
Asliye Hukuk Mahkemesi, vadesiz mevduat hesabı için yıllık
aidat kesilemeyeceğine karar verdi. Mahkeme kararının temyiz aşamasında onanması halinde milyonlarca mevduat sahibi daha önce bankalara ödediği hesap ücretini geri alabilecek. Kredi kartlarından sonra vadesiz hesaplar için de benzer bir karar verilmesi
tüketiciler tarafından memnuniyetle karşılanırken, gözler sektörün otoritesi konumundaki
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na çevrildi. Üst Kurul'un önümüzdeki günlerde aidat tartışmalarına açıklık getirmesi bekleniyor. Bankalarda hesabı bulunanlardan yıllık 15 ile 50 Yeni
Türk Lirası arasında değişen tutarlar alınıyor. Söz konusu tutarlar ticarî hesaplarda daha da arttığı gibi süre 3 aya kadar düşebiliyor. Milyonlarca kişinin banka hesabı olduğuna dikkati çeken uzmanlar, "Bir kişinin birkaç banka ile çalıştığı da düşünüldüğünde toplanan paranın büyüklüğü daha net anlaşılır." tespitini yapıyor.
Kocaeli Üniversitesi'nde çalışan Prof. Dr. Alaeddin Bobat'ın örnek teşkil eden
davasının başlangıcı, 8 Haziran 2005'te Finansbank'ta vadesiz hesap açmasına dayanıyor. Vadesiz hesabından '
hesap işletim ücreti' adı altında 20 YTL kesildiğini görünce Bobat, 'Bu kesintiyi hangi yasaya veya hakka dayanarak kestiniz?' sorusunun yer aldığı dilekçe ile başvurmuş. Banka kesintiye gerekçe olarak
Merkez Bankası'nın 2002-1 sayısının 3'üncü maddesini göstermiş. Ancak Bobat'a Merkez Bankası'ndan gelen cevabi yazı bankayı teyit etmemiş: "Konusu
kredi olmayan bankacılık işlemleri, tahsil edilen hesap işletim ücreti,
havale ücreti, ekstre ücreti, kira bedelini yatırma masrafı, kredi kartı yıllık kullanım bedeli ve benzeri ücret ve komisyonların söz konusu bankamız tebliğinin 3'üncü maddesi kapsamına dahil edilmesi mümkün olmamaktadır." Bobat, bu doğrultuda iade işleminin yapılmasını talep etmesine rağmen banka geri adım atmamış. Bunun üzerine dosya Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne intikal etmiş. Heyet bankanın müşterileri ile yaptığı
sözleşmedeki yazıların 12 puntodan ufak olduğunu belirtirken, 1, 12 ve 17'nci maddelerinin haksız şartlar içerdiği ve hesap işletim ücreti konusunda herhangi bir bilginin bulunmadığına dikkat çekmiş. Bu çerçevede bankanın ayıplı
hizmet verdiği vurgulanan
heyet kararında, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4-A maddesine göre tüketicinin para iadesi talebinin haklılığına ve ilgili firmanın para iadesini yapmasına karar vermiş. Banka ise kararın gereğini yerine getirmek yerine Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne iptal davası açmış. Bir yıl süren dava ise Bobat lehine sonuçlanmış. Bobat, 4
Ekim 2006 tarih ve 368 sayılı kararla sonuçlanan mahkemenin tebliğini Ocak 2007'de almış. 29 Ocak 2007'de bankaya yazdığı dilekçeye kararı da eklemiş ve dava sürecindeki kesintilerle 50 YTL'ye ulaşan tutarın tarafına ödenmesini talep etmiş. Bankadan şu ana kadar herhangi bir
cevap gelmediğini belirten Prof. Dr. Bobat, "Rakam belki çok büyük değil. Ben uygulamanın keyfiliğini ortaya koymak istedim." diyor.
Zorlu bir mücadelenin ardından önemli bir sonuç elde edildiğini belirten Bobat, mahkeme kararını 'bu alanda bir ilk' diye nitelendiriyor.
'Bankalar bu yolla milyarlar kazanıyor'
Avukat Batuhan Saka, kararın mahkeme tarafından verilmiş olması sebebiyle emsal teşkil edeceğini belirtiyor. Bankayı şikayet ederek önemli bir aşama kaydeden Alaeddin Bobat da kararı 'bu alanda bir ilk' diye nitelendiriyor. "Herkesin vadesiz hesabı ve
kredi kartları var. Buralardan elde edilen gelir 5 milyar Yeni Türk Lirası'na yakın. Bu çok büyük bir para. Bankalar artık faizler düştüğü için müşterilere yükleniyor." diyen Bobat, tüketicilere kendisinin takip ettiği yöntemi
tavsiye ediyor. Bobat, kredi kartlarında bankaların işletmelerden komisyon aldığına işaret ederek, "Buna rağmen tüketiciden niye istiyor? Bunların sözleşmede olması olayı bitirmiyor; çünkü sözleşme tek taraflı ve haksız maddeler içeriyor." ifadesini kullanıyor.
Zaman