Organizasyon çerçevesinde 80
Faslı
işadamı ile 200'ün üzerinde Türk işadamı, iş fırsatlarını konuştu.
Köprünün açılışında konuşan
TUSKON Başkanı
Rızanur Meral, Fas ve
Türkiye'nin potansiyeline inandıklarını belirterek, "Geçtiğimiz yıllarda iki
ülke arasındaki ticaret hacmi sadece 1,1 milyar dolarda kaldı. Bu rakam iki ülke arasındaki gerçek potansiyeli yansıtmıyor. Rakamın kısa sürede 3 milyar dolarlar seviyesine ulaşmasını hedefliyoruz." dedi. Serbest
Ticaret Anlaşması ve vizesiz giriş kolaylığı ile Fas'ın Türk işadamlarına büyük ticaret imkânları sunduğunu aktaran Meral, "Fas'ta özellikle
tekstil, hazır
giyim, hızlı
tüketim malları, mağazacılık, inşaat malzemeleri, müteahhitlik, turizm, dayanıklı tüketim malları gibi birçok alanda çok büyük potansiyelin Türk işadamlarını beklediğini düşünmekteyiz." dedi.
Fas Krallığı
Ankara Büyükelçisi Sayın Lotfi Aoud da iki ülke arasındaki 'kültürel bağ'a vurgu yaptı. Aoud, "İki ülkenin ticaret hacminin geliştirilmesi gerekiyor. Türkiye tesadüfen dünyanın 15'inci ülkesi olmamıştır. Ultra
model altyapıları, ekonomi ve ticaret yapısı ve bölgesinde güçlü bir konumda olması gelişiminde etkili olmuştur." dedi. Fas'ın son 10 yıl içerisinde adeta bir şantiyeye döndüğünü belirten Lotfi Aoud, "Türkiye ve Fas ticari ilişkilerinde önemli bir adım olan Serbest Ticaret Anlaşması Komisyonu, önümüzdeki haftalarda toplanacak. İki ülkenin ticaretinin gelişimi için 5 yıllık bir çalışma planı hazırlanacak." bilgisini verdi.
"OLAYLARDAN SONRA ULUSLARARASI YATIRIMCILAR TUNUS'A YÖNELECEK"
Fas'ta tekstil işi ile uğraşan KCL Kenza Clothing Yönetim Kurulu Başkanı Drissi Amine, Armani, Cavalli ve Dolce Gabanna gibi uluslar arası markalara
üretim yapıyor ve Türkiye'den
kumaş almak istiyor.
İtalya ve İspanya'dan yıllık 400 milyon ton kumaş aldıklarını belirten Drissi Amine, "Bugüne kadar Türkiye'den çok düşük miktarlarda alım yapmıştık. Daha fazla mal almak istiyoruz." dedi.
Tunus ve Mısır'da yaşanan olayların, bu ülkelerdeki gelir dağılımı adaletsizliğinden kaynaklandığını vurgulayan Amine, "Fas'da istikrarlı bir
yönetim var.
Ekonomimiz de aynı şekilde. Bu iki ülkede üreten yaptıran
yabancı yatırımcılar, markalar var. Bu ülkelerde yaşanan gelişmeler, bu yatırımcıları tedirgin etmektedir. Yeni dönemde, bu firmaların Fas'a yönelmelerini bekliyoruz. Buna hazırlanıyoruz." dedi.
Ülkesinde
kahve ve çay üretimi yaptıklarını ifade eden ASTA Group Genel Müdürü
Muhammed Astaib, Türkiye'ye kafe dekorasyonları için
mobilya almak üzere geldiğini kaydetti. Fas'ta her köşe başında kahvehane olduğunu ve bu kahvehanelerin dekorasyonu ile ilgilendiklerini aktaran Astaib de ülkesinde asgari
ücretin 250 euro olduğuna işaret ederek, "Tunus ve Mısır'daki olaylar, gelir dağılımındaki adaletsizlikten çıkmıştır. Bu ülkelerdeki asgari ücret Fas'dakinin üçte biri kadardır. Bu da ülkenin istikrarını bozmuştur" değerlendirmesini yaptı.
Fas'da konfeksiyon işi ile uğraşan Groupe Driri Yönetim Kurulu Başkanı Driss Driri ise, Türkiye'ye daha önce de geldiğini belirterek, "Türkiye'yi her alanda örnek alıyoruz. Türkiye'den kumaş almak için buradayız. Çevremizdeki ülkelerde yaşanan gelişmelerin ekonomimize yeni bir canlılık getireceğine inanıyoruz. Bu süreçte Türk yatırımcılara ihtiyacımız olacaktır." diye konuştu.
CİHAN