Bandrol fiyatları bir sene içinde 0,70 lira zamlandığı için maliyetleri artan
sektör, ayrıca bandrol mecburiyetinin 96 sayfadan 48 sayfaya indirilmesinden yana da dertli. Karekodun çok kolay silinebildiğini vurgulayan yayıncılar, bandrol satışlarının iki farklı kanaldan yapıldığı için de
korsanlar tarafından bile satın alındığını ileri sürüyor. Basım, Yayım
Meslek Birliği (BASYAYBİR) Başkanı Hüseyin Doğru, önceden 1,5 lira olan bedelin, uygulamanın ardından 2,2 liraya geldiğine işaret ediyor. Doğru, "2011'de 200 milyona yakın bandrol satıldı. Bunu 0,70 olan zam oranı ile çarpınca sektörün maliyetlerinin 1,4 milyar dolara denk geldiğini görüyoruz." dedi.
Değer Yayınları Ürün Müdürü İsmail İzinli de Doğru gibi
karekodun bandrol fiyatlarını yüzde 30 artırdığını, bunun harcamalarını menfi etkilediğini söyledi. TİMAŞ Genel Müdürü Osman Okçu ise "İnce kitaplar çok basılıyor, bunlara bandrolün yapıştırılmasının masraflı ve sorunlu olduğu aşikâr." ifadesini kullandı.
Kültür ve
Turizm Bakanlığı, 2012 Ocak ayından bu yana kitaplarda karekod uyguluyor.
Korsanın önüne geçme, yayıncıların
ürünlerini matbaadan dağıtıma, okura dek takip edebilmelerini amaçlayan
model, el terminalleri ile ana sisteme bağlanılıp online olarak bütün verilerin toplanmasına imkan tanıyor. Böylece kitaplarda bulunan karekod okunarak onun sahte olup olmadığı, eserin doğru olup olmadığı anlaşılabiliyor. Yayıncılar, karekoddan memnun olmakla birlikte giderlerini artırmasından şikâyetçi. BASBAYBİR Başkanı Hüseyin Doğru, bu çerçeveden bakıldığında karekod uygulamasının sektöre yararının olmadığını düşünüyor. Karekod konusundaki bir diğer iddia da korsancıların
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvurup bandrol aldığı yönünde.