Gıda,
Tarım ve
Hayvancılık Bakanı
Mehdi Eker, ilkbaharda süt miktarı yükseldiğinde üreticiye, sonbaharda süt azaldığında ise sanayiciye
destek çıkacaklarını belirterek, ''Hep beraber birbirimize destek vereceğiz'' dedi.
Bakan Eker,
Türkiye Süt Üreticileri Merkezi Birliği'nin, 2011 yılı Olağan
Mali Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, tarımın
ülkenin geleceği açısından stratejik değeri, önemi çok yüksek bir
sektör olduğunu, insanların tarım ürünlerinin,
gıda maddelerinin, hayvansal ürünlerin değerini varlığında değil, yokluğunda daha iyi anladığını söyledi.
Türkiye'nin üzerinde bulunduğu coğrafyanın tarım ve hayvancılık açısından önemli potansiyele sahip olduğunu anlatan Eker, ancak geçmişte bu potansiyelin, kapasitenin yeterince kullanılmadığını söyledi.
Bakan Eker, ''Türkiye bir tarım ülkesi. Bir ülke tarım ülkesiyse neden kurulduktan 83 yıl sonra ancak
AK Parti hükümeti kurulduğunda bu ülkenin bir tarım kanunu oldu, niye 83 sene tarım kanunu çıkarmadı'' dedi.
Tarım Kanunu'nun tarım sektörüne
tarif getirdiğini, desteklemelerinin yapılış şeklinin belirlendiğini ifade eden Eker, bu şekilde tarımla ilgili strateji ve
politika geliştirilebileceğini ve
çiftçiye verimli tarım yapma imkanı sağlanabileceğini kaydetti. Bakan Eker, şöyle devam etti:
''Tarım, diğer sektörlerin üvey evladıydı, çünkü kanunu bile yoktu. Tarımın alt sektöründen hayvancılık sektörü de üvey evlattı, yani üvey evlat tarımın üvey evladı da hayvancılıktı. Tarım Bakanlığı'nda çeşitli görevlerde çalışırken 14 tarım
bakanı gördüm, bu 14 hükümet demektir, hiç kimsenin aklına, hedefine tarım sektörüyle ilgili şu düzenlemeyi yapayım gelmedi, şu eksiklik var denilmedi. Hayvancılığa destek verilseydi, önem verilseydi hayvancılık üvey evlat olarak değerlendirilmeseydi tarıma verilen 1 milyar 800 milyon liralık desteğin sadece yüzde 4'ü hayvancılığa verilmemiş olurdu. Devlet 1 milyon 800 milyon lira bütün çiftçilere para veriyordu ama hayvancılığa sadece 83 milyon lira veriyordu; üvey evlat bu işte... İşte biz 2012'de yüzde 4'ten yüzde 28'e çıkardık. 7 milyar 420 milyon liranın yüzde 28'i... Yani neredeyse dörte birinden daha fazlası, tarıma verilen kaynağın her 4 lirasından birinden fazlası hayvancılığa gidiyor. Biz bu kadar bu işe önem veriyoruz''
Hayvancılık konusunda üretici birliklerinin örgütlü hale gelmesinin önemine dikkat çeken Eker, üreticilerden birlikler altında örgütlü bir şekilde sektörün sorunlarını daha iyi çözecek, sektörü daha iyi bir noktaya taşıyacak bir çalışmanın içerisinde olmalarını istedi.
-Hayvancılık sektörü 5 milyar 800 milyon lira
faizsiz
kredi kullandı-
Hayvancılık sektörüne çeşitli destekler sağladıklarını anlatan Bakan Eker, bu kapsamda geçen sene faizsiz kredi uygulaması getirdiklerini hatırlattı.
Geçen sene sadece hayvancılık sektörünün 5 milyar 800 milyon lira faizsiz kredi kullandığına dikkati çeken Eker, 111 bin 459 kişi bu parayı kullandığını bildirdi.
Bu yıl yapılacak desteklemeler hakkında da bilgi veren Eker, şunları kaydetti:
''Süt üreten tarımsal işletmeler, bizim Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu kapsamında 31 vilayette yüzde 50-65 arasında destek alabilecekler, proje getirdikleri zaman... Kırmızı et üreten tarımsal işletmelere 25 ilde yüzde 50-65 hibe desteği sağlanacak. Beyaz et üreten tarımsal işletmeler 12 ilde yüzde 50 hibe desteğinden istifada edecekler. Süt ve süt ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması ile ilgili 31 il, yüzde 50 hibe desteği alacak. Et ve et ürünleri işlenmesi ve pazarlanmasında 29 ilde, yüzde 50 hibe desteği verilecek. Yine üretici gruplarının kurulmasına da 42 ilde destek veriliyor, bunlara da yüzde 100 hibe destek verilecek. Burada bizim bu yeni bir destek şekli yüzde 50-65, kurulacak olan tesise, süt ürünleri işleme tesislerine, et ürünleri işleme tesislerine gibi... 1 milyon 2 milyon liralık tesis yapacaksın yüzde 50-65'e kadar hibe alacaksın.''
Eker, ayrıca bu seneki kredi faiz sübvansiyon kararnamesine göre faizsiz, sıfır kredi alacak olan projelere de değindi.
-Süt tozu desteği-
2009 yılında süt tozu uygulamasını başlattıklarını anlatan Eker, önce buna 5 bin ton, sonra 11 bin ton sınır koyduklarını daha sonra ise sınırı kaldırdıklarını söyledi. Bakan Eker, şöyle devam etti:
''Dedik ki, Türkiye'de sanayici ne kadar süt tozu kullanıyor.
Sanayici geçen sene dedi ki (18 bin ton süt tozu kullanıyorum). 18 bin ton dediler, 22 bin tona kadar çıktı. Biz dedik ki (ne kadar ihtiyacınız varsa, hepsini alırız, hepsine destek veririz. Bu sene devam ediyoruz. İşlemi de, prosedürü de başlattık. Bu sene de yine neyse ihtiyaç, hepsini karşılarız; tek şartımız bahane bulmayın, kimse garip üreticinin iki
kuruş süt parasını nasıl daha fazla bunu aşağıya indiririz, çekeriz diye fırsatçılık yapmasın. Çünkü bir gemideyiz hepimiz beraber üretici, sanayici,
tüketici, çiftçi hepimiz beraberiz.
Gemi su alır batarsa, hepimiz batarız.''
İlkbaharda süt miktarı yükseldiğinde üreticiye destek çıkacaklarını, sonbaharda süt azaldığında ise sanayiciye destek çıkacaklarını bildiren Eker, hep beraber birbirlerine destek vereceklerini ancak birinin zayıf olduğu, sıkıntılı, güç durumda olduğu zamanlarda bunun fırsat olarak görmeyeceklerini söyledi.
Eker, ilave bir
takım destekler konusunda da çalışmalar yapıldığını belirtirken, ''belki
tereyağı, belki süt tozunun biraz daha dışarıya satılması yönünde gibi bunlarla ilgili olarak yine bir çalışma yapıyoruz'' dedi.
9
Mart itibariyle süt tozu desteği için kasalarından çıkan paranın 72 milyon lira olduğunu bildiren Eker, süt desteğini yüzde 50 artırdıklarını, sütün fazla olduğu dönemlerde, ilkbahar dönemlerinde primlerini artırdıklarını, diğer dönemlerde azalttıklarını kaydetti.
Önceden süt desteğinin bir yıl sonra verildiğini hatırlatan Eker, geçen yıl bunun 4 takside ayırdıklarını ve 2011 yılının son çeyreğine dönük geçen hafta 92 milyon liranın hesaplara ödendiğini belirtti. Eker, organik hayvancılık yapanlara da ilave destek verdiklerini sözlerine ekledi.