AA muhabirine konuşan
Toyota Türkiye Üst Yöneticisi (CEO)
Orhan Özer, geçen yıl
Japonya'da yaşanan deprem ve tsunami felaketinin kendilerini çok etkilediğini belirterek, ''2011'de öncelikle deprem felaketini yaşadık, depremin ardından da tsunami oldu. Bu, çok ciddi sıkıntılar yarattı Japonya'da. Fabrikalarımız bir zarar görmedi, ama yan sanayiler zarar gördü. Bu nedenle parça tedariki konusunda sıkıntı yaşadık'' dedi.
Parça tedarikinin yapılamaması nedeniyle Toyota'nın dünya genelinde 3 ay boyunca yarı kapasiteyle çalıştığına dikkati çeken Özer, tedarik problemleri nedeniyle
elektronik sektörünün aynı problemi yaşadığını bildirdi.
''Biz zaten yarı kapasiteyle çalışıyorduk, onun üzerine bir yarı kapasite daha gelince yaklaşık 3 ay yüzde 25 kapasiteyle çalıştık'' diyen Özer, yıllık 170 bin otomobil
üretim kapasitesine sahip olduklarını ancak kapasitenin yarısıyla üretime devam ettiklerini anlattı.
Geçen yıl hedefledikleri oranda üretim yapamadıklarına işaret eden Özer, şöyle devam etti:
''3 ay boyunca üretimde sıkıntı yaşadık. Bunun bir kısmını üretimi durdurup
fabrikayı kapatarak geçirdik, yaklaşık 2 ay üretim yapamadık fakat yine bu yılın neticesi olarak hedeflediğimiz
araç sayısına ulaştık. Aslında daha ötesini hedefliyorduk. Bu yıl 92 bin adet ürettik. 2011 yılı felakete rağmen kötü geçmedi açıkçası. Bu fabrikanın kapasitesi 170 bin ama bu resmi rakam. Yani daha üstünde de bir üretim imkanı var. Bu altyapıya sahibiz. 200 bin otomobil üretimine rahatça ulaşabiliriz.''
''2013 yılından itibaren şirket yeniden yükselişe geçecek''
C segment
sedan üretimine başlayacaklarını belirten Özer, 2012 yılının kendileri için önemli olduğunu ifade etti.
Özer, yeni modelin üretiminin Türkiye'de yapılacak olmasından dolayı çok mutlu olduğunu kaydederek, ''2012 yılı daha zor bir yıl olacak bizim için. 2012 yılında üretim adetimiz daha da düşecek. 2012 sonunda bir ürünümüz yenilenecek çünkü. Onun yerine sedan otomobil üreteceğiz. Bu, bize giden kapasitenin ya da adetin en az iki katını geri getirecek. Dolayısıyla 2013 yılından itibaren şirket yeniden yükselişe geçecek'' diye konuştu.
Tam kapasiteyle üretimi hedeflediklerine dikkati çeken Özer, alabilecekleri ilave modeller üzerinde çalışma yaptıklarını dile getirdi.
Özer, yeni modelin üretimine yıl sonundan itibaren başlayabileceklerini bildirerek, ''Genel olarak 2013 yılında üretimine başlayacağımız yeni modelin proje çalışmalarına ve 2013 yılındaki üretim artışına odaklanacağız. Temellerimizi güçlendirme çalışmalarımız devam edecek. 2012 sonlarından itibaren 2013 yılındaki üretim artışı için hazırlıklarımızı yoğunlaştıracağız ve
personel alımına başlayacağız'' dedi.
''
Sıfır hatayla üretim''
Özer, ''sıfır'' hatayla üretim yaptıklarını ve bu başarının kaliteli otomobil ürettiklerinin bir göstergesi olduğunu söyledi.
Sıfır hata denetimlerinin Toyota Japonya
Merkez Kalite Ofisince sertifikalandırılmış denetçiler tarafından yapıldığını kaydeden Özer, ''Bu testi yılda iki kez yapıyor. Üretim hattının sonunda seçilen 20 aracımız iki hafta süresince denetlendi. Bu denetimler, müşteri gözüyle statik ve dinamik olarak
kontrol edilir ve araç başı sonuçları ilan edilir'' şeklinde konuştu.
Sıfır hatayla üretim konusunda dünyanın önde gelen fabrikalarından biri olduklarını vurgulayan Özer, yeni modellerin üretimi için ön plana çıktıklarına dikkati çekti.
Özer, kurum içi
rekabet konusunda sıfır hatayla üretimin önemli olduğunu belirterek, ''Toyota Türkiye Fabrikası olarak gerek 2010 yılında gerekse 2011 yılında sıfır hatayla üretim yaptık. Biz hem diğer markalarla rekabet ediyoruz hem de kurum içi proje alabilmek için çabalıyoruz. Yani Avrupa'da 9 fabrika var. Biz hem Türkiye'nin önemini hem de bu fabrikanın gücünü vurgulamak açısından çok ciddi çabalar gösteriyoruz'' diye konuştu.
Geçen yıl iş günü kayıplı hiçbir
iş kazası yaşamadıklarına işaret eden Özer, bunun kaliteli ve programlı çalışma yaptıklarının bir göstergesi olduğunu bildirdi.
Özer, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Her gün
araba fabrikadan çıktıktan sonra denetim yapılır. Bunun yanı sıra denetim grupları gelir. Onlar iki hafta boyunca 20 arabayı incelerler. Hem arabanın çıkış haline bakarlar hem de kullanırlar. Bu denetimlerde de sıfır hata çıkıyor. Sıfır hata demek insanların gözle görebileceği şeyler değildir. Arabanın hiç görünmeyecek yerinde mesela boyada küçücük bir çizik varsa o hata yazılır. Yani buna rağmen sıfır hatayla üretim yapıyoruz. Çıkan arabanın hatasız olması bizim için bir
kural.''