Vodafone Türkiye CEO’su Attila Vitai,
Turkcell’i kastederek, “Türkiye’de bu operatorün kullanıcıları kendilerini
rehine alınmış gibi hissediyorlar. Numara taşınabilirliği olmadığı için operatörlerini değiştirip bir başka operatöre de geçemiyorlar. Bu ne cep telefonu kullanıcıları için ne de
sektörün
rekabeti için ideal bir durum değildir. Biz Vodafone olarak Türkiye’de oyununu kurallarını yeniden yazacağız” dedi.
Vitai,
İngilizce yayımlanan haftalık
ANKA Review dergisine yaptığı açıklamalarla GSM
pazarında rekabetin daha da kızışacağının sinyallerini verdi.
Telsim’i satın aldıktan sonra altyapıya, dağıtım kanallarına ve insan kaynağına yaptıkları yatırımla Türkiye’ye getirdikleri kaynağın 5 milyar doların üzerine çıktığını belirterek, “Türkiye’de olmaktan çok mutluyuz. Genç ve hızla büyüyen bir pazar. Biz bu potansiyeli görmeseydik Türkiye’ye yatırım yapmazdık. Buradaki işimizi büyütmek ve gelecekte çok daha başarılı olmak için yatırımlarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
Vodafone’un Türkiye’ye gelmesinin diğer
yabancı yatırımcı kuruluşları da
teşvik edeceğini söyleyen Attila Vitai, Türkiye’nin pazar olarak büyüklüğü ve nüfus yapısının kendileri için büyük bir avantaj olduğunu belirterek, “Vodafone’un başarısı yabancı
sermaye için başlı başına cesaret verici bir durumdur. Bizim ve diğer küresel firmaların buradaki başarısını gören diğer yabancı sermaye kuruluşları da gelmeyi sürdürecekler.
Yabancı sermayenin Türkiye’ye çekilmesinde Vodafone’un varlığı Türkiye için en iyi reklamdır” dedi.
YATIRIM TUTARI 5 MİLYAR DOLARI AŞTI
Vitai 4.5 milyar dolara satın aldıkları Telsim’in durumunu şöyle anlattı:
“Telsim bir
aile şirketi idi ve şirkete uzun vadeli yatırım yapmamıştı. İş dünyası içinde ve siyasi çevrelerde iyi bir üne sahip değildi. Bu faktörlerin net bir sonucu olarak şirketin altyapı kalitesi de yeterince yüksek değildi ve
şebeke kalitesi yönünden de kötü durumdaydı. İş dünyası ve kamu kesimi de şirketin sahibi olan aile ile pek iş yapmaya yanaşmadıkları için de Telsim’i bir cep telefonu operatörü olarak kullanmaktan kaçındılar. Telsim tüm bunların sonucunda müşteri sayısı itibariyle sektör liderinin çok gerilerine düşmüştü. Üçüncü ve dördüncü operatörler de kendi iç sorunları nedeniyle rekabet edecek durumda değillerdi. Şimdi Vodafone’un gelişiyle sektörün manzarası değişmeye başladı.”
MÜŞTERİLER KENDİNİ REHİN HİSSEDİYOR
Attila Vitai GSM pazarında rekabetin daha da kızışacağı sinyalini verirken Turkcell abonelerini kastederek, şunları söyledi:
'Bu operatörün müşterileri kendilerini rehin alınmış hissediyorlar. Numara taşınabilirliği olmadığı için de operatörlerini değiştiremiyorlar. Bu durum ne müşteriler için ne de sektör için ideal bir durum değildir. Numara taşınabilirliği sayesinde hem artan rekabet bundan olumlu etkilenecek hem de müşteri memnuniyeti artacak. Ayrıca
Avrupa’nın hiçbir
ülkesinde şebeke içi konuşma ile şebeke dışı konuşma arasında Türkiye’deki gibi büyük bir
uçurum yok. Bu adil bir rekabet ortamı değil. Küçük operatörlerin hakim
oyuncu ile rekabet etmesini güçleştiriyor. Biz ilgili kamu otoritesinden rekabete aykırı ve uzun dönemde müşterilerin çıkarına ters olan bu durumun araştırılmasını istedik. Şebeke içi ve dışı konuşma arasındaki marjları yeniden dengeleyecek bir
tarife düzenine geçilmesi halinde sektör içi rekabet daha da artacaktır.”
GERÇEK SEÇENEK ÜRETTİK
Vodafone olarak sektörde en iyi şebeke ve
hizmet kalitesini yakalayıncaya kadar yatırımlarını sürdüreceklerini ve yapılan araştırmaların Türkiye’nin birçok yöresinde şebeke kalitesi yönünden en iyi olduklarını gösterdiğini belirten Attila Vitai, “Bizim işimiz sadece pazar liderini yakalamakla sınırlı değil. Aynı zamanda oyunun kurallarını yeniden yazmaya çalışıyoruz.
