11
Eylül 2001'de ABD'nin
New York kentinde
ikiz kulelere yapılan saldırıların arkasında yine ABD'nin olduğu kanıtlanamasa da dünya kamuoyunda yaygın bir kanaat olarak biliniyor. Buna
delil olarak ABD'nin önce
Afganistan, ardından Irak'a yönelik işgal operasyonları gösteriliyor.
ABD'nin bu bölgede petrolün kontrolünü tutmak amacıyla bulunduğu kanaati hakim. Şu ana kadar sadece Irak'taki işgalin faturasının 3 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Önümüzdeki yıllarda bu maliyetin katlanarak sürmesi en kuvvetli beklenti. ABD adeta bir savaş ekonomisi uyguluyor. Şeffaflık son derece zayıf ve SEC (ABD
sermaye piyasası kurumu) gibi kurumlar acziyet gösteriyor.
bankası Lehman Brothers'ın iflasına. Geçen hafta sonuna girilirken zor durumdaki Lehman, uzun süredir görüştüğü
Güney Kore yatırım bankası ile çok arzuladığı 5-6 milyar dolarlık kaynak için anlaşamadı.
12 Eylül Cuma günü piyasalar açıkken bankanın durumu aşağı yukarı belli olmuştu; Lehman kurtarılmayacaktı. İngilizlerin önemli bankası Barclays ve
Bank of America o hafta sonunda yapılan görüşmeler öncesi muhtemelen Lehman'ı satın almaktan vazgeçmişlerdi. 158 yıllık bir geçmişe sahip bu banka, 600 milyar doları aşan borçlarıyla adeta tarihe gömüldü. Bu önemli iflasın ardında yatan sebepler içinde sadece riskli konut kredileri mi vardı, yoksa bu çaplı büyük batışın ardında bir hortumlama mı söz konusuydu? Bunu yakın zamanda öğreneceğimizi zannetmiyorum. Hafta içinde borsalarda yaşanan aşırı kayıpların arkasında da sorgulanması gereken şeyler olduğunu düşünüyorum.
Finansal
kriz öylesine abartılmıştı ki, piyasalarda sağlam banka kalmayacak, hatta kimilerine göre belki de kapitalizm bile sona erecekti. Bilinçli yapılan bu yorumlar nedeniyle yatırımcılar yok pahasına hisse satarken, piyasalarda
yaprak kımıldamıyordu. Eski ABD
Merkez Bankası (FED) Başkanı Alan Greenspan, yüzyılın krizi olarak nitelendirdiği krizi daha önce hiç görmediğini söyledi ama 1980-1994 yılları arasında işlev gören ve
batık kredileri devralacak fon benzeri bir
öneri getirmeyi de
ihmal etmedi. 1990'lı yıllarda tahvil piyasasının çökmesiyle Drexel batmıştı. Krizi körükleyen açıklamalar hep Greenspan'dan geldi. Soros gibi ünlü spekülatörler de bu krize çanak tutarak finansal piyasalardaki güven kaybını artırıcı açıklamalarda bulundular.
11 Eylül ve sonrasında yaşanan gelişmelerde başrol oynayan siyasilerin ve arka plandaki oyunu kurgulayanların, yaşanan bu krizdeki rolleri görmezden gelinemez. Kapalı kapılar ardından hangi planları devreye sokarak
soygun gibi operasyonlar gerçekleştiriyorlar acaba?
Gelelim son noktada özellikle piyasaların cuma günü görülmemiş bir şekilde verdiği tepkiye. Tüm borsaların adeta çökertildiği ortamın oluşturulmasının ardından
Rusya milyarlarca dolarlık
hisse senedi alacağını duyurdu. Aynı şekilde Çin'de benzer radikal tedbirler alındı. ABD Başkanı
Bush yeni paket sinyali verdi. Bu önlemlerin adı bile yetti. Rus Borsası yüzde 30, Çin yüzde 10 yükselirken,
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası tüm haftanın kayıplarını bir günde telafi ederek yüzde 12,8 yükseldi. Bütün bunlar tesadüf müydü, yoksa planlanmış bir organizasyonun uygulanması mıydı?
Yorumu sizlere bırakıyorum. Açığa
satışların yasaklanması önlemi belirli bir süreliğe kadar ertelenip tekrar uygulamaya sokulması ne kadar hakkaniyetli? Batan Lehman'ı açığa satışlar ne kadar etkiledi? CEO, batmadan önce şirketi halka kapatmayı önerdiyse de neden karşılık bulamadı?
Spekülasyonların biteceğini zannetmiyorum. Çünkü kasım ayında
başkanlık seçimleri var. Seçim sonuçlarına etki edecek her türlü çılgınlıkların yaşanması muhtemel. Bir bakarsınız finansal piyasalar düzelirken yine
İran gündeme getirilebilir. Ya da başka senaryolar. Açıkçası bu yaşananlar 'yüzyılın krizi mi yoksa keriz silkelemesi mi?' artık siz karar verin.
Ancak yaşadığımız son olaylar bir şirketin ne kadar eski ve köklü bir kuruluş olursa olsun
yönetim biçimi veya yöneticisi değiştiği zaman çok kolay bir şekilde batabileceğini gösteriyor. Ayrıca şirketinizin iyi yönetilmesine veya kazançlı olmasına rağmen siyasî otorite tarafından yalnızlığa terk edildiğinde başına neler gelebileceğini de gösterdi. Yakın zamanda bizde de buna benzer olaylar yaşanmıştı ve yaşanabilir.
Piyasalardaki şok altına yaradı
Temmuz ayı ortalarından itibaren 980 dolar seviyesinde başlayan düşüş hareketiyle
altının ons fiyatı 11 Eylül 2008'de 745 dolara kadar düşmüştü. Bu dönemde doların değer kazanması düşüşün başlıca sebeplerinden biriydi. Lehman Brothers'ın iflasının ardından yaşanan finansal çöküşün etkisiyle güvenli
liman olarak görülen altın fiyatları, bir haftada 105 dolar artarak 873 doları buldu. Bu artışın önümüzdeki hafta sürüp sürmeyeceği, haftanın son günü ABD hazinesinin alacağı yeni önlemler paketinin etkisine bağlı. Zira haftanın son iki günü finansal piyasalardaki müthiş yükselişler altın fiyatlarının geri çekilmesini de beraberinde getirebilir. Ayrıca doların güçlü seyri fiyatlar üstündeki köpüğü alabilir. 820 dolar aşağı kırılırsa altın elde ettiği yükselişin büyük bir bölümünü geri de verebilir. Zira fiyatlar satış bölgesine yaklaştı.
Dolar, beklenenden güçlü kaldı
ABD ekonomisinde yaşanan kargaşa ve iflaslara rağmen dolar,
Euro karşısında beklenenden iyi bir performans izliyor. Geçen hafta 1,45-1,41 aralığında dalgalanan parite dikkat
çekici bir şekilde 1,45'in üstünde tutunamadı. Krizin merkez üssü olan bir ülkenin para birimi, temmuz ayı başına göre Euro karşısında yüzde 10 değer kazanmış durumda. Aslında bu durum krizin derinleştiğine değil, yumuşamaya başladığına delil olarak gösterilebilir.
Petrol ve diğer emtia piyasalarında son yıllarda görülmemiş bir şekilde başlayan yükselişin en önemli sebebi, doların günden güne güç kaybederek
rezerv para niteliğinden iyice uzaklaşması değil miydi? Temmuzdan bu yana 1,60 seviyelerinden 1,38'e kadar gerileyen paritenin doların son haftalardaki güçlü konumunu sürdürmesi veri akışına bağlı olacaktır.
GEÇEN HAFTANIN [EN] LERİ
Değer kazananlar (%)
01 - Egeplast 12,61
02 - Boyasan Tekstil 12,50
03 - Çelik Halat 10,30
04 - Compnt. Döktaş 9,81
05 -
Turkcell 9,79
06 - Euro Trend Y. O. 9,09
07 - M.
Zorlu Hold. 8,20
08 -
Tire Kutsan 8,18
09 - Akmerkez GMYO 7,14
10 -
Fenerbahçe Sp. 5,96
Değer kaybedenler (%)
01 -
Selçuk Gıda -24,07
02 - Söktaş -23,70
03 -
Taksim Y. O. -23,68
04 - Mert Gıda -22,33
05 - Datagate -22,22
06 - Pera GMYO -21,62
07 -
Vestel Beyaz E. -19,41
08 - Ray Sigorta -18,45
09 - Feniş Alm. -18,36
10 - Serve Kırtasiye -18,10
Uyarı notu
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri, yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.
Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri,
mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ZAMAN