Tasarı yasalaştığında, prim gün sayıları aynı olanlar hangi yılda emekli olurlarsa olsunlar eşit maaş alacaklar. 2000 yılından önce emekli olanların maaşları 250 TL'ye kadar artabilecek. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla 61. hükümet kurulur kurulmaz konuyla ilgili çalışmaların başladığını anlatan Bakan Çelik, bir maddelik kapsamlı bir düzenlemeyi içeren İntibak Yasası'ndaki amacın; emeklilerin özellikle SSK emeklileri arasında ücret dengesizliğini, eşitsizliğini ortadan kaldırmak olduğunu kaydetti. Bakan Çelik, tasarıyla ilgili şu bilgileri verdi: "2000 yılı öncesinde emekliliğe ayrılan 2 milyon 743 bin emeklinin aynı şartlarda ve aynı pirim gün sayısı, eşit pirim ödemelerine rağmen farklı zamanda emekli olmalarından dolayı ücretlerinde farklılıklar söz konusuydu. Bu durumun mutlaka düzeltilmesi isteniyordu. Hükümetimiz bunu gerçekleştiriyor şimdi. Yasa, yaklaşık 2 milyon 743 binden yüzde 70-76 arası, SSK emeklisini maddi olarak ilgilendiren, onlara katkı oluşturacak bir düzenlemeyi içermektedir. Bu düzenlemede emekli maaşlarında 250 TL'ye kadar artış olabilecek. İnşallah 2000 yıl öncesinde eşitsizliği bu düzenlemeyle gidermiş olacağız. 2000 yılından önce gelişme hızından, ülkenin kalkınma hızından emeklilere bir yansıma olmuyordu. 2000'den sonraki düzenlemelerde ülkenin kalkınma ve gelişme hızından bir pay alıyordu. Bunu dikkate alarak sistemi bunun üzerine bina ettik ve gelişme hızından emeklilere belli oranda pay vererek geçmişteki adaletsizliği gidermiş olduk. Bu düzenleme hayata geçmiş olacak. Tüm emeklilerimiz için şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Ayrıntılı şekilde Bakanlar Kurulu'nda görüştükten sonra son şeklini alacak." BU BİR ZAM DEĞİL, EŞİTSİZLİĞİN ORTADAN KALDIRILMASIDIR Düzenlemenin 'zam' olarak algılanmamasını isteyen Bakan Faruk Çelik, yasanın geçmişte haksızlığa uğrayanların haklarının iadesini kapsayan bir çalışma olduğunu ifade etti. Bakan Çelik şunları kaydetti: "Bu bir zam değil, zam olarak algılamamak gerekiyor. Kim geçmiş dönemde bir haksızlığa uğramışsa adaletsizliğe uğramışsa sistem değişikliğinden dolayı, onun hakkını veren bir düzenlemedir. Kimin kaç pirim günü var, primini hangi düzeyde ödemiş, o mukayese yapılacak. Maaşlarda bir bakarsanız 100 TL, 50 TL'lik artış olabilir. Ama o mukayeselerde, dosya bazlı mukayeselerde çıkan bir durumdur." İSTİSMARLARI ÖNLEYECEĞİZ Yeni yıl itibarıyla 9 milyon 300 bin yeşil kartlı vatandaşın da SGK bünyesine girerek Genel Sağlık Sigortası kapsamına alındığını hatırlatan Bakan Çelik, 74 milyonun da Genel Sağlık Sigortası şemsiyesi altına gireceğini dile getirdi. Yeşil kartlı vatandaşların yeni düzenlemeyle sağlıktan aynı şekilde yararlanacaklarını belirten Çelik, mağduriyet yaşanmaması için gerekli düzenlemeleri yaptıklarına işaret etti. Bakan Çelik, "Bütün bunlara rağmen sosyal güvenlik sistemi çerçevesinde istismarlar varsa bu istismarları ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Madem SGK bünyesinde tüm vatandaşlarımız Genel Sağlık Sigortası altına girdiler, tüm vatandaşlarımızın sağlıktan hak ettikleri hizmetleri alabilmesi için istismarların önüne geçilmesi gerekiyor. Bunları yaygın ve sürekli bir sağlık hizmetine dönüşmesi için ilaç alımında da sağlık hizmetinde de yeşil kartta da istismarlar çok çok aza indirilecek." şeklinde konuştu. SAĞLIK HARCAMASI 62,5 MİLYAR TL'Yİ BULDU Sağlık harcamalarının her yıl artarak devam ettiğine işaret eden Bakan Çelik, bakanlığı bünyesinde 2002'de 10 milyar TL civarında olan sağlık harcamalarının 2011 yılı sonu itibariyle 45 milyar liraya çıktığını kaydetti. Harcamalarda dört kat artış yaşandığına dikkat çeken Çelik, 2002'de 5.2 milyar TL olan ilaç harcamalarının da 2011 yılı sonu itibariyle 16 milyar liraya çıktığının altını çizdi. Sağlık Bakanlığı rakamlarıyla birlikte toplam sağlık harcamalarının 62,5 milyar liraya ulaştığını belirten Çelik şöyle devam etti: "Bu önemli bir bütçedir. Bunu vatandaşımızın için yapıyoruz. Harcamalar neden artıyor? Sağlık hizmetlerine erişim kolaylaştı. Sağlık hizmetine ulaşmak isteyen vatandaş aile hekimiyle birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerine kolaylıkla ulaşabiliyor. İlaca da erişim kolaylaştı. 20 binin üzerindeki eczaneden ilaç elde edebiliyor. Bu tablo sağlıktaki tablo giderlerimizi artırıyor. Bir taraftan da istismarların önüne geçmemiz gerekiyor." AİLE HEKİMİN YAZDIĞI REÇETEN ALINAN PARA GELİR AMAÇLI DEĞİL İstismarların önüne geçebilmek amacıyla önlemler aldıklarını anlatan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, aile hekimlerinin yazdığı reçeteden alınan 3 TL'lik paranın da SGK'ya ilave gelir amacıyla alınmadığını söyledi. Birinci, ikinci, üçüncü basamak sağlık hizmetlerinde reçetelerden bedel alınmadığına işaret eden Bakan Çelik, aile hekimliğine getirilen 3 liralık katkının muhtemel istismarlara dönük bir düzenleme olduğunu dile getirdi. Sistemin sağlıklı şekilde işlemesiyle sağlığa ihtiyaç duyan herkesin istediği hizmeti almasıyla gereksiz ilaçlardan kaçınmasıyla israfın önüne geçileceğini vurgulayan Bakan Faruk Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: "Maalesef halen kimlik numarası üzerinden sağlıktan yararlanma imkanımız var. Gidiyorsunuz nüfusu cüzdanınızı veriyorsunuz. Ne sağlık karnesi, ne sağlık cüzdanı kaldı hepsini kaldırdık. Kimlik numarasını aldıktan sonra muayene yapmadığınız halde o numarayı kullanarak eğer muayene yapıp gibi göstererek haksız kazanç elde etmeye kalkarsanız, çok az sayıda kurum kuruluşlar bunları yapıyor. Bunlara bizim uzun süre müsaade etmemiz söz konusu olamaz. İstismarları görüyorsanız, tespit ediyorsanız bunları biran önce sonlandırmanız gerekiyor. Bir taraftan hizmetleri yaygınlaştırıyoruz bir taraftan da hizmetlerdeki aksamaları gidermeye dönük önlemleri alıyoruz. Amacımız; vatandaşımızın istediği hizmeti sağlıklı şekilde almasıdır." CİHAN