Erzurum Ticaret ve
Sanayi Odası’nda (ETSO) dün “Para Politikaları” konulu bir konferans veren
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün sürmesinin beklendiğini yinelerken; yılın son çeyreğinde ölçülü
faiz indirimlerine başlanmasının veri ve bilgi akışına bağlı olduğunu vurguladı.
TAAHHÜT DEĞİL
“Önümüzdeki dönemde enflasyonun görünümünü her iki yönde etkileyebilecek önemli risk unsurları da bulunmaktadır” diyen Yılmaz, şöyle devam etti: “Uluslararası likidite koşullarındaki gelişmeler, dış talep, kamu harcamaları ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer değişkenlere bağlı olarak faiz indirimlerinin zamanlaması ve miktarı farklılaşabilecektir. Politika faizlerine ilişkin bakış açısı, mevcut bilgi seti ve varsayımlar altında türetilmiştir ve bir taahhüt niteliği taşımamaktadır” dedi. Yılmaz, farklı amaçlar ile
politika faizlerinin düşürülmesi halinde, enflasyonla mücadele ve politika uygulamalarına ilişkin tereddütler oluşacağını, beklentilerin bozulacağını, YTL’nin değer kaybedeceğini, reel faizlerin yükseleceğini,
bütçe dengesinin bozulacağı ve makro dengelerin tehlikeye gireceğini söyledi.
YATIRIMCI GÜVENİ KRİTİK
Bugün itibariyle cari açığın finansmanının da son derece sağlıklı olduğunu ve yüzde 65’ten fazlasının
yabancı sermaye girişi ile finanse edildiğine işaret eden Yılmaz, ancak uluslararası piyasalarda yatırımcı güveninin bozulması halinde cari açığın
Türkiye piyasalarında yaşanacak dalganın boyunu artıracağı uyarısında bulundu.