Suriye ve
Lübnanla karşılıklı olarak vizelerin kaldırılmasının ardından Arap turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Doğu Ak
deniz'de özellikle sınıra yakın illerde turizmde ve ekonomide önemli bir canlanma görülüyor.
Yaz sezonu boyunca
Mersin'e gelen Arap turistler, tarihi ve turistik mekanları ziyaret ederek, gezdikleri ve konakladıkları yerlerde
alışveriş yaptılar. Mersin'in uzun sahil bandının yanı sıra çok sayıda
mağaza ve eğlence mekanına ev sahipliği yapan Forum Mersin
Alışveriş Merkezi Arap turistlerin
kent merkezindeki uğrak mekanı olurken, serin havayı
tercih edenler ise yaylalara yönelik gerçekleştirilen günübirlik gezilere katılarak yöresel damak zevkini tatma imkanı buldular.
Mersin
Ticaret ve
Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Türkiye ile başta Suriye olmak üzere bazı Orta
doğu ülkeleri arasında karşılıklı vize uygulamasının kaldırılmasının, turizm amaçlı
seyahatleri olağanüstü arttırdığını söyledi.
Adana, Mersin,
Hatay ve Gaziantep'in özellikle Suriyeli ve Lübnanlı turistlerin uğrak yeri haline geldiğini belirten Aşut, ''Ancak, tüm seyahat acentelerinin ortak görüşü, Mersin'in bozulmamış uzun sahili, tarihi ve
doğal zenginlikleri, çeşitli dinlere ait kutsal sayılan mekanları ve
modern yapısı ile Arap turistlerin en gözde kenti olduğudur'' dedi.
Geçen yıl Şam'da düzenledikleri ''Mersin Tanıtım Günleri''nin bu süreci hızlandıran ve birçok gelişmenin altyapısını hazırlayan bir etkinlik olduğunu ifade eden Aşut, şöyle devam etti:
''Özellikle yaz aylarında Mersin
otellerinde doluluğun zirve yaptığını, sokakların turistlerle canlanmasının
küçük esnafa nefes aldırdığını hepimiz gördük. Artık, önemli olan alt ve üst yapısı ile turistlere daha cazip gelecek mekanları sunmak olmalıdır. İzmir'e gelen her yolcu gemisindeki turistin 90
avro harcadığı söyleniyor. Bizim de Mersin olarak kente para bırakacak turisti getirmemiz ve turiste cazip gelecek imkanları yaratmamız gerek.
Bu kapsamda Lübnan ile yaptığımız girişimler sonuç verdi. 13 Aralık'ta Mersin-
Beyrut-Trablusşam Feribot seferlerini başlatıyoruz. 25 tır, 250 otomobil taşıyabilen, 70 lüks kamarası ve pulman seçenekleri ile 700 yolcuya
hizmet verecek bu
feribot, gümrük geçiş zamanını, bürokrasisini ve masraflarını azaltacağı için hem ticarete hem de turizme katkıda bulunacaktır. Kışın haftada bir, yazın ise en az haftada iki sefer yapılacak. Bunu gören birçok yeni yatırımcı, otel ve
tatil köyü gibi yatırımlarına başladılar bile. Çünkü özel
sektör arz-talep dengesiyle çalışır. Uzun süredir bu yönde yaptığımız uluslararası görüşmelerin ve çalışmaların sonuçlarının somutlaştığını görmek bizleri umutlandırıyor.''
Yapımı planlanan Uluslararası
Çukurova Bölgesel Havaalanı'nın sadece Mersin'in değil,
bölgenin turizm yapılanmasını değiştirecek önemli bir etken olacağına işaret eden Aşut, ''Son zamanlarda bölge kentlerinin odaları ile birlikte daha bütüncül bir turizm politikası oluşturmak ve ortak hareket etmek için çaba gösteriyoruz. Doğu
Akdeniz olarak Mersin, Adana, Hatay,
Kahramanmaraş,
Osmaniye olarak ortak bir kaderimiz ve çıkarımız var. Amacımız turizmin yanı sıra sanayide, ticarette, tarım-
gıda ve lojistikte birlikte hareket ederek bölgesel bir güç olmak'' diye konuştu
-SICAK PARA HAREKETİ YAŞANIYOR-
Mersin
Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (MESOB) Başkanı
Talat Dinçer de, özellikle Türkiye ile Orta Doğu'daki bazı Arap ülkelerinin karşılıklı vizeleri kaldırmasıyla
Doğu Akdeniz'in özellikle de Mersin'in Arap turistlerin gözdesi haline geldiğini söyledi.
Turistik tesislerdeki doluluğun yanı sıra Arap turistlerin kent merkezinde yaptıkları alışverişlerle de kent ekonomisine ve esnafa ciddi anlamda gelir bıraktıklarını ifade eden Dinçer, ''Arap turist sayısının artmasıyla birlikte piyasada sıcak para hareketi yaşanmaya başladı. Coğrafi özelliklerimizin hemen hemen aynı olması kendi memleketlerindeymiş izlenimi veriyor. Yine deniz, kum ve güneş Arap turistleri çekiyor'' dedi.
