Uzmanlara göre
Euro Bölgesi'ndeki gelişmenin
Türkiye'de piyasalara etkisi sınırlı olur.
Borsa ve döviz cephesinde birkaç günlük dalgalanma yaşanabilir.
Fransa,
İtalya ve
İspanya gibi ülkelerin notlarındaki düşüşü değerlendiren
Denizbank Genel Müdürü
Hakan Ateş, Türkiye'ye olumsuz etkisinin minimal düzeyde olacağını söyledi. "Bu gelişme fiyatların içindeydi, ağır bir hareket beklemiyorum." tespitini yapan Ateş, sorunun adresi olarak
Avrupa'nın radikal çözümler almayışını gösterdi. Ateş, "Krizlerden ancak büyüyerek çıkarsınız, Avrupa'daki tedbirler ise daha çok daralmaya yönelik.
Kamu borçlarının ödenmesine yönelik potansiyeli yatırımcılar görmüyordu. Ancak bunun da sonuna geliniyor." dedi. Türkiye ekonomisinin en büyük sıkıntısının döviz açığı olduğunu ifade eden Ateş, bunun dışındaki tedbirleri hükümetin aldığı görüşünde. Kamu maliyesinde reform niteliğinde başarılı işler yapıldığını aktaran Ateş, enerji kaynaklı cari açıktaki sıkıntıyı
Kurtuluş Savaşı'na benzetti. Avrupa'da derinleşen krizin kaynak azalması olarak yansıyabileceğini ifade eden Ateş, "Türkiye'nin önemli ticaret bağlantısı var Avrupa ile.
Bankacılık üzerinden yeterli kaynak gelmez ise dövizde sıkıntı yaşanabilir. Ancak benim böyle bir endişem yok. Sadece bize gelecek olan kaynakların pahalılaşmasına yol açacaktır." diye konuştu.
Türkiye Finans Genel Müdür Yardımcısı Ali
Güney ise Fransa başta olmak üzere not düşüşünün piyasalar tarafından beklendiğini ifade ederek, Türkiye'ye etkisinin borsa ve döviz üzerinde olacağını düşünüyor. Not indiriminin zamanlama olarak Euro Bölgesi'nde beklentilerin olumluya döndüğü bir zamana denk geldiğine dikkat çeken Güney, "Olumlu havanın üzerine not indirimlerinin gelmesi olumlu havayı bozdu, borsalarda eksiyi görmeye başladık. Bizim borsada da etkisi devam edebilir. Ancak daha önce dile getirildiği için biraz fiyatlanmıştı. Özellikle TL dolar tarafında kurlar biraz yukarı gidebilir. Birkaç günde Türkiye
piyasalarına olumsuz yansır." dedi.
Not düşüşünün beklenmedik bir durum olmadığını dile getiren
Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin, Euro Bölgesi'nin bu sinyalleri alıp kısa sürede istikrar mekanizmasını kurması gerektiğinin altını çizdi. "AB'nin durumunu zorlaştıran gelişmeler bizim durumumuzu iyileştirmez." tespitini yapan Keskin, Avrupa'nın Türkiye için hem
sermaye hareketleri hem de doğrudan yatırımlar açısından önemli bir ticari ortak olduğunu söyledi. Keskin, "Hem dünya ekonomisi hem de Türkiye açısından daha ihtiyatlı olunması gerekiyor. Son iki yıldan beri hükümetin ve ilgili otoritelerin uyarılarının yerinde olduğu bu gelişmelerin ardından görüldü." dedi. Keskin'e göre dokuz ülkenin not düşüşü dünyada gelişmiş olsun, zengin olsun, fakir olsun her ülkenin ekonomisinin sıkıntıya düşebileceğini gösteriyor.
Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdür Vekili Metin Pehlivan, dokuz Avrupa ülkesinin
not indirimini doğru bir adım olarak değerlendirdi. Pehlivan, not indirimlerinin ülkelerin borçlanma maliyetlerini yukarı çekmesi,
finansman giderlerini artırması, piyasalarındaki fonların bir kısmının dışarı çıkması ve Euro para biriminin zayıflamasına yol açabileceğini kaydetti. Türkiye ekonomisinin güçlü görünümü sebebiyle bu gelişmelerden olumsuz etkilenmeyeceğini dile getiren Pehlivan, 2012 yılında da fon ve yatırımlarda artış bekliyor. Beklenen not düşüşünün piyasaların stresini artıracağını aktaran Pehlivan, "Ancak Avrupa
Merkez Bankası'nın genişletici yöndeki kararı gecikmeli de olsa finansal piyasalarda etkisini gösterir. Not düşüşleri, Avrupa'daki resesyon beklentileriyle birlikte risk iştahını azaltır. Son
reyting düşüşleri piyasaları etkilese de, ülkemizde sağlam temel
ekonomik göstergeler dolayısıyla etkisinin az olacaktır." dedi.
Zaman