ZENGİN OLDUK

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) güncellenen verilerini açıkladı.

ZENGİN OLDUK

2006 yılına ilişkin ekonomik verileri açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), milli gelirin daha önce 5 bin 480 dolar olduğunu, 2006 yılı itibariyle 7 bin 500 dolara ulaştığını bildirdi. TÜİK ayrıca Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GYSHİ) 1998 bazlı verilere göre yüzde 31.6 oranında arttığına işaret ederken, 758 milyar 391 milyon YTL'yi bulduğunu açıkladı. TÜİK, 2006 yılı GYSİH ve Milli Gelir rakamlarını açıkladı. Genel Müdürlük Binası'nda basın toplantısı düzenleyen TÜİK Başkanı Doç. Dr. Ömer Demir, milli gelir güncelleme çalışmalarına ilişkin bilgiler verdi ve 2006 yılına ait verileri sundu. İlk olarak milli gelir revizyonu hakkında değerlendirmelerde bulunan Demir, yenilik çalışmalarına ilişkin 3-4 yıl içerisinde yoğun çalışmaların gerçekleştirildiğini söyledi. Revizyona mecburiyet nedeniyle gidildiğine işaret eden Ömer Demir, "Kısa süreli tahminler yaparken eldeki bilgi seti yeterli olmuyor Sonradan eklenen bilgiler olabiliyor ve dolaylı hesapların yerine doğrudan veriler tercih edilebiliyor. Revizyonun temelinde yatan sebepler özetle böyle." deyi konuştu. Yöntem ve kapsam değişiklikleri hakkında bilgiler de veren TÜİK Başkanı, yeni olarak mali aracılık hizmetlerinde kullanılan FISIM hesaplamasının getirildiğini belirtti. Demir, İşgücü Girdi Yaklaşımı'nda hizmet ve imalatın yanı sıra madenciliğin de yer aldığını bildirerek, "Tartışılan kira konut sektöründeki katma değer hesabında izafi kira bedeli yerine konut tipi ve ısınma ayrımını içeren gerçek kira bedeli kullanıldı." dedi. "2006 YILI GSYİH MİKTARI 1998 BAZLI SERİYE GÖE YÜZDE 31.6'LIK ARTIŞLA 758 MİLYAR 391 MİLYON YTL OLMUŞTUR" TÜİK Başkanı Doç. Dr. Ömer Demir, daha sonra 2006 yılına ilişkin GSYİH rakamlarını ve oranlarını açıkladı. Demir, şu bilgileri verdi: " Yeni seri eski seriye göre ekonomik gelişmeleri hem toplamda hem de sektör ayrıntısında daha duyarlı yansıtmaktadır. Yeni seri AB normlarına daha uyumlu hale gelmiştir. ESA-65'e uyum sürecinin 2011 yılında tamamlanması planlanmaktadır. Ekonominin hacmi 1998 yılından günümüze eski seriye göre cari fiyatlarla yüzde 26 ile yüzde 35 arasında değişen oranlarda artış göstermiştir. En fazla artış sırasıyla konut sahipliği, hizmet ve imalat sanayinde gerçekleşmiştir. 2006 yılı GSYİH miktarı 1987 bazlı seriye göre 576 milyar 322 milyon YTL iken, 1998 bazlı seriye göre yüzde 31.6'lık artışla 758 milyar 391 milyon YTL olmuştur. Sabit fiyatlarla GSYH 1998 ile 2006 yılları arasında 1987 baz yılı seriye göre yüzde 34.1, 1998 bazlı seriye göre ise yüzde 37.8 artış göstermiştir." TÜİK Başkanı Demir, ayrıca 2007 yılı için kişi başına düşen milli gelir rakamlarının 31 Mart 2008 tarihinde yapılacak bir toplantıyla açıklanacağını duyurdu. Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ömer Demir, daha önce milli gelirin 5 bin 480 dolar olduğunu, 2006 yılı itibariyle 7 bin 500 dolara çıktığını bildirdi. Demir, nüfus rakamlarının kaydından sonra rakamları gerçekleştireceklerini açıkladı. Bildirdikleri rakamların güvenilir olduğunun altını çizen Demir, "Nüfus sayımları sonucu birçok belediyenin kapanması söz konusu, ancak bizim verilerimiz güvenilir. Milli gelirle ilgili rakamlar için de bunu söyleyebilirim." şeklinde konuştu. TÜİK Başkanı, ekonominin bir önceki döneme ve imkanlara göre daha iyi olduğuna işaret ederken, ileriki yılların daha da iyi olabileceğini sözlerine ekledi. Morgan Stanley, Deutsche Bank gibi uluslararası yatırım bankası ekonomistlerinden alınan bilgiye göre, kişi başına milli gelir düzeyinde ortaya çıkacak artışın Türkiye'nin reyting kalitesindeki etkisi orta vadede gerçekleşecek iken, Türkiye'nin risk değerlendirmesi kategorisi daha olumlu düzeye çıkacak. Türkiye'nin, 500-600 milyar dolarlık milli gelire sahip ülkeler düzeyinde değerlendirileceğine dikkati çeken ekonomistler, ekonomik verilerdeki düzelme çerçevesinde, ekonomik değerlendirmelerde, Türkiye ''daha az riskli'' ülkeler kategorisinde yer alacak. BORÇ VE CARİ AÇIĞIN, MİLLİ GELİRE ORANI DÜŞECEK... Milli gelir hesabının revizyonu, Türkiye'deki toplam borcun, cari açığın, milli gelire oranını aşağı çekerken, Türkiye'nin ekonomik büyüklüğünün farklı bir kategoriye yerleşeceği, bunun ekonomik değerlendirmeleri de etkileyeceği ifade ediliyor. Türkiye'nin, benzer reyting grubundaki ülkelere göre brüt borcunun milli gelire oranının yüksek olduğunu, bu oranın şu anda yüzde 57 düzeyinde olduğunu, ancak milli gelirin yukarı doğru revize olması halinde, Türkiye'nin ekonomik görünümü ve diğer ekonomik rasyolarının iyileşeceğini kaydediyorlar. TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI KURULUŞLARDAKİ SIRASI Uzmanlar, milli gelir ile kişi başına milli gelirdeki yükselmeler sonucunda, Türkiye'nin, BM (bağlı kuruluşları da dahil), Dünya Bankası, IMF ve diğer uluslararası kuruluşlardaki sıralamasının da değişeceğini vurguluyorlar. Türkiye, bazı kuruluşların sıralamasında ''orta gelir'' düzeyinde yer alırken, yeni düzenlemeyle, ''üst orta gelir'' ile ''ileri'' düzeylerine yükselecek. YENİ MİLLİ GELİR HESAPLAMA YÖNTEMİNİN ETKİSİ Türkiye'deki milli gelirin, 1968 tarihli Birleşmiş Milletler Ulusal Hesap Sistemi'ne dayanarak, 1987 girdi-çıktı tablosuyla hesaplandığını hatırlatan uzmanlar, bu hesaplama metodunu birçok ülkenin terk ettiğini, bazı ülkelerin de milli gelirlerini birkaç kez revize ettiklerini vurguluyorlar. Türkiye'nin, AB Muhasebe Sistemine geçeceğinin altını çizen uzmanlar, bu girdi-çıktı tablosunun yenileneceğini, baz yılının yenileneceğini ifade ediyorlar. NELER DEĞİŞECEK? Verilen bilgiye göre, yeni hesaplama yönteminin getirdiği birinci değişiklik, Birleşmiş Milletler sisteminden Avrupa Hesap Sistemine (ESA) dönüş sağlanacak. Bu dönüşüm ile sadece milli gelir değil, ödemeler dengesi, mali devlet hesaplarında da değişiklik olacak. ESA sistemi; alt verilerde gelir, devlet yardımları, yerel harcamalar gibi detaylarda da uyum gerektiriyor. Milli gelir, mümkün olduğunca kayıtlardan gelen bilgiler çerçevesinde daha net görülerek değerlendirilebilecek. AB ile Türkiye arasında bir hesap birliği sağlanmış olacak. 1987 baz yıllı hesapların çok eskidiğinin altını çizen uzmanlar, bir sürü yeni kaynağın mevcut olduğunu, yeni sistem ile eğitim, sağlık, tarım ve şehirleşmeden, çevreye kadar birçok verinin değişeceğini belirtiyorlar. Ekonomistler, yeni hesaplama sisteminin, revizyon ihtiyaçlarını tümüyle karşılayacak bir çalışma olacağını kaydediyorlar. ESA, milli gelir hesaplarının ''doğrudan bilgi alma'' yoluyla yapılmasını öngörüyor.

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER