Sefa Sirmen döneminde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile inanılmaz ballı bir anlaşmaya imza atan, 6 yılda pompalayamadığı 1 milyar metreküpün üzerindeki su nedeniyle 335 milyon dolar havadan para kazanan İngiliz Thames Water şirketi, barajın kuruduğuna, İzmitli’nin susuz kaldığına aldırmadı ve Aralık ayı parasının da peşine düştü. Thames Water şirketi 8 Aralık 2006 tarihinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne bir yazı yazarak, ’mücbir sebeplerden’dolayı şehir şebekesine su veremeyeceğini açıkladı. Bunun üzerine Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri İlyas Şeker, Hazine’ye şirkete ödeme yapılmaması için başvuruda bulundu. Konu hukuk danışmanlarına inceletildiğinde ise Belediye’nin önüne Sefa Sirmen döneminde yapılan sözleşme engeli çıktı. Çünkü Thames Water ile yapılan sözleşmenin ’mücbir sebepler’ bölümününün 8-2f maddesine göre mahkemeye gidildiğinde firmanın su vermeme hakkı doğuyor. Ancak şirket vermediği suyun parasını almaya devam ediyor. 8 Aralık’tan bu yana İzmit merkezde oturan 700 bin kişiye günde ancak 8 saat su verilmeye başlandı. Vatandaş susuzluk çekerken Thames Water şirketi ise akmayan suyun parasını Hazine’den çatır çatır alacak. Aralık ayında akmayan su için Thames Water’e en az 15 milyon YTL ödenecek. İngiliz Thames Water ile 15 yıl üzerinden yapılan anlaşma gereği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tüketse de tüketmese de 142 milyon metreküp su almak zorunda. Üstelik bu anlaşma Hazine garantili olarak yapıldı. İSU Genel Müdürü İlhan Bayram Thames Water’in mücbir sebep açıklayamayacağını iddia etti . Şu an su sıkıntısı çektiklerini kaydeden Bayram, günlük 120 bin metreküp su açıklarının olduğunu, Körfez, Derince, Dilovası, Hereke ve şehir merkezine dönüşümlü olarak günde 8 saat su verilebildiğini kaydetti. Bayram “Su kesintisinden günde ortalama 700 bin Kocaelili doğrudan etkileniyor. 8 yıldır ilk defa Kocaeli’de sular kesiliyor. Vatandaş Yuvacık Barajı’yla yapılan sözleşmeyi bilmez. Musluğunu açtığında suyun akıp akmadığına bakar.” dedi. DSİ “Baraj bu kadar su tutmaz” dedi dinletemedi DSİ, Yuvacık Barajı’nın kurulu olduğu Kiraz Dere üzerinde 1964’ten bu yana yaptığı ölçümlerde bir yılda 142 milyon metreküp su elde edilmesinin imkansız olduğunu rapor etti. DSİ’ye göre bu kaynaklarla beslenen barajın aktif hacmi en fazla 52 milyon metreküp görünüyordu. Sirmen: Suyu oy uğruna hoyratça kullanıp bitirdiler Yuvacık Barajı skandalının kilit aktörleri arasında yer alan CHP Kocaeli Milletvekili Sefa Sirmen, ilde yaşanan su sıkıntısının mevsim şartlarıyla doğrudan bağlantılı olduğunu, en önemli faktörün ise AKP’li belediyenin siyasi amaçla alınan suyu “hoyratça” kullandığını savundu. “Biz deprem olduğunda bile kimseyi susuz bırakmadık” diyen Sirmen, belediyenin siyasi amaçlarla suyu hoyratça kullanıp, Kocaeli’ni başka yerlerden su almak durumunda bıraktığını söyledi. Yağmur yağdığı günlerde bile belediyenin kentteki park ve bahçeleri suladığını kaydeden Sirmen şöyle devam etti: “Rakamlara baktığımızda belediye bugüne kadar 130 milyon metreküp su almış. Ancak bunun 60 milyon metreküpünü faturalayabiliyor. Kalanı kaçak. Bu tamamen planlı bir şekilde belediyenin siyasi amaçla suyu hoyratça kullandığını da gösteriyor. Barajlardaki su seviyesi her yerde düşer. Bu mevsimle ilgili bir şey. Türkiye’nin her yanında barajlarda şakır şakır su var da, Yuvacık’ta mı yok? Ama yok sanki Türkiye’de sadece Yuvacık Barajı ve Sefa Sirmen var. Niye? Amaç Sefa Sirmen’i yıpratmak. Çünkü burada yapılan ve belediye başkanları ile Sefa Sirmen’i karşılaştıran anketlerde Sefa Sirmen açık ara önde gidiyor. Bu anketin yerel basında yer almasının hemen ardından da Yuvacık barajı, (Su bitti. Susuz kaldık) denilerek yeniden gündeme getiriliyor. Yuvacık üzerinden siyaset yapılıyor. Şurada barajın belediyeye devrine 7 yıl kalmış. Yazık.” Baraj emsallerinden 9 kat daha pahalı Kullanılmayan suya para ödenmesi ile gündeme gelen skandal proje, şimdi de olmayan suya para ödenerek yeni bir boyut kazandı. İklim koşullarında yaşanan olağanüstü durum, Yuvacık barajına yetersiz su akışı sorununun daha da derinleşmesine neden oldu. Belediyenin ve Hazine’nin zararı giderken büyürken, proje nedeniyle suçlanan Kocaeli’nin eski Büyükşehir Belediye Başkanı Sefa Sirmen faturanın büyümesini sadece seyrediyor. Projeyi gerçekleştiren işadamları ve bürokratlar yargılanırken, Sirmen’in “Dokunulmazlığımı kaldırın” demesine rağmen AKP’nin kendi dosyalarının da gündeme gelmemesi için “dokunulmazlıkların hiçbiri kaldırmama” niyeti taşıması nedeniyle siyasi sorumludan hala hesap sorulamıyor. Türkiye’deki yolsuzluklar ve kaynakların usulsüz biçimde israfının somut örneği olarak yıllardır tartışılan Yuvacık Barajı’nın, devlete 4 milyar dolarlık yük getiren öyküsü, 1960’ların sonunda İzmit’in su ihtiyacının karşılanması için yeni bir baraj yapılması kararı ile başladı. İzmit Kentsel ve Endüstriyel Su Temini Projesi Devlet Su İşleri tarafından, 1987’de 15 milyon dolar keşif bedeliyle, yüzde 64 tenzilatla GAMA AŞ’ye ihale edildi. 1999 yılına kadar tesisin yüzde 50’si bitirilerek, baraj inşaat kısmının yüzde 80 ödemeleri yapılmışken, Devlet Su İşlerinin kendi özkaynaklarıyla bu işin tamamlamakta zorlanacağı görüldü. Bunun üzerine proje Şubat 1995’te Yüksek Planlama Kurulu kararıyla, yap-işlet-devret modeli kapsamına alındı. 1999 yılında işletmeye alınan proje, ihalesiz olarak Gama-Güriş, İzmit Büyükşehir Belediyesi, Thames Water, Mitsui, Sumumito konsorsiyumu tarafından inşa edilerek tamamlandı. Projeyle ilgili uygulama ve su satışı anlaşması ise CHP’li Sefa Sirmen’in belediye başkanlığı döneminde imzalandı. Bu anlaşma ile ihaleyi alan şirketlere, su alınsa da alınmasa da 2013 yılına kadar su bedeli ödenmesi garantisi verildi. VATAN