Yoksulluğa yeni çare Mikro Kredi

Diyarbakır'da 3 bin yoksul kadına 2 milyon 800 bin YTL kredi vererek iş kurmaları sağlanan Grameen Projesi'nin tüm Türkiye'ye yayılması gündemde.

Yoksulluğa yeni çare Mikro Kredi

Bankaların yoksul vatandaşlara teminatsız vermesini sağlayacak yeni düzenlemeye ilişkin çalışmalar yoğunlaşırken, Merkez Bankası ve BDDK'nın bankacılık sistemine zarar verebileceği ve kayıtdışını artıracağı konusunda bazı endişeleri var. Diyarbakırlı Kabule Cengiz, 2003 yılında aldığı 500 YTL'lik mikro kredi ile iş kurup, bugün ayda 1000 YTL kazanan bir girişimci. Ailesinde kimse çalışmadığı için yoksul bir hayat sürerken, Grameen projesiyle tanışan Kabule, bu sayede aldığı 4 adet 2. el bisikleti mahallenin çocuklarına kiralamaya başlamış. 100 metresi 500 kuruştan kiraya verdiği bisikletler sayesinde günlük kazancı kimi günler 50 YTL'yi bulan Kabule Hanım, işlerin iyi gittiğini görünce 800 YTL'lik ikinci krediyle 3 bisiklet, 2 de mobilet alarak işini büyütmüş. Sadece evin masraflarını karşılamakla kalmayıp, 2 çocuğunu üniversite, 2 çocuğunu da lisede okutan Kabule Hanım, ailesi için hayal bile edemeyecekleri bir mucizeyi gerçekleştirmiş durumda. Şimdi ise biriktirdiği 1000 YTL'ye alacağı 1000 YTL'lik üçüncü krediyi de ekleyip bir motosiklet almayı planlıyor.48 yaşındaki Menfat Kara ise, sipariş üzerine çalıştığı dikim atölyesinde işler kötü gittiğinde kredi alarak yalnızca durumunu düzeltmekle kalmamış, aynı zamanda işini de büyütmüş. Şimdi atölyesinde kendinden başka 2 kişiyi daha istihdam eden Kara, "Yazın işler açıldığında yanıma bir kişi daha alacağım" diyor. Menfat ve Kabule Hanımlar, 3 yıl önce pilot bölge Diyarbakır'da hayata geçirilen Grameen Mikro Kredi Projesi ile hayatı değişen iki yoksul kadın. Onlar gibi binlerce kadın arasında aldığı 100 YTL'lik kredi ile bile ekonomik durumu düzelenler var. Teminatım olmadığı için sadece banka değil, eşim dostum bile borç vermedi diyor" 50 yaşındaki İmiş Narin. Şimdi ise geliniyle birlikte açtığı bakkal dükkanının ortağı. Mikro kredinin bu şekilde hayatını değiştirdiği aile sayısı, Türkiye'nin ilk mikrokredi projesi Maya da eklendiğinde 6 bini bulmuş durumda. Şimdi ise, Marmara ve Diyarbakır pilot bölgelerindeki 2 uygulamanın tüm Türkiye'ye yayılması çalışmalarında sona gelinmek üzere.Merkez Bankası ve BDDK temkinli yaklaşıyor Aslında, söz konusu düzenleme konusunda BDDK ve banka temsilcileri kanunun hazırlanması sürecinde zaman zaman biraraya gelip çeşitli toplantılar yapmakta. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye'de kendi işini kurmak için kredi alacak yaşta olan 10 milyon 666 bin kişinin olduğu göz önüne alındığında, yoksul kesimin bankalar için oluşturacağı yeni pazarın büyüklüğü de hemen anlaşılıyor. Öte yandan, şu anda Türkiye'de Grameen ve Maya olmak üzere 2 sivil toplum kuruluşu bünyesinde yürütülen sisteme bankaların dahil edilmesi konusunda Merkez Bankası başta olmak üzere bankacılık sektörünün bazı çekinceleri var.Sistemin kayıtdışını artırdığı endişesi taşıyan Merkez Bankası'nın kanuna karşı direnç gösterebileceği belirtiliyor. Zira, bu krediyi alan küçük girişimci, büyük oranda ya pazarcılık yaptığı, ya da evinden çalıştığı için faturasız iş yapıyor. BDDK ile ilgili bir çekince ise, bu yöntemle bankalarda kara paranın aklanması ihtimali. Şu anda sivil toplum kuruluşlarınca yürütülen sisteme bankalar dahil olursa, projenin sosyal misyonunun takibinin çok zorlaşacağı düşünülüyor. Sorun ise, kredilerin hakikaten ihtiyaç sahiplerine gitmesi yerine, vergi avantajından yararlanmak için bankaların iyi müşterilerini bu kredilerden parça parça yararlandırma yoluna gidebilecekleri ihtimalinde düğümleniyor. Bir başka tereddüt ise, kredi alacak kesimin ödeme kapasitesinin olmadığı yönünde. Kredilerin geri dönüş oranının düşük olması halinde bankacılık sistemine verilecek