Kontör yüklemeye dayalı bir
sistem Türkiye dışında Avrupa’nın hiçbir ülkesinde yok. Biz bu uygulamaya son vererek şimdi hesabını bile tarife adı altında TL yükleme bazlı bir tarife başlattık. Bu adım oyunun kurallarını değiştirmeye yönelik çalışmalarımızda henüz bir başlangıçtır. Müşterilere verdiğimiz
mesaj açıktır. Geçmişte cep telefonu operatörü seçmekte kendinizi seçeneksiz hissetmiş olabilirsiniz. Şimdi Vodafone ile gerçek bir seçeneğe sahipsiniz. Bu müşterilerin iki-üç yıl önce sahip olmadıkları bir durumdu” diye konuştu.
1 MİLYON YENİ MÜŞTERİ KAZANDIK
Vodafone olarak en iyi hizmet kalitesini en uygun fiyatlarla ve geliştirdikleri çok yeni ürünlerle sağlamak için büyük bir çaba içinde olduklarına değinen Vitai, “2007’nin ilk üç ayında çok iyi sonuçlar elde ettik. 1 milyondan daha fazla yeni müşteri kazandık. Bu rakam diğer rakiplerimizin elde ettiği toplam yeni müşteri sayısının bile üzerindedir. Hedeflerimiz hakkında söyleyebileceğim şey bizim için sadece müşteri sayısını arttırmanın değil, aynı zamanda Türkiye’de müşteriler tarafından kaliteli bir şirket, iyi bir
marka, etik ve şeffaf bir cep telefonu şirketi ve sosyal paydaşlarımız gözünde öncü ve
sosyal sorumlulukları olan bir kuruluş olarak kabul edilmektir” görüşünü ifade etti. Vitai rekabet ortamı konusundaki yaklaşımını ise şöyle açıkladı:
“Rakiplerimize saygı duyuyoruz.Fakat rakiplerimizle pazarda agresif bir rekabet içindeyiz aynı zamanda. Rekabete ve rakiplerimize saygı eksikliği tüm sektöre zarar verir, hepimizin itibarını zayıflatır. Rekabet bir yana, biz
cep telefonu operatörleri olarak sektörün tümünü etkileyen konular üzerinde birlikte çalışmak isteriz. Bunlardan biri
baz istasyonları dolayısıyla oluşan çevre kirliliğini sınırlamaktır. Henüz bu konuda herhangi bir
anlaşma yapabilmiş değiliz ama biz aktif bir şekilde bu işbirliğinin sağlanması için çalışıyoruz.”
BAZ İSTASYONU 10 BİN DAHA AZ OLABİLİR
Operatörler arasındaki muhtemel bir işbirliğinden ne çıkar şeklinde soruya ise Vitai, “Tahmin ediyorum ki gelecek 3-4 yıl içinde her bir operatör 3N yatırımları için yaklaşık 5 bin yeni baz istasyonu kurmak zorunda kalacak. Eğer bu konuda bir işbirliğine gidebilirsek ve baz istasyonlarını birlikte kullanabilirsek inşa edilecek baz istasyonu sayısını 10 bin kadar azaltabiliriz. Böylece çevre üzerindeki etkileri de pozitife çevirebiliriz” yanıtını verdi.
“Vodafone Avrupa’da lider durumda. Türkiye’de ise lider değil. Bu sizde nasıl bir duygu yaratıyor?' sorusuna karşılık Vitai, “Bu bizde olumsuz bir duygu yaratmıyor. En büyük olmak en iyi olmak anlamına gelmiyor. En iyi olmak en büyük olmayı da gerektirmiyor. Biz yüksek düzeyde hizmet kalitesi yanı sıra azami müşteri ve çalışan memnuniyeti ve sosyal sorumluluk projelerinin önemli bir paydaşı olarak Türkiye’de bilinmek ve başarılı olmak istiyoruz. Bunu başarırsak sektörün de lideri olacağız” dedi.
YENİ PAZARLARA DEĞİL TÜRKİYE’YE ODAKLIYIZ
İlke olarak Türkiye pazarı yanı sıra bölgede de yeni pazarlara açılmayı düşünebileceklerini vurgulayan Attila Vitai, “Biz Türkiye
yönetim ekibi olarak, öncelikle buradaki işimizi büyütme konusuna odaklanmış durumdayız. Türkiye bölgedeki en büyük ülke ve hızla büyümeye devam ediyor. Gelecek üç yıl içinde yıllık yüzde 20-25 oranında bir büyümeyi hedefliyoruz. Eğer bu hedefe ulaşırsak daha
küçük olan komşu ülkelere bakmak yerine Türkiye’de büyümek ana önceliğimiz olacaktır” dedi.