78 ülkeden 3 bin 877
girişimci ve idarecinin cevapladığı araştırmaya göre şirketlerin üçte birinden fazlası geçtiğimiz 1 sene içinde
ekonomik suça maruz kaldı; dörtte biri de bunların siber suçlar olduğunu ifade etti.
Ankete katılanların yüzde 34'ü şirketlerinin ekonomik suç kurbanı olduğunu dile getirdi. Bu oran ekonomik suçların 2009 ile karşılaştırıldığında yüzde 13 arttığına işaret ediyor. Girişimci ve idarecilerin yüzde 72'si, şirketlerinde
hırsızlık veya zimmet suçu işlendiğini belirterek, bu suçu en yaygın ekonomik suç olarak değerlendirdi. Yüzde 24'ü suçları muhasebe suistimali, yüzde 24'ü rüşvet ve yolsuzluk, yüzde 23'ü siber suçlar, kalan oranı da diğer ekonomik suçlar olarak sıraladı. Yüzde 11'i ise şirketlerinin bir suistimale maruz kalıp kalmadığını bilmediklerini ifade etti.
Araştırmayı cevaplayanların yüzde 10'u ekonomik suçun kurumlarda tahribatının 5 milyon dolardan fazla olduğunu kaydetti. Şirketlerinde rüşvet ve yolsuzluk suçu işlendiğini belirtenlerin yüzde 20'si ortalamada 5 milyon dolar yitirdiklerini vurgularken, suistimalden ötürü ciddi yan zararlar da oluştuğunu anlattı. Buna örnek olarak, katılımcıların yüzde 28'i elemanlarının moralinin bozulmasını, yüzde 19'u markanın zedelenmesini, yüzde 19'u iş ilişkilerinin zarar görmesini gösterdi. Katılımcıların yüzde 15'ine göre ise
şüpheli işlem kontrolü, en etkin suistimal saptama yöntemi olarak öne çıkıyor ki, bu oran 2009'da yüzde 5 seviyesindeydi.
'
Küresel Ekonomik Suçlar Araştırması' en fazla suistimal olan
sektörlerin
iletişim ve
sigorta olduğunu da gözler önüne serdi. Devlet kurumları ya da devletin maliki olduğu firmalarda suistimaller ise 2009 ile karşılaştırıldığında yüzde 24 artarak ağırlama ve eğlence sektörü ile finansal hizmetler sektörünün önüne geçti.
PWC
Londra ofisinde suistimal incelemeleri ekibinde ortak olarak görev yapan Tony Parton ankete dair şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ekonomik suç, büyük ve
küçük şirket ayrımı gözetmeksizin uluslar arası kurumları etkilemeye ve yaygın olmaya devam ediyor. Hiçbir ülkedeki sektör ya da şirketin suistimalin etkilerine karşı bağışıklığı yok.
Pek çok şirketin teknikten yararlandığı dünyamızda şirketler bilgisayar, akıllı
telefon veya internete bağlanabilen bir cihaz ile dünyanın herhangi bir yerinden suç aktivitesi riskine karşı kendilerini giderek daha savunmasız kılıyorlar. Veri kaybı ve hırsızlığı, bilgisayar virüsleri, "hackerlık" ve diğer
elektronik suç türlerindeki artış suistimali önleme adına şirketlerin siber alanlarda daha ihtiyatlı olması gerektiğini ortaya koyuyor."
(CİHAN)