zarar en büyük endişe konusu. Oysa istatistikler bunun aksini gösteriyor. Maya Mikro Ekonomik Destek İşletmesi Direktörü Belgin Güzaltan, mikro kredi desteği dahilinde yoksul kesime verilen kredilerin geri dönüş oranının yüzde 99 olduğuna dikkat çekiyor. Bu tür yorumların, konu iyice incelenmeden yapılan yorumlar olduğunu ifade eden Güzaltan'a göre asıl dikkat edilmesi gereken konu, verilecek kredilerin üst limitinin belirlenmesi konusunda doğru bir yöntem uygulanması. Sadece ekonomik değil sosyal dönüşümü de tetikliyor Aslında devletin yoksul vatandaşların geri ödeme kapasitesine olan güvensizliği, başlangıçta krediden yararlanmak isteyen kullanıcılarda da varmış. "Kredi almak istediğimde kocam önce bunun altından bir şey çıkar. Kimse kimseye bedavaya para vermez dedi" diye konuşuyor Celile Alan.Yasemin'i ise "ödeyemezsin" diyerek engellemeye çalışmış başlangıçta kocası. Şimdi ise komşuları Remziye'yi de aralarına alarak açtıkları dükkanda örgü ve trikotaj yapıyorlar. Girişimcilikleri ve iş zekaları ise hayret verici. Yün almaya Adana'ya gittiğini söylüyor Cemile: "Orası sıcak memleket, kimse örgü işi giymediği için yünü de en ucuz orada buluyoruz". Açık Toplum Enstitüsü'nün yaptığı araştırma ise, projeden yararlanan kadınların bugün en çok güvendikleri kurumun, Grameen proje yöneticileri olduğunu ortaya koyuyor. Güven derecelendirmesi yapmaları istenen kadınlar proje ekibine, akrabalarına duydukları güvenin bile üzerinde not vermişler. Araştırmanın dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise, projenin yoksul kesimin sadece ekonomik değil, sosyal gelişimine sağlamakta olduğu katkı. Öyle ki, son yıllarda Diyarbakır'da en karlı iş alanlarından biri kuaförlük olmuş. "Kadınlar artık süslerine çok düşkün. Hele bir düğün olsun, saçını yaptırmamış hiç kimseyi göremezsiniz diyor" aldığı krediyle kuaför dükkanı kuran Sema Saygın. Kadınların ilgisi karşısında son yıllarda o kadar çok kuaför açılmış ki, kazancı da neredeyse yarı yarıya düşmüş. Ekonomik değişimin özellikle kadınların gündelik yaşamına etkisini ise belki de en iyi Fadile Deniz özetliyor. Aldığı mikro kredi desteği ile tülbent işleyip satan 55 yaşındaki Fadile Hanım'ın projenin faydası nedir diye sorduğunuzda, "Artık oğluma, kocama para ver demiyorum. İşte fayda budur" diye cevap veriyor. Yoksulluğu azaltma mekanizmaları artırılmalı 3 yıldır üzerinde çalışılan Mikro Kredi Kuruluşları Kanun Teklifi, 10 milyonun üzerindeki yoksul vatandaşın teminatsız, kefilsiz banka kredisi alarak kendi işlerini kurmalarına olanak verecek bir düzenleme. Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK), AKP ve mikro kredinin dünyadaki fikir babası Bangladeşli Muhammed Yunus'un üzerinde çalıştığı kanun için mayıs ayı ise önemli bir kilometre taşı olacak. 15 Mayıs'ta TBMM'nin davetlisi olarak Türkiye'ye gelip Meclis'te bir konuşma yapacak olan Grameen Mikro Kredi Projesi'nin yaratıcısı Muhammed Yunus, milletvekillerine neden bu sisteme bankaların da dahil edilmesi gerektiğini anlatacak. Hemen ardından bankacılık sektörünün temsilcileriyle biraraya gelmeyi planlayan hükümet, ya sadece yoksul vatandaşların fonlanmasına yönelik yeni ve ortak bir banka oluşturulması, ya da bankaların kendi bünyelerinde yoksullara teminatsız kredi verilmesini sağlayacak ayrı birimlerin kurulmasına yönelik bir görüşme yapacak. Grameen Projesi'ni Türkiye'ye getiren AKP Diyarbakır Milletvekili Aziz Akgül, "3 yıldır devam eden sürece 15 Mayıs'ta son nokta konulacak" diyor. Yasanın çıkmasının fakirliği azaltıcı mekanizmaları hızla devreye sokacağını belirten Akgül, Birleşmiş Milletlere, 2015 yılında yoksulluğu yüzde 15 azaltacağı taahhütünde bulunan Türkiye için de önemli bir dönemeç olacağına işaret ediyor. REFERANS GAZETESİ
<< Önceki Haber Yoksulluğa yeni çare Mikro Kredi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER