Hükümetin, bireysel emekliliği
teşvik etmek amacıyla aldığı karar il
e devletin kasasından yılda 400 milyon TL çıkması bekleniyor. Ancak
BES’e giren ve 3 yıldan önce çıkanlar için devlet katkısı geri alınacak. Yine sistemde 3 ila 6 yıl kalanlar devlet katkısının yüzde 35’ini alabilecek. 10 yıl ve üzerindekiler ise yüzde 60’ını alacak. Devlet katkısının yüzde 100’ünü ise sadece emekliliğe hak kazananlar alabilecek. Dolayısıyla yıllık ortalama devletin cebinden 400 milyon lira çıksa bile; bu paranın tamamı
katılımcılara gitmeyecek.
RİSK PRİMİ DÜŞECEK
Devlet 400 milyonu harcarken kazanacak. Öyle ki
Türkiye’de son yıllarda iç tasarruflarda yaklaşık 8 puanlık bir düşüş gerçekleşti. Türkiye’nin iç tasarruflarının gayri safi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 12’ye kadar geriledi.
Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyelerindeki bu oran, Türkiye’nin risk
primini artırırken, cari açığının da yükselmesine neden oluyor. Çünkü Türkiye,
büyüme için gerekli olan finansmanı iç tasarrufuyla karşılamak yerine ‘dışarıdan borçlanarak’ karşılamaya çalışıyor.
Diğer gelişmekte olan ülkelerde ortalama iç tasarruf oranı yüzde 30 seviyesinde iken Türkiye’de yüzde 12’ye düşmesi ekonomi yönetiminin devlet katkısını yüzde 25’e çıkarmasına neden oldu. Böylece Türkiye’nin tasarruf oranı artacağından, risk primi de düşecek. Dolayısıyla
Hazine daha az maliyetle daha uzun vadeli borçlanacak. Fonlar özel yatırımlar için de kaynak oluşturacağından, özel
sektörün dış kaynak kullanmasına da gerek kalmayacak. Bu sayede cari açık da düşmüş olacak.
KATILIM SAYISI YÜZDE 25 ARTAR
Sigorta şirketleri yöneticileri, yeni düzenlemeyle hem sistemdeki katılımcıların katkı paylarının artmasını hem de sisteme yeni girişler olmasını bekliyor. Sektör, 2.5 milyon olan
sözleşme sayısında yüzde 20 ila 25’lik bir artış olacağı tahmininde bulunuyor. Ayrıca mevcut sözleşme sahiplerinin de katkı paylarını artırarak devlet katkısından daha fazla yararlanmak isteyeceklerini söylüyorlar.
Sigortacılar, yıllık prim tutarının 2 milyar civarında olduğunu göz önüne alarak devletin yıllık katkısının 400 ila 500 milyon TL olabileceğini; ancak gerçekte bu katkının yüzde 15 civarında kalacağını belirtiyorlar.
SADECE BES’İ KAPSASIN
Sigortacılar, yüzde 25’lik devlet katkısı hesaplanırken özel sağlık ve hayat
sigortasının ‘hesaba katılıp katılmayacağının’ önemli olacağına dikkat çekiyorlar. Asgari
ücret sınırlamasında bu iki sigortanın da dahil edilmesinin katılımcıların şevkini kıracağını belirtirken, “Biz sektör olarak sınırlamanın iki brüt asgari ücret olmasını talep etmiştik. Ancak kapsamın nasıl olduğunu şuanda bilmiyoruz. Eğer sadece BES’i kapsarsa beklenen yarar sağlanır” diye konuştular.
Ayrıca, özel sağlık sigortasına verilecek desteğin Sosyal
Güvenlik Kurumu giderlerinin düşmesi açısından önemine de dikkat çektiler. (
Hürriyet)