Anlaşma,
Türkiye ile
Kıbrıs adası arasındaki
deniz sahasını bir çizgiyle ikiye ayırıyor. Çizgi,
Rumların kontrolündeki Ada'nın en batısıyla Türklerin kontrolündeki en
doğu nokta arasında uzanıyor. Böylece
anlaşma, Ada'nın güneyini de kapsıyor. Anlaşmayla Türk ve
KKTC tarafı kendi kıta sahanlığına düşen bölgede hak sahibi oluyor. Kıbrıs Türkleri 6 maddeden oluşan bu anlaşmayla Ada'nın tümü üzerinde hak sahibi olduğunu kayda geçiriyor. Kıta sahanlığını ayıran çizgi 27 farklı noktanın birleşmesinden oluşuyor.
Rum Kesimi'nin eylül ayı başında Ada'da
sondaj çalışmalarına start vereceğini duyurmasıyla başlayan gelişmeler sonrası Türkiye hemen "Rum Kesimi sondaja başlarsa KKTC'yle anlaşma yaparız." ikazı yaptı. Rumlar sondaja başlayınca 21
Eylül'de New York'ta Türkiye ile KKTC arasında
Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması imzalandı. Ancak koordinatları saklanan anlaşma dün
TBMM Dışişleri Komisyonu'nda kabul edilerek Genel Kurul'a sevk edildi. Zaman'ın ulaştığı anlaşmada
sürpriz yok. Türkiye ile Kıbrıs adası arasında kalan deniz sahası 27 noktanın birleştirilmesinden oluşan çizgiyle ikiye ayrılıyor. Anlaşma, doğuda 35-49-09.889K ile 34-48-51.634D koordinatlarında olan nokta ve batıda 35-33-09.584K ile 32-16-18D koordinatlarına kadar olan noktaları kapsıyor. Türkiye, KKTC ve
Suriye gibi üçüncü ülkelerin alanları arasındaki kalan sahalar ise ilerideki anlaşmalarla belirlenecek.
Anlaşmanın en önemli maddesi olan 4. paragrafta "İş bu anlaşma Kıbrıs Türklerinin Ada'nın kıta sahanlığının tümü üzerindeki meşru, eşit ve ayrılmaz haklarını haleldar etmeyecektir." ifadeleri yer alıyor. Böylece Kıbrıs Türklerinin, Ada'nın tümü üzerinde hak sahibi olduğu ve sadece Türkiye ile yapılan anlaşmadan kazanılan haklarla yetinilmeyeceği kayda geçiriliyor. Anlaşma, Türkiye ve KKTC'nin Kıbrıs meselesine kapsamlı çözüm bulunması çabalarını sürdüreceğini de hatırlatıyor.
TPAO'nun
arama yetkisi geniş
Türk tarafının sondaj çalışmaları başka bir karara dayanıyor. KKTC
Bakanlar Kurulu söz konusu anlaşmadan bir gün sonra Türkiye
Petrolleri
Anonim Ortaklığı'na (TPAO) kendi sahasında kalan bölgeler için arama ruhsatı verdi. Bu ruhsat sahaları Ada'nın neredeyse tamamını kapsıyor. TPAO aldığı bu yetkiyle Ada'nın güneyinde bile arama yapma yetkisine sahip. Ada'nın tamamının dâhil edilmemesinin sebebi, hak veya egemenlik iddiasından değil; o alanlarda petrol potansiyeli görülmemesinden. TPAO'ya verilen ruhsat ise sadece petrol aramak için.
Doğalgaz ya da petrol bulunması durumunda bunların çıkartılması için başka bir anlaşma gerekiyor.