Dinçer, buna karşın kentte
yatak ve
ulaşım sorunu yaşandığını vurgulayarek, bunların aşılmasıyla ağırlanan turist sayısının ve kazancın artacağını ifade etti.
Geçmişte gerçekleştirilen Mersin-
Lazkiye feribot seferlerinin yeniden başlatılması, kara ve demiryolunda çalışmalar yapılması gerektiğine işaret eden Dinçer, şunları kaydetti:
''Mersin Arap turistlerle birlikte turizm pastasındaki payını büyüttü. Turist sayısında geçmiş yıllara göre en az yüzde 25-30'a varan oranlarda artıştan bahsediliyor. Bu oran gerekli yatırımların yapılmasıyla çok daha yukarılara çekilebilir. Yeni yatırımlarla Doğu Akdeniz'in turizmdeki önemini artıracağına inanıyoruz.''
-1 SAAT UZAKLIKTAKİ SURİYE'DEN GÜNÜBİRLİK GELENLER DE VAR-
Tarihi ve doğal güzellikleri ile farklı dine inananların bir arada barış, huzur içerisinde bir arada yaşadığı ''Hoşgörü kenti'' olarak adlandırılan Hatay de, vizesiz geçişin ardından Arap turistlerin akınına uğruyor.
Denizi, yaylaları ve kaplıcalarıyla farklı turizm imkanlarının bir arada sunulduğu Hatay, Suriye'nin yanı sıra Lübnan ve Suudi Arabistan'tan gelen turistlerle turizmden aldığı payı artırmaya başladı.
Hatay Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (HESOB) Başkanı
Kadir Teksöz, Suriye ile vizesiz geçiş uygulamasının ardından bu ülkeden gelen turist sayısında yüzde 70'e varan oranda bir artış olduğunu söyledi.
Birbiri ile komşu ve akrabalık bağları olan iki ülke arasındaki vizesiz geçiş uygulamasının hem Türkiye hem de Suriye açısından büyük bir fırsat olduğunu değerlendiren Teksöz, bunun meyvelerini almaya başladıklarını kaydetti.
Hatay'ın birbirinden lezzetli yemekleri, mezelerinin yanı sıra, Harbiye beldesinde yer alan mesire yerleri ve eğlence mekanlarıyla Arap turistlere hitap edecek farklı alternatifleri bir arada barındırdığını vurgulayan Teksöz, şöyle devam etti:
''
Vizesiz geçiş uygulamasının ardından turistler yaklaşık bir saatlik mesafedeki Suriye'den günü birlik bile Hatay'a gelmeye başladı. Hafta sonu buraya gelip, hem alışverişini yapıyor hem de eğlence yerlerinde gönüllerince
vakit geçiriyorlar. Arap turistler sayesinde esnafımızın yüzü gülmeye başladı. Hiç siftah yapamadan
kepenk indiren esnaf, Arap turistler sayesinde kötü günleri geride bıraktı.''
Arap turistleri bir iki gün değil daha uzun süre kentte tutmak gerektiğini, bu konuda yıldızlı otel sayısının arttırılmasının önemli olduğunun altını çizen Teksöz, mevcut otellerin ihtiyaca
cevap vermekte yetersiz kaldığını söyledi.
Kentte atıl durumdaki eski
Antakya evlerinin
restore ettirilerek bir an önce turizme kazandırılması gerektiğini vurgulayan Teksöz, buraların butik otel olarak turistlerin kullanımına açılmasını istedi.
-YATAK KAPASİTESİ YETERSİZ-
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (
ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin de, Hatay Havaalanı'nın hizmete açılmasının ardından Arap ülkelerinden gelenlerin de burayı kullanmaya başladığını kaydetti.
Yapımı devam eden
terminal binasının hizmete açılmasının ardından farklı noktalara
direk uçuş imkanlarına kavuşacak Hatay'a zaman içerisinde daha fazla Arap ülkelerinden vatandaşların geleceğini ifade eden Çinçin, bu konuda kentteki eksikliklerin bir an önce giderilmesi gerektiğini kaydetti.
Hatay'ın daha fazla Arap turist ağırlaması için inşaat çalışmaları devam eden alışveriş merkezinin bir an önce açılmasını, ayrıca mevcut otellere yenilerinin eklenmesi gerektiğini vurgulayan Çinçin, ''Kentimizdeki otellerin yatak kapasitesi yaklaşık 2 bin 500 civarında. Marka kent kapsamında yer alan Hatay'a bu rakam yakışmıyor. Bunu en an dört katına çıkarmamız gerek. Yetersiz yatak sayısı nedeniyle Arap turistler konaklamada sıkıntı yaşayabiliyor'' diye konuştu.
Çinçin, gelen turistlere daha güzel hizmet sunabilmek ve sıkıntı yaşamalarını önlemek amacıyla da
Yayladağı Gümrük Kapısı'nın bir an önce tır geçişlerine açılmasını, bu şekilde
Reyhanlı ilçesinde bulunan Gümrük Kapısı'nda yaşanan yoğunluğun biraz hafifleyebileceğini sözlerine ekledi.