ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, Türkiye'de geçen yıl 2 bin ton civarında gümrük kaçağı çay yakalandığını ancak yakalanamayan miktarın bundan çok daha fazla olduğunu belirterek, “Bizim çayımızda
yabancı madde kesinlikle yok ancak kaçak çayların hepsinde haşere zehiri, yani pestisit var. Bu da kanserojendir” dedi.
Sütlüoğlu yaptığı açıklamada, kaçak çayın engellenmesi için
Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı tarafından etkin önlemler alındığını, bu kapsamda gümrük kapılarında detektör köpekler kullanılmaya başlandığını anımsattı.
"KAÇAK ÇAYLARDA HAŞERE ZEHİRİ VAR"
ÇAYKUR olarak daha önce 3 detektör köpek alarak Gümrük ve Muhafaza Genel Müdürlüğüne verdiklerini, ileride 3 detektör köpek daha almayı planladıklarını anlatan Sütlüoğlu, böylece kaçak çayla mücadeleye
destek vermeye çalıştıklarını ifade etti.
Detektör köpeklerin, araçların gizli bölmelerine ya da yükler arasına saklanan kaçak çayları yakalayarak kaçak çayla mücadeleye önemli katkı sağladığını vurgulayan Sütlüoğlu, “
Kaçak çaya öncelikle halkın sağlığı için dikkat etmek gerekiyor. Çünkü kaçak çay ile hem sağlığımızdan hem paramızdan oluyoruz” dedi.
Sütlüoğlu, geçen yıl 2 bin ton civarında kaçak çay yakalandığını ancak yakalanamayanın çok daha fazla olduğunu ileri sürerek, şunları söyledi:
"KENDİLERİNİ DÜŞÜNMÜYORLARSA ÇOCUKLARINI DÜŞÜNSÜNLER"
“
Kaçak çay genelde damak tadı alışkanlığından dolayı
tercih ediliyor ama içinde nelerin olduğu belli değil. Aslında bunların satılması
yasak ancak bir şekilde piyasaya sunuluyor. Vatandaşların ne aldığına dikkat etmesi, bilenen, tanınan markaları tercih etmeleri gerekiyor. Bizim çayımızda yabancı madde kesinlikle yok ancak kaçak çayların hepsinde haşere zehiri, yani pestisit var. Bu da kanserojendir. Pestisitin pek çok zararı var, hastalıklara neden oluyor. Kaçak çayı içen vatandaşlarımız belki kendilerini düşünmüyor ama çocuklarını, torunlarını düşünmeleri lazım. Bu bir nesli tehdit eden önemli bir olay. Vatandaşlarımızın dikkat etmesi lazım.”
Doğal ve sağlıklı olduğundan dolayı tüketicinin Türk çayının tercih etmesi gerektiğini söyleyen Sütlüoğlu, kaçak çayın yoğun olarak satıldığı Doğu ve Güney
doğu Anadolu bölgelerinde damak tadına uygun çay üretimi yapmak için de çalıştıklarını ifade etti.
"KAÇAK ÇAYIN YURDA GİRİŞİNİ ENGELLEMEK"
Rize Ticaret Borsası (RTB) Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Erdoğan da sektörü tehdit eden en önemli sorunlardan birinin kaçak çay olduğunu anlatarak, “Bugüne kadar kaçak çayla
yurt içinde dağıtım sırasında mücadele edildiğini ancak en önemli konu kaçak çayın yurda girişini engellemek” dedi.
Kaçak çayın yurda girdikten sonra bir şekilde dağıldığını söyleyen Erdoğan, “Yapacağımız çalışmayla kaçak çayın hem yurda girişi hem de dağıtımını engellemeye çalışacağız. Mücadelenin bu şekilde devam etmesi halinde belki kaçak çay girişi tamamen bitmeyecek ancak yılda 10-15 bin tona inmesi bile sektöre büyük katkı sağlayacak. Türkiye'ye yılda 50 bin ton civarında kaçak çay girdiğini tahmin ediyoruz.”
Erdoğan, özellikle Doğu ve
Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönelik çay üretme konusunda çalışma yapılması gerektiğini de ifade ederek, bu nedenle yörenin damak tadına uygun yeni ürünler geliştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